Translate.vc / French → Turkish / Hobbs
Hobbs translate Turkish
657 parallel translation
Je vais à la taverne.
Ben Hobbs'a gidiyorum.
Frank Hobbs.
Frank Hobbs.
J'ai tué Frank Hobbs!
Frank Hobbs'u öldürdüm.
À partir d'aujourd'hui, Hobbs sera ton écuyer.
Kay! Bundan sonra genç Hobbs senin silahtarın.
Hobbs sera l'écuyer de Kay.
Hobbs, Kay'ın silahtarı olacak.
Seigneur Hector! Hobbs a attrapé les oreillons, subitement.
Ector efendim, Ector efendim, Hobbs kabakulak oldu.
CHEMINS DE FER DE LONDRES EXTENSION DE LA LIGNE
LONDRA TAŞIMACILIK - HOBBS DURAĞI MERKEZ HAT UZATMA İNŞAATI İNŞAAT SIRASINDA VERDİĞİMİZ GEÇİCİ RAHATSIZLIKTAN ÖTÜRÜ ÖZÜR DİLERİZ
Deux "b", comme le joueur de cricket. Mais l'ancienne...
Yeni adı kriketçi Hobbs'a benzemiş.
Une journée normale... malgré les événements.
Olağan çalışmalarımız. Hobbs Durağı'nda ne olursa olsun devam etmek zorunda.
J'espère l'appliquer aux crânes fossiles.
Bu analizi Hobbs End Kafatası'na uygulayabilmeyi umuyorum.
- A Hobbs End? - Oui.
- Hobbs End Durağı'na mı?
" Le revenant de Hobbs Lane.
Şeytan Sokağı Hayaleti.
" Un habitant de Hobbs Lane affirme avoir souvent vu
Şeytan Sokağı sakinlerinden biri iğrenç bir cin şeklindeki bir hayaletin sık sık ortaya çıktığını iddia ediyor.
"En hiver de l'an 1341 " les religieux de la région durent lutter "contre une manifestation démoniaque à Hobbs Lane."
1341 kışında bölgedeki dindarlar Şeytan Sokağı'nda ortaya çıkan musibetlere karşı savaş verdiler.
Nous vous emmenons à présent à la station de Hobbs End.
Ve şimdi de Hobbs Sokağı Metro İstasyonu'na bağlanıyoruz.
Va chercher un truc plus grand.
Ee, Hobbs, daha büyük bir şey getir.
C'est Laureen Hobbs, n'est-ce pas?
Bu Laureen Hobbs, değil mi?
Laureen Hobbs me l'a donné.
Her şeyi Laureen Hobbs sayesinde aldım.
C'est ennuyeux quand Laureen Hobbs et deux guérilleros grommèlent contre le faux marxisme.
Görüntülerin çoğunda Laureen Hobbs ve Sakat Marksizm görüşünü benimsemiş iki hastalıklı adam var.
Arrangez-moi un rendez-vous avec Laureen Hobbs.
Laureen Hobbs ile bir görüşme ayarlayabilir misin?
Laureen Hobbs, négresse communiste rebelle.
Ben de Laureen Hobbs, zenci ve baş belası bir komünistim.
M. Haywood voulait dire que notre cliente, Mlle Hobbs, souhaite que le contenu politique de l'émission soit entièrement sous son contrôle.
Bayan Christensen, Bay Haywood demek istiyor ki müvekkilimiz Bayan Hobbs bu programın bütün politik içeriğini tamamen kendisi belirleyecektir.
Voici votre boulot, Mlle Hobbs.
Ki bu sizin işiniz, Bayan Hobbs.
Mlle Hobbs, je vous offre une heure de prime time hebdomadaire, où vous pouvez faire votre propagande.
Bayan Hobbs, size her hafta prime-time zamanında yayınlanan ve istediğiniz propagandayı yapmanızı sağlayacak bir program öneriyorum.
Mlle Hobbs, nous parlons de 30 à 50 millions de personnes à la fois.
Bayan Hobbs, her programı 30 ila 50 milyon kişinin izlemesinden söz ediyoruz.
Comme le fut Laureen Hobbs.
Laureen Hobbs'un yok olduğu gibi.
Qu'est-ce qu'ils font?
Ne yapıyorlar Mr. Hobbs? Hiçbir şey.
D'accord, M. Hobbs!
Memnuniyetle Mr. Hobbs
M. Hobbs m'a donné un biscuit et une pomme.
Mr. Hobbs bana kraker ve elma verdi.
M. Hobbs a demandé après toi! Je crois qu'il est amoureux de toi.
Mr. Hobbs seni sordu. sanırım sana göz koymuş
C'est un aristicrate comme dit M. Hobbs.
Mr. Hobbs'a göre bir aristokrat
Faut que j'aille expliquer ça à M. Hobbs!
Mr. Hobbs'a olanları anlatacak az vaktim kaldı
Vous vous souvenez de quoi on a parlé hier?
Dün konuştuklarımızı hatırlıyormusun Mr. Hobbs?
Ben, y en a pourtant un, là, tout de suite.
Şu anda bir tanesi oturuyor Mr. Hobbs
Du tout! C'est la vé rité. Pour l'instant, je suis Lord Fauntleroy.
Ben iyiyim Bu gerçek Mr. Hobbs Şu anda Lort Fountleroy'um
Je vais très bien, mais c'est la vé rité! J'ai marqué comment s'appelle grand-père pour vous le dire :
İyiyim bu gerçek Mr. Hobbs Büyükbabamın adını yazdım sana gösterebilmek için
Ça m'a sidé ré aussi!
evet hayret bir şey Mr. Hobbs
Merci, M. Hobbs.
Teşekkürler Mr Hobbs.
Ça sera peut-être pas trop dé sagré able d'être un aristocrate. Je vais en donner à Dick pour qu'il se dé barrasse de Jake et j'achèterai à M. Hobbs une montre en vrai or!
Lort olmak o kadar kötü de değilmiş anne, Aristokrat olmak... Dick'e tezgahını alması için yardım edebilirim, ve Mr. Hobbs'a altın saat alabilirim.
Et il y a une inscription gravé e : " De la part de votre plus vieil ami :
Altın saatinin içinde bir yazı var Mr. Hobbs Diyor ki
Lord Fauntleroy, Ceddie, à monsieur Hobbs. "
En eski arkadaşın Lort Fountleroy Mr. Hobbs için Saddy
L'ennui c'est que je vais plus pouvoir devenir dé mocrate.
Büyüyünce demokrat olamayacağım üzgünüm Mr. Hobbs
M. Hobbs dit que l'habit ne fait pas le moine.
Mr. Hobbs insanları elbiseler insan yapmaz der... istediğimiz her şeyi giyebiliriz dede.
J'ai dit ça à M. Hobbs.
Mr. Hobbs'a öyle dedim zaten
Qui est M. Hobbs?
Kim bu Mr. Hobbs?
Oh ça oui! Avec vos sous, Dick a pu lâcher Jake l'ivrogne et j'ai pu offrir à M. Hobbs une montre en vrai or! Si c'est pas être gentil!
Tabii ki, verdiğin para ile Dick sarhoş Jack'ten tezgahı aldı ve Mr. Hobbs'a altın saat hediye ettim... buna iyi derim ben.
Je l'ai dit à M. Hobbs.
Mr. Hobbs'a da söyledim
Je vais é crire à M. Hobbs et lui expliquer.
Bu yüzden Mr. Hobbs'a yazıp söyleyeceğim
Car M. Hobbs a une piètre opinion des aristocrates?
Sanırım şu senin Mr. Hobbs aristokratlar için iyi düşünmüyor
Moi je lui dirai que vous êtes bien et que j'espère devenir comme vous. Mais quand je serai comte, je pourrai pas être dé mocrate, ni devenir Pré sident, comme Hobbs avait pré vu pour moi.
Bu yüzden ona söyleyeceğim Büyüdüğümde aynı senin gibi olacağım earl olacağım için, demokrat olamayacağım. başkan da
Bonjour, M. Hobbs!
Günaydın Mr. Hobbs heeee.