Translate.vc / French → Turkish / Horst
Horst translate Turkish
89 parallel translation
Mais Hitler est l'Allemagne, comme l'Allemagne est Hitler! Le chant de "Horst Wessel"
Hitler Almanya'dır, Almanya Hitler'dir.! Hitler : Yaşasın zafer!
Hymnes plutôt que cantiques.
Eminim "Horst Wessel" şarkısını ilahiden daha iyi söylüyorlardır.
Vous voulez m'entendre chanter Horst Wessel?
Parti marşını da söylememi istersin belki.
Je disais à Horst qu'il ne devrait pas se sentir mal à l'aise, qu'il devrait...
Ben de şimdi Horst'a kendini rahatsız hissetmesinin ne kadar gereksiz olduğunu söylüyordum, sen geldin.
Mais tu as couché avec Horst.
Ama Horst'la yatmışsın işte.
"Plombages passionnels" et "Les Grosses Molaires de Horst Nordfink"...
"Tutkulu Dolgular", "Horst Nordfink'in İri Dişleri"...
MAISON DE KATE TER HORST EN DEHORS D'ARNHEM Kate!
Kate ter Horst'un Arnhem dışındaki evi
Je vous présente Mme Ter Horst. Colonel Weaver.
Bayan. ter Horst'u tanıtayım, Albay Weaver.
Mme Ter Horst parle un très bon anglais.
Bayan ter Horst şaşırtıcı şekilde, iyi İngilizce konuşur Albay.
Pour eux, le chant de Horst Wessel est sacré.
Horst Wessel şarkısını bir şey zannediyorlar...
Horst Wessel était un maquereau qui fournissait à Hitler des minets comme vous.
Horst Wessel, Hitler'e senin gibi bebek suratlılar veren bir pezevenkti.
Nous avons chanté le Horst Wessel ensemble, dans la rue.
Sokaklarda Horst Wessel Marşı'nı haykırmıştık.
Beau travail, Von Horst.
- Çok iyi von Horst.
- Von Horst!
- Von Horst! - Ja, meln General.
Je m'appelle Horst.
Ben Horst.
''On est allés boire un pot au Club Berlin.
Paul ve Marcy, Horst'la Kulüp Berlin'e içmeye gidiyoruz.
''Horst et moi on prend un pot au Club Berlin.''
"Paul ve Marcy, Horst'la Kulüp Berlin'e içmeye gidiyoruz."
Ministre de la Justice, Dr. Horst, Orthopédie.
Adalet bakanı, Dr. Horst, Ortopedi.
Son accès à l'information découlait de son amitié avec Hedda Drescher, épouse de Horst Drescher, un jeune Nazi ambitieux qui s'attire la sympathie de ses supérieurs en donnant des dîners élégants à son foyer.
Bilgiye ulaşmasını sağlayan Horst Drescher'ın karısı olan Hedda Drescher'a olan yakınlığıydı. Bu güzel evinde gösterişli yemekli partiler düzenleyerek üstlerinin gözüne girip yükselmeye kararlı bir Nazi.
Les nuits où ils n'auront pas de visites je pourrais leur servir du thé avec du strudel dans le bureau de Drescher avec un peu de schnapps dans le thé pour que Horst et Hedda soient fatigués et aillent se coucher tôt,
Ve eve misafir gelmediği geceler Drescher'ın çalışma odasına çay ve Strudel götürebilirim. Çaya biraz likör koyarım. Bu şekilde Horst ve Hedda yorulurlar ve erken yatarlar.
Pour te dire la vérité, c'est ma mère qu'il affectionne c'est une célèbre joueuse de piano et der Führer, comme Horst Drescher, est un homme très prétentieux.
Gerçeği söylemek gerekirse, hoşlandığı annemdi. Kendisi bir konser piyanistidir ve Führer de Horst Drescher gibi etikete önem veren biridir.
Une semaine après mon arrivée, Horst Drescher devait donner un dîner que son cuisinier ne serait pas en mesure de préparer.
Şehre geldikten bir hafta sonra, Horst Drescher aşçısının katılamayacağı bir yemek vermek zorunda kalacaktı.
Horst.
Horst. Harika.
- Horst?
— Horst?
Horst?
Horst?
Horst, quand nous serons arrivés, pouvez-vous m'aider, s'il vous plaît?
Horst, oraya vardığımızda bana yardımcı olur musun lütfen?
Horst lmmendorf.
Horst Immendorf. Aile dostu.
- Prends bien soin d'elle, Horst.
- Ona çok iyi bak, Horst. - Bakacağım, Heinrich.
J'ai l'intention de me remarier avec Horst dès que le divorce sera prononcé.
Horst ve ben boşanma sonuçlanır sonuçlanmaz evlenme niyetindeyiz.
Il a maintenant deux ans et appelle Horst "papa".
Şimdi iki yaşında ve Horst'a "Baba" diye hitap ediyor.
- Hello, Heinrich.
- Merhaba, Horst.
Arrête ton dispositif bloquant, Horst.
Yayın bozucuyu kapasana, Horst.
Eh, Horst.
Hey, Horst..
- Et ça, c'est Horst.
Ve buda Horst.
Comme vous savez, je ne sais pas utiliser la perceuse.
Evet, şey, Bizim matkabı nasıl kullanıldığını unuttum. Horst?
Horst, où est-ce que tu étais?
- Evet. - Nerdeydin?
J'ai une dette envers Horst.
Horst'a olan borcumu ödüyorum.
Doucement, Horst.
Yavaş, Horst.
- Horst a fait de la prison. - Pourquoi?
Horst hapiste yattı.
J'ai parlé à Horst. On va avoir notre stand à la fête foraine.
Biliyorsun Horst'la görüştüm ve dedi ki belki bu yılki Eyalet fuarında kendi salıncağımızı kurabilirmişiz.
Chers Klaus, Horst, Dieter... et mon cher Ricardo.
Sevgili Klaus, Horst, Dieter ve sevgili Ricardo.
- Le capitaine Horst Cali.
- Yüzbaşı Horst Cali.
- Capitaine Horst Cali.
- Ben Yüzbaşı Horst Cali.
Mais sachez que notre négociateur, le capitaine Horst Cali, ainsi que la police de Pittsburgh et le SWAT, ont la pleine maîtrise de la situation, et restent concentrés sur leur objectif.
Size söyliyebileceğim tek şey, arabulucumuz Yüzbaşı Horst Cali, Pittsburgh polisi ve SWAT ekibiyle birlikte olayın kontrolünü ellerinde bulunduruyorlar. Ve çözümüne odaklandılar.
- Capitaine Horst Cali.
Kimsin? - Yüzbaşı Horst Cali.
- Capitaine Horst Cali.
- Yüzbaşı Horst Cali. - Ben de Kurt.
Horst.
Horst.
Horst.
Horst'la.
- Hello, Horst
Merhaba.
- Horst, t'es un robot?
Horst, sen robotsun.
- On va voir les Gay Firefighters? - Oh non.
Yok sağ ol, Horst.