Translate.vc / French → Turkish / Hérald
Hérald translate Turkish
362 parallel translation
Des dossiers de Hérald Examiner.
Eski Herald Examiner'in dosyalarından elde ettim.
- Non, c'est mon Herald de Paris.
- Hayır, benim Paris Herald'im.
Vous savez, vous êtes très honnête.
HERALD SQUARE TİYATROSU
Au Dakota?
- Chicago Record Herald, yeni çıktı.
Le Tribune vous trouve meilleur Président que moi... dans la pièce.
Herald Tribune, Haklı Olmayı Tercih ederim isimli gösterinizde benden daha iyi başkan portresi çizdiğinizi yazmış.
Nouvelle loi sur le rationnement!
Bohemia Herald! Yeni Kararlar!
Ecoute le Hérald Examiner...
Ve dinle.
Il travaille toujours, n'est-ce pas?
The Herald Examiner, onlar o sırada piyasada idi, değil mi?
"Chez moi " Allons au Radio City, à Herald Square
Radio City ve Herald Meydanı'nı görelim
Le premier témoin!
İlk tanık. Herald, ilk tanığı çağır.
M. Fickert est du New York Herald.
Bay Fickert, New York Herald Gazetesi'nde çalışıyor.
HERALD DU PORT-D'ESPAGNE Enquête sur le Décès Emery
İSPANYA LİMANI GAZETESİ Emery'nin Ölümü Soruşturuluyor
Lampe, New York Herald-Tribune.
Lampe, "New York Herald Tribune".
Le Herald veut faire toute sa une.
The Herald Express tam sayfa verecek.
Dans le Herald Tribune?
Herald Tribune gazetesinde mi?
Herald tribune, 10 nov. 1950, page 39.
"Herald Tribune, 10 Kasım, 1950, sayfa 39".
Pour autant que nous sachions, le Herald Tribune du 10 nov. 1950.
Bildiğimiz kadarıyla Herald Tribune, 10 Kasım, 1950.
Nous avons même un correspondant suédois.
Herald Tribune İsveç'ten bir muhabir getirtmiş.
Elle a dû lire votre article.
Herald'daki makaleni okumuş olmalı.
- New York Herald Tribune!
New York Herald Tribune!
- Au New York Herald.
Gazeteye.
E.K. Hornbeck, du Baltimore Herald.
Hornbeck. E.K. Hornbeck, Baltimore Herald'dan.
Je suis venu dire à ce jeune Socrate que le Baltimore Herald est opposé à la ciguë et va Lui fournir un avocat.
Bu genç Sokrates'e Baltimore Herald'ın baldıran otuna itiraz ettiğini ve ona bir avukat tedarik edeceğini söylemeye geldim.
E.K. Hornbeck du Baltimore Herald.
E.K. Hornbeck, Baltimore Herald'dan.
En tout cas, le Baltimore Herald est avec vous, jusqu'au lynchage.
Her ne olursa olsun Baltimore Herald linçe karşı dimdik sizin yanınızdadır.
Le Baltimore Herald, s'il vous plait.
Bana Baltimore Herald'ı bağlayın, lütfen.
Gideon Spilett, du New York Herald.
Gideon Spilett, New York Herald.
Capitaine, j'appartiens au New York Herald.
Kaptan Nemo, ben New York Herald muhabiriyim.
Celui-là vient du Salt Lake Herald.
Bu Salt Lake Herald'dan alıntı.
Heralds'College, ou le Collège des Armoiries... est constitué de 13 membres de la famille royale... nommés par le souverain pour organiser... les armoiries, la généalogie, les cérémonies, et autres affaires.
Herald Heyeti, hanedanlık armaları, soy ağaçları, törenler ve diğer konularla ilgilenmeleri için hükümdar tarafından atanmış 13 kraliyet soylusundan oluşur.
C'est plutôt une Triumph Herald avec des ailes.
Jet sayılmaz. Sadece kanatlı bir motor.
Herald, c'est merveilleux.
- Bu çok güzel. Hiç gerek yoktu.
Peut-être pas aussi bien que samedi soir mais vous savez quoi... j'aime qu'une fête ait un thème.
Geçen cumartesi kadar değildi ama biliyor musun Herald temalı partileri seviyorum. - Aklını kurcalayan bir şey var değil mi?
Herald, j'ai écrit aujourd'hui un nouveau poème.
Herald, bugün bir şiir yazdım.
"Le Herald du Matin"
"Morning Herald"
Au gouverneur, au ministre, au président des chemins de fer et à l'Herald Express d'Austin?
Vali, savcı, demiryolu başkanı ve Austin Herald-Express. - Peki efendim.
Héraut!
Herald?
"Le Times Herald a été informé de source anonyme mais sûre qu'une communauté de retraités de Floride négocierait avec Charlestown pour le rachat des Chiefs."
"Güvenilir gizli kaynakların Times Herald'a bildirdiğine göre St Petersburg, Florida'daki bir Emekli Birliği Chiefs'i satın almak için Charlestown Hokey Şirketi'yle pazarlıkta."
Je couvre l'histoire des Younger pour le New York Herald.
New York Herald beni James-Younger çetesinin hikayesini yazmak için gönderdi.
- Herald?
- Haberci?
Et un autre dans le Herald. "Fine fleur médicale".
Pazartesi sabahı Herald'da şöyle bir şey istiyorum : "Yüce gönüllü doktorlarımız."
Wally O'Sullivan, du Sydney Herald.
Wally O'Sullivan, Sydney Herald.
Je faisais des enquêtes sur le terrain pour le Miami Herald.
Miami Herald'dayken uyguladığım küçük 2. kat işini kullandım.
Héraut, lisez l'acte d'accusation.
Herald, suçlamayı oku.
Je travaille pour un journal local.
Berkeley People's Herald'da çalışıyorum.
"Une grande soirée." Glasgow Herald.
"İyi bir akşam." GIasgow HeraId.
Mes amitiés à Herald Square.
Benim selamımı da Herald Meydanına götür.
Tu as vu le Herald?
- Herald'ı okudun mu?
Que dit le Herald?
Herald'da başka ne yazıyordu?
Tu as lu Caven, dans le Herald?
- Caven'in yorumunu gördün mü?
J'ai eu un papier extra dans le Herald. On m'a fait venir pour ça.
Son yazdığım çok iyi eleştiri aldı ve beni burada istediler.