Translate.vc / French → Turkish / Hopkins
Hopkins translate Turkish
599 parallel translation
Tribunal du juge Hopkins...
Yargıç Hopkins'in Davası. Gelin.
C'est une lettre envoyée en express, et oblitérée dans cette ville, hier à 23h. Elle est adressée au juge Hopkins, Palais de Justice.
Elimdeki dün gece saat 11'de bu şehirden postaya verilmiş olan bir mektup adresi de "Yargıç Daniel Hopkins, Adalet Sarayı, 10 nolu Mahkeme Salonu" diye yazılmış.
Franko, Hopkins, 1922.
Franco, Johns Hopkins, 1 922.
Harvard, Hopkins, Cambridge.
Harvard, Hopkins, Cambridge.
Harvard, Hopkins et Cambridge.
Harvard, Hopkins, Cambridge.
Et vous avez aussi tout appris sur le vol sans visibilité?
Kör uçusla ilgili her seyi de Harvard, Hopkins ve Cambridge'de ögrendiniz.
C'est chronique et sûrement rien de sérieux, mais je préférerais qu'il aille à Johns Hopkins se faire examiner minutieusement.
Müzmin bir durum muhtemelen ciddi bir şey değildir. Johns Hopkins Hastanesi'ne yatırıp detaylı bir inceleme yapsam içim daha rahat ederdi.
Il rentre de l'hôpital ce soir.
Johns Hopkins Hastanesi'nden dönüyor.
Une pause rafraîchissement, M. Hop... kins?
Biraz ferahlamak için durmak ister miydiniz, bay Hopkins?
Ce n'est rien, Hopkins.
Önemli değil Hopkins.
Jeff Hopkins au téléphone.
Bu kadar. Arayan Jeff Hopkins.
Que sait-on de Hopkins?
Hopkins'le ilgili ne var?
Avec John Hopkins á Baltimore, Maryland.
Baltimore'da Johns Hopkins'de.
Hopkins sait ce qu'il faut faire.
Hopkins ne yapacağını biliyor.
Ce cigare appartient à mon Second.
Bu puro, yardımcım Yüzbaşı Hopkins'e aitti.
C'est l'anniversaire d'Hopkins demain.
Yarın Hopkins'in doğum günü.
C'est alors qu'Hopkins nous dit que durant le réglage du télescope, il avait vu des étoiles disparaître puis réapparaître.
Daha sonra Hopkins yıldızlara bakarken bazı yıldızların ışığının söndüğünü ve daha sonra tekrar belirdiğini fark etti.
Tu as détruit Patrik, le robot d'Anthony.
Hopkins'in robotunu yok ettin. Hatırlıyor musun?
Certains en profitent sans scrupule, comme les pairs de Matthew Hopkins.
Ahlaksızlığın kol gezdiği böyle bir ortamda Matthew Hopkins gibiler bu durumun avantajından sonuna kadar faydalanıyorlardı.
A une époque où le peuple est écrasé de superstitions, Hopkins sait en tirer partie, torturant et tuant sous prétexte d'éradiquer la sorcellerie, et ce, en accord avec la loi, ou ce qu'il en reste.
Batıl inançların köylüler arasında hâlâ önem arz ettiği bu zamanda Hopkins bundan besleniyordu ülkeyi cadılıktan bertaraf etmek adı altında işkence edip öldürüyor ve bunu yaparken de kanunun tam desteğini yanına alıyordu.
Matthew Hopkins, un juge.
Matthew Hopkins denen avukatı.
- Hopkins?
- Adınız Hopkins mi?
- Matthew Hopkins.
- Evet, Matthew Hopkins.
Matthew Hopkins, l'inquisiteur.
Ben Matthew Hopkins, Cadı Avcısı.
Le prêtre...
Rahibe ne olacak, Bay Hopkins?
Matthew Hopkins, l'inquisiteur... Il va te garder ici. Plus d'interrogatoire.
Üstad Hopkins, Cadı Avcısı orada kalacağını ve daha sorgulanmayacağını söyledi.
- Je n'ai rien entendu.
Ben daha hiçbir şey duymadım, Üstad Hopkins.
Oui, Monsieur Hopkins.
Evet, Üstad Hopkins.
Que Dieu te pardonne... Matthew Hopkins.
Tanrı seni bağışlasın, Matthew Hopkins.
Matthew Hopkins et son assistant?
- Matthew Hopkins ve yardımcısı mı? - Evet.
Je cherche un dénommé Hopkins.
Hancı, Hopkins denen bir adam arıyorum. - Bu tarafa geldiğini duydum.
Matthew Hopkins?
- Matthew Hopkins mi?
Hopkins et Stearne.
Hopkins ve Stearne'i.
- Hopkins n'est pas mon ami.
- Matthew Hopkins arkadaşım falan değil.
A nous deux, Matthew Hopkins. Monsieur!
Şimdi Matthew Hopkins efendi.
Ou trouver Hopkins et Stearne?
Yoksa Hopkins ve Stearne'i bulmaktan mı?
Vous connaissez un certain Matthew Hopkins?
Matthew Hopkins denen birini tanıyor musun?
Tout est prêt, M. Hopkins?
- Her şey hazır mı, Üstad Hopkins? - Evet.
Il en reste deux à brûler.
Üstad Hopkins, yakılacak iki tane daha var.
Ils sont là, Hopkins et Stearne, je les ai vus.
Hopkins ve Stearne buradaydılar. Ne yapacağımı bilemedim. Onları sokakta gördüm.
Vous dites qu'il est là depuis 2 jours?
Hopkins'in iki gün önce geldiğini söylüyorsun.
Je vais vous tuer, Hopkins.
Seni öldüreceğim, Hopkins.
Je connais les méthodes d'Hopkins.
Hopkins'in sorgulama teknikleriyle ilgili çok şey duymuştum.
Hopkins et Stearne sont ici?
Üstad Hopkins ve yardımcısı buradalar mı?
- J'y vais.
Tamam, Üstad Hopkins.
Je me demande combien il obtiendrait au test de dextérité manuelle de Hopkins.
Hopkins beceri testinde nasıl bir başarı elde ederdi acaba.
Non, j'ai vu Harry Hopkins.
Hayır, Harry Hopkins'i gördüm.
né à Los Angeles en 1930... diplômé avec honneur de Johns Hopkins, en 54... assistant professeur, Ecole Médicale de Yale, en 55... trois ans de professorat, Ecole de Médecine Tropicale de Londres... trois ans assistant directeur, Organisation Mondiale de la Santé... deux livres, et une liste de traités et d'honneurs de l'Ordre des Médecins... aussi longue que le bras.
1954'te Johns Hopkins ödülüyle mezun olmuş. 1955, Yale Tıp Fakültesi'nde doçent. Londra Tropikal Tıp Fakültesi'nde profesör.
Prendre message.
MARK HOPKINS OTELİNDEN MESAJI AL 2. 1.
Où est Hopkins?
- Üstad Hopkins nerede?
- Hopkins?
- Hopkins mi?