Translate.vc / French → Turkish / Hours
Hours translate Turkish
92 parallel translation
Jouez quelque chose. Je vais revenir.
On dakika "Dance of the Hours" çalalım olmaz mı?
Car avec les autres, je ne pouvais pas faire ça, même du feedback sur Midnight Hours.
Ama birlikte çaldığım çoğu insan buna izin vermiyordu. Mesela Midnight Hour'daki feedback.
Une fois le symbiote prélevé, l'hôte meurt en quelques heures.
Once the symbiont is removed, the host usually dies within hours.
Elle sera morte dans quelques heures.
She'll be dead in a few hours.
Mais son horaire est flexible
# But his hours are flexible
Je me suis souvenue d'heures de répétitions.
I remembered lessons and hours of practice.
I hope you re doing well and spending these final hours... in peace with your loved ones.
Umarım iyisinizdir ve bu son saatlerinizi sevdiklerinizle mutlu geçiriyorsunuzdur. Mesaj saat 17 : 53'te alındı.
Dans quelques heures Reine du bal on me proclame
In a few hours I'll be queen of the prom
Votre refuge doit etre pratique, vous devez voyager leger... et plus important : profitez des 24 heures de soleil.
Your shelter must be practical, you need to travel light and most importantly, enjoy the 24 hours of sunlight.
Il essaie de tenir la distance avec cette fille de l'After Hours.
O çılgın partide tanıştığı fıstıkla arasına mesafe koymaya çalışıyor.
"The Hours".
"Saatler"
La situation sera règlée dans 24 à 48 hours.
Bu durum 24 ile 48 saat arasında çözülecek.
Mais 2 hours, dans cette chaleur?
Ama bu sıcakta iki saat?
Très bien. On va attendre la fin des happy hours alors...
Tamam, Şimdi Mutlu saatlerin bitmesini mi bekleyeceğiz?
Nous avons envoyé nos opérateurs au Kaleidoscope Kitchen, comme si c'était ceux de 48 Hours.
Kendi Kippie Kann elemanlarımızı "48 Saat" programının elemanları süsü vererek Kaleidoscope Kitchen'a gönderdik.
Vous voulez venir à l'heure karaoké avec nous?
Bizimle Karakoe Happy Hours'a gelmek ister misin?
Les Stups ont appelé. Ils ont besoin du chien pour renifler un club after-hours.
Narkotikten aradılar, bir kulüpte arama yapılacakmış.
Comme devraient l'être l'enfance et la fin des études. Et les happy hours.
Çocukluk, mezuniyet ve "ucuz içki saati" de.
Le même que Nicole Kidman portait dans The Hours.
Nicole Kidman'ın The Hours'da taktığının aynısı.
The First 24 Hours ", et captura les deux effondrements sur bande.
İlk 24 Saat " isimli belgeselini çekiyordu ve her iki binanın çökmesini de filme aldı.
- 24 hours, pas plus.
- En fazla 24 saat.
C'est l'heure de l'apéro.
"Happy Hours" dayız.
C'est "L'heure Magique" avec Chocolat Noir, et le Pieu!
"Magic Hours" Ben Dark Chocolate. Ve ben Rod.
Pourquoi appeler ce film The Hours, alors qu'il dure une éternité?
Daha da uzun sürdüğü halde filme neden "Saatler" adını vermişler?
All right, Judy, give it 4 hours as top story on the Net, I guess.
Judy, manşeti nete aktarman için dört saatin var tamam mı?
- About 18 hours, Timmy.
- Yaklaşık 18 saat sonra, Timmy.
Greek Épisode 1x17 " 47 hours and 11 minutes 3
Greek 1x17 "47 Saat ve 11 Dakika"
C'est les happy hours, juste nous deux.
İndirimli saatlerdeyiz. Baş başayız.
♪ Countless hours of learning more ♪
# Daha çok öğrenerek geçen sayısız saat
♪ Countless hours of knowing less ♪
# Daha az bilerek geçen sayısız saat
And I spent 5 hours on the net last night...
# Dün gece internette tam beş saat geçirdim... #
C'est un peu trop tôt pour les "happy hours", non?
Yemek saati için erken değil mi?
Bars, discothèques, clubs after hours.
Barlar, diskolar, gece açık mekanlar.
Combien de fois Madalina a vu "The Hours"?
Kaç kez Madalina var "The Hours" gördün mü?
Donc je... Je ne suis généralement pas le genre de mec toujours là aux happy hours,
Aslında pek mutlu saat adamı değilimdir ama- - *
Happy hours tous les mercredis.
Çarşambaları halk günü.
Just a few more hours
* Sadece bir kaç saat daha *
Il n'a pas eu de circulation sanguine depuis 24 hours.
24 saattir dolasim da yok.
En tant qu'avocat, j'aime les scandales.
Bunu bir avukat olarak söylüyorum. Billable Hours'u çok sıkı takip ederim.
Je m'adresserai à tous les journaux télévisés.
48 Hours programına, Nightline programına çıkacağım. Nightline artık devam ediyor mu bilmiyorum ama fark etmez.
"Mad Max." "127 Hours."
"Mad Max" "127 Saat"
Il a semé le doute dans l'esprit des gens ces dernières 24 heures.
He's been sowing doubt into people's minds for 24 hours.
- Feygnasse Team - . :
[The Office. s08e16-After Hours]
La Fabrique :. 8x16 : After Hours
Çeviren : madsnukky ( İyi seyirler, hatam olduysa affola )
How I wish that there were more Than the 24 hours in the day
How l wish that there were more Than the 24 hours in the day
CSI : Miami - Saison 4 Episode 4 - 48 Hours To Life
Burak Şahin Altyazı : dirent
Ca fait 45 minutes que l'Hapyy hours a commencé.
Mutlu saatler 45 dakika önce başladı.
"Wee Small Hours"
MAD MEN 0309
La tempête a culminé vers 19 h UTC.
Fırtına yaklaşıyor 1900 hours UTC.
Épisode 209 : Nine Hours
Çeviri :
Ma bite est derrière. 2x10 6 Hours Till Hedonism II Non, je déconne.
Şaka yapıyorum.