Translate.vc / French → Turkish / Hustler
Hustler translate Turkish
96 parallel translation
Il est très difficile de se souvenir. Je ne savais pas qu'Hastler connaissait le Droit Commercial.
Demek avukat Hustler ticari davalara da bakıyor.
- Qui t'a sonné?
- Seni kim davet etti Hustler?
Donne la mitrailleuse à l'Escroc.
Silahı Hustler'a ver.
Marque l'endroit et avance!
O noktayı işaretle ve devam et Hustler.
Grouille-toi, l'Escroc.
Haydi Hustler. Yürü.
MabeI-1 a super Tom!
Mabel-1'den Hustler Tom'a!
POUR CEUX QUI REVENT EN ROSE HUSTLER MAGAZINE
PEMBE DÜŞÜNENLER İÇİN HUSTLER DERGİSİ
Dave, t'as pris mon Hustler?
Dave, Hustler'ı mı aldın mı?
Hustler?
Hustler mı?
Pour quoi faire, Woodstock?
Hustler'ı ne yapacaksın Woodstock?
Le magazine Hustler lui donne 20 sur 20.
Hustler dergisi en yüksek puanını verdi.
Je vais remonter dans ma chambre... prendre une douche bien chaude et peut-être lire Playboy.
Sanırım odama döneceğim sıcak bir banyo yapar, ve belki de Hustler okurum.
Je tiens les Hustler Go-Go clubs.
Hustler Aç-Aç Kulüplerini işletiyorum.
Le n ° 1 de Hustler.
İlk Hustler gazetesi.
Tout le monde parle de notre concitoyen Larry Flynt, dont le Hustler Magazine se vend à deux millions d'exemplaires.
Herkes başarılı genç Larry Flynt'tan bahsediyor - - Dergisi Hustler 2 milyon satış rakamına ulaştı
Le magazine Hustler dépeint des femmes et des hommes posant, dans des attitudes obscènes.
Hustler dergisi kadın ve erkeklerin birlikte resimlerini yayımlıyor, ahlaksız ve utanç verici pozlarda.
Hustler dépeint des femmes et des femmes posant, dans des attitudes obscènes.
Hustler dergisi kadın ve erkeklerin birlikte resimlerini yayımlıyor, ahlaksız ve utanç verici pozlarda.
Hustler dépeint le père Noël posant dans une attitude obscène.
Hustler Noel Baba'yı ahlaksız pozlarda sergiliyor.
Le contenu de ces magazines est identique à celui de Hustler.
Bu dergilerde Hustler'dakilerle aynı malzemeler kullanılıyor.
S'ils sont légaux et Hustler pas, on plaide la discrimination.
Onlar kanuni ise ve Hustler değilse, bu ayrımcı bir yargılamadır.
Vous n'êtes pas forcé de lire Hustler.
Hustler okumak zorunda değilsiniz.
J'aime avoir le droit de prendre le Hustler et de le lire. ou de le jeter à la poubelle si je le veux.
Hustler'ı alıp okuyabilmeyi istiyorum, ya da istersem çöpe atabilmeyi.
Pendant la délibération, pensez ce que vous voulez de Hustler.
Odaya gidip Hustler hakkında ne istediğinizi düşünün.
En Géorgie, on a fait arrêter des marchands qui vendaient le Hustler.
Georgia'lı bir savcı Hustler sattığı için bayileri tutuklatmış.
Le prix de location de sa boutique pour 24 heures, qui désire acheter un numéro de Hustler...
"İç ve Oku"'yu önümüzdeki 24 saat için kiralıyorum, - - Hustler dergisi almak isteyen var mı?
Voici le Hustler...
Alın Hustler'ınızı.
On lit le Hustler. mais on ne veut pas vous défendre.
Birçok insan Hustler'ı destekliyor, ama kimse sizi desteklemeyecek.
- Jamais... comme le dit Hustler?
- Hiç mi... Hustler'ın dediği gibi?
Aucune personne sensée ne pourrait croire à ce qu'affirme Hustler?
Yani kimse mantıken bunların doğru olduğunu düşünemez mi?
Si une personne sensée ne peut croire - les faits attribués au Révérend, rejetez l'accusation de diffamation.
" Eğer mantıklı bir kişi, Hustler'ın Falwell hakkındaki yazılarına inanmıyorsa, iftira iddiasını geri çekin.
Aussi comme Jésus Flynt, seigneur de Hustler.
İsa H. Flynt olarak da geçiyor.
Etes-vous le P.D.G. et le rédacteur en chef de Hustler?
Hustler dergisinin yayıncısı ve baş editörü müsünüz?
- Hustler et Larry Flynt contre Jerry Falwell.
Jerry Falwell'a karşı Hustlar Dergisi ve Larry C. Flynt davası.
Il est d'intérêt public de le présenter comme ridicule, car il est essentiel que Hustler le présente comme une baudruche.
Evet. Gülünç göstermekte topluma yararlı bir şey var. - Hustler'ın onun boktan olduğunu söylemesindeki yarar gibi.
Hustler a le droit de défendre ce point de vue.
Hustler'ın bu görüşü ifade etmeye hakkı var.
En vertu du 1er Amendement. Hustler a le droit de répondre en traitant Jerry Falwell de baudruche.
Basın Yasası'na göre Hustler'ın, bu görüşlere karşılık, onun boktan olduğunu söyleme hakkı var.
Pourquoi Hustler les a-t-il réunis?
Hustler neden onları birlikte yayınladı?
- La belle de nuit?
- Hustler'da mı?
C'est... c'est "Hustler".
Ve buda.... Başka bir dergi.
Ouais, et Larry Flynt est éditeur.
Tabii, Hustler dergisinin sahibi Larry Flynt de yayımcı.
Je paie un max pour Penthouse.
Hustler'a kucak dolusu para veriyorum.
C'est votre idée, la pub pour la pâtisserie dans Playboy et Penthouse?
Kurabiyeler için Penthouse, Hustler ve Playboy'da reklam vermek sizin fikriniz miydi?
Tu crois que Bouddha aimerait être coincé entre Penthouse et Belles poupées gonflées?
Sence Buda "Hustler" ve "Busty Biker Babes" Dergileri arasında.. Sandviç olması konusunda ne hissederdi?
On a une soirée de promo au magasin Hustler, pour fêter le lancement d'une nouvelle ligne d'accessoires.
Aslında, Hustler Mağazası'nda yeni bir oyuncak ve aksesuar serisinin piyasaya çıkışını kutlayacağımız bir promosyon partisi var.
Vous voulez qu'il lise autre chose qu'Hustler?
Hustler'dan başka bir şey okumasını mı istiyorsunuz?
Penthouse, Swank, Hustler...
Penthouse, Swank, Hustler.
"L'Arnaqueur."
Hiç Hustler gördünmü?
Même pas besoin de lire Hustler.
Etrafına bir bak! Yüce İsa. Hustler okumak zorunda değilsin.
Hustler?
Peki, Hustler?
Hustler?
Yoksa "Hustler" dergisi mi?
Cà ressemble à quelque chôse sorti de Hustler.
Bu Hustler dışında olan bir şey.