English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Hp

Hp translate Turkish

85 parallel translation
Le nutriment HP est disponible pour les employés des secteurs 1 à 6. De la ciguë.
H.P. Besini şu an kafeteryamızda mevcuttur 1. sektörden, 6 sektöre kadar herkes kullanabilir.
Je vois... 275 chevaux.
Demek Corvette. - 275 HP.
On envoie des renforts de Rawlins et Laramie.
Hp'yi aradım. Rawlins ve Larami'den destek yolluyor.
Comment sa mère peut la laisser vivre seule ici? Elle s'est échappée plusieurs fois de l'HP.
Annesi nasıl onu burada tek başına bırakıyor bilmem ruh hastalıkları bölümünden sık sık kaçıyor.
Un vétéran qui fait des allers et retours en HP depuis 15 ans.
Son on beş yıldır psikiyatrik hastanelere girip çıkan bir veteriner.
On a ramené... Mme Sharp en HP à Bellevue.
Bayan Sharp'ı tekrar Bellevue'ye yatırdılar.
Un bilan et une dose de Compazine.
HP ve bir doz Compazine verilecek.
Tu feras les dossiers médicaux, tu rempliras les admissions...
HP'leri yapacaksın, idari belgeleri dolduracaksın...
Y'a plus de sauce HP.
HP sosumuz bitmiş.
- De la sauce HP dans la sauce à spaghat.
Devam et. - HP sosu mu?
Ce sont les trains d'aujourd'hui classés par heure de départ et leurs spécifications. Nombre de wagons, braquet, 58 WAGONS moteur, traction HP. MOTEUR SR 11-12 4420 TRACTION HP
Bu veri tabanı bugün ki trenleri gösteriyor, hareket zamanı ve işe yarar özelliklerine göre sıralanmış- - vagonların sayısı, şanzıman oranı, motor modeli, çekiş gücü...
Ce sont des HP de portable...
Bunlar diz üstü bilgisayar hoparlörleri, yani...
- Oh. À quelle heure est la réunion, demain?
Bak, yarınki HP toplantısı saat kaçtaydı?
Tu as fait quoi, comme erreurs?
Söylesene, bu sefer neyi yanlış yaptın HP?
HP... risquer nos vies pour des jeux de PlayStation, on est pas là pour ça!
Bize PlayStation oyunu için ateş edilmediğini anlamazsan burada işin yok demektir.
Désolé, on a trop peu d'indices.
Pardon HP. Bunu yeterli bulmadılar.
- HP, t'as appelé l'ambulance?
- HP, ambulans çağırdın mı?
- HP...
- HP...
Super bien.
Çok iyi HP.
- HP...
- Ben HP.
C'est HP...
Ben HP.
- Viens, on en parle.
- Buraya gel de konuşalım HP.
Une dernière chance.
Tamam HP, son bir şans.
C'est lui qui nous a envoyés.
- Bizi o yolladı HP.
Peut etre que tu as raison, peut etre je ne pensais pas que tu en serais capable capable d'aller jusqu'au bout des choses ho mais c'est ce que j'ai fait, je me suis auto-mutilée, j'ai pris des medicaments, j'ai fait un séjour en HP, j'ai passé 6 mois chez mes parents
Belki de haklısın yapabileceğini düşünmedim. Bir şeye yeterince uzun bağlanacağını düşünemedim. Bağlandım, kendimi sakatladım, çok düşündüm psikiyatri hastanesine kısa bir ziyaretim oldu.
Les trois autres glaçons n'ont toujours pas été identifiés, mais l'équipe de dragage a trouvé une arme, HP.
- Öbür ikisinin kimliğini bilmiyoruz. Ama gölü tarayan ekip bir silah buldu.
Prends ton interne et montre-lui comment faire un examen.
İntörnünü alıp ona nasıl HP yaptığımızı gösterebilirsin.
J'ai meme Ž t Ž dans un HP
Kısa bir süre psikyatri hastanesinde yatmak zorunda kaldım.
Vous présumez que Gates a fait un HP exhaustif, et il ne l'a pas fait.
Gates'in hastanın sağlık geçmişini tam öğrendiğini, onu eksiksiz muayene ettiğini farz ettin. Oysa tam yapmamıştı.
D'après l'HP incomplète qu'il a faite et que vous avez prise pour argent comptant.
Yetersiz sağlık geçmişi ve muayeneye dayanarak görünen ne ise onu kabul ettin.
FB, Fournitures de Bureau.
HP Ofis Malzemeleri.
Bonsoir, Henrik Bulsen de FB, Fournitures de Bureau.
Ben HP Ofis Malzemelerinden Henrik Poulsen.
Motifs : financiers, ou éventuellement la collection de vieux ordinateurs HP.
Sebep--Ekonomik ya da klasik HP bilgisayar koleksiyoncuları.
La dernière fois, t'as fini en HP et j'ai risqué ma place.
Geçen sefer sen hastaneyi boyladın, ben de neredeyse kovuluyordum.
Qui a signé la décision d'internement en HP?
Beni kim içeri tıktı?
HP-28, on est dessus.
HP-28, takip et.
Ici HP-28. Je suis sur la I-67.
Burası HP-28. l-67 üstündeyim.
On te remettra en HP vite fait bien fait.
O zaman ne kadar hızlı bir şekilde Sinir Hastalıkları Hastanesine yattığını görürüz.
Hortilux HP 100 watts, et les incandescendes ont beaucoup trop de rouge-clair dans le spectrum.
Hortilux HP 1000W. Akkor lambalarda fazla kırmızı var.
Le HP et tout, le seul!
Hastane meselesini falan yalnız sen biliyorsun.
As-tu vu mon H K USP Compact? Celui avec la culasse argentée?
Gümüş kaplamalı HP USP tabancamı gördün mü?
Il a pété les plombs et atterri à l'HP. Il est marié à Louise Raben. Ils ont un fils.
Raben ve Myg Poulsen birlikteymiş ama Dragsholm'u bilmiyorum.
275 chevaux...
275 HP.
( Cloche ) HP : Et ils sont partis!
İşte çıktılar.
Je t'ai pas recruté à l'URO pour te faire tuer pour rien.
HP, küçük baskınlarda öl diye getirmedik seni buraya.
- HP... Sois patient, tu débutes.
HP sabırlı olmalısın.
- Alors, HP?
- HP, ne oluyor?
Je... - HP!
Buluşacağım kişi...
Écoute...
Pekâlâ HP.
- Doucement, HP...
- Yapma HP.
Il a même fini en HP!
Sonra da düzelmedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]