English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Ibn

Ibn translate Turkish

127 parallel translation
Ali ibn el Kharish.
Ben Ali ibn El Hariş.
Ibn Borca, un monarque absolu, continue à vendre aux enchères des milliers d'êtres humains comme esclaves chaque année.
Ülkenin mutlak hükümdarı Ibn Borca'nın düzenlemeye devam ettiği mezatlarda her yıl binlerce insan köle olarak satılıyor.
Pourquoi pas la voix, comme dans la vision d'Omar Ibn Al-Kattab?
- İnsan sesine ne dersiniz? ...... Ömer Bin Hattab'ın önceden söylediği gibi.
Ibn Al-haytham avait un désir passionné de comprendre la nature.
İbn-i Heysem'in doğayı anlamak için güçlü bir arzusu vardı.
Mais Ibn Al-Haytham estimait que les étoiles étaient trop lointaines pour que quelque chose dans nos yeux fasse tout le voyage vers elles et revenir en un clin d'œil.
Fakat İbn-i Heysem göz açıp kapayıncaya kadar bir şeyin o kadar yolu gidip dönmesi için yıldızların çok uzak olduğunu çıkarsadı.
Excellent raisonnement, mais Ibn Al-Haytham ne s'arrêta pas là.
Müthiş çıkarsama, fakat İbn-i Heysem bununla kalmadı.
Au 11ème siècle, Ibn Al-Haytham s'est mis à essayer de tester ses idées sur la lumière et comment nous voyons.
11. yüzyılda, İbn-i Heysem, ışık ve bizim nasıl gördüğümüz üzerine fikirlerini sınamak için işe koyuldu.
Avec seulement son cerveau et une règle Ibn Al-Haytham a accompli un grand pas en avant dans l'histoire de la science.
Heysem, biraz beynini kullanarak biraz da düz bir tahta parçasıyla, bir cetvelle bilim tarihinde ileri doğru büyük bir sıçrama gerçekleştirmişti.
Ibn Al-Haytham a compris que la clé de toute formation d'images- - que ce soit dans l'oeil ou dans une chambre noire- - est une toute petite ouverture pour limiter la lumière qui peut pénétrer dans une chambre obscure.
Heysem, herhangi bir görüntüyü oluşturmanın anahtarının - ister gözden bahsediyor olun, ister karanlık oda kamerasından - aksi halde karanlık bir oda olacak yere girebilen ışığı kısıtlayan küçük bir delik açmak olduğunu buldu.
Ibn Al-Haytham fabriqua sa propre "chambre noire" et il ébloui les califes.
Heysem, kendi karanlık oda kamerasını yarattı ve halifelerin gözlerini kamaştırdı.
Ibn Al-Haytham a découvert commment la lumière formaient les images, mais c'est encore loin de son plus grand succès.
Heysem, görüntülerin ışık tarafından nasıl oluştuğunu keşfetti ama bu, onun en büyük başarısının yanından bile geçmiyordu.
Ibn Al-Haytham a été le tout premier a établir les règles de la science.
İbn-i Heysem, tarihte bilimin kurallarını oluşturan ilk kişiydi.
Cette façon de penser nous a donné des pouvoirs qu'Ibn Al-Haytham lui-même aurait considéré comme de la magie.
Bu düşünce biçimi bize, Heysem'in kendisinin bile büyücülük olarak göreceği güçler verdi.
J'assume l'entière responsabilité de la... de l'effacement du roi Ibn Awad.
Tüm sorumluluğu üstleniyorum. : Kral İbn Awad'ın görevden alınmasından sorumluyum.
Rappelez-vous Ibn Awad.
İbn Awad'ı unutmayın.
Souvenez-vous d'Ibn Awad!
İbn Awad'ı unutmayın!
- Rappelez-vous Ibn Awad!
- İbn Awad'ı unutmayın!
La Cour internationale de Justice inculpera Lockwood pour le meurtre d'Ibn Awad.
İki. : Uluslararası Adalet Divanı İbn Awad'ı öldürmekten Lockwood'u yargılayacak.
Jaffer Iben Khalil, "Descends de la montagne!"
Cafer ibn-i Halil, "Dağları aşta gel!"
Jaffer Iben Khalil.
Cafer ibn-i Halil.
Pour le musulman Ibn Hazm... le malade d'amour refuse d'être guéri... et la songerie amoureuse provoque l'essoufflement et accélère le pouls.
Müslüman teolog Ahmed Hasim der ki mecnun kimse iyileşmek istemez rüyaları düzensiz nefeslere ve nabzın hızlanmasına yol açar.
Mansour le Victorieux...
Yusuf ibn Yakub ibn Abdulmümin!
Un... Fils de...
İbn -
Où puis-je trouver Averroès, le Grand Juge?
Büyük mütefekkir İbn Rüşd'ü nerede bulabilirim?
Voyez comme il lui a cloué le bec.
İbn Rüşd, zekasıyla onu alt etti.
Averroès a dit : "Après la Révélation, l'étude interprète le Texte."
İbn Rüşd "vahiy ancak çalışmayla tefsir edilebilir" diyor.
Il faut faire taire Averroès.
İbn Rüşd'ü susturmalıyız.
Où étais-tu donc, Grand Juge Averroès?
Neredeydin, kadı İbn Rüşd?
J'ai confiance en Averroès.
Ben İbn Rüşd'e güveniyorum.
Qu'il donne longue vie à Averroès, et qu'll guide ses pas de Sa lumière!
Ömrün uzun olsun İbn Rüşd. Allah, nuruyla yolunu aydınlatsın.
Averroès m'a chassé comme un voleur.
İbn Rüşd, beni adi bir hırsız olarak yaftaladı.
J'étais sûr qu'Averroès ne déserterait pas en laissant le champ libre à Cheikh Riad.
Biliyordum. İbn Rüşd bizi asla terk etmez ve Şeyh Raid'ı istediğini yapsın diye bırakmaz.
Averroès est pauvre?
İbn Rüşd fakir mi?
Pas à mes yeux, mais à ceux d'Averroès.
Benim için değil, fakat İbn Rüşd için öyle.
Et chasser Averroès?
Ya İbn Rüşd'den kurtulmak?
Beaucoup sont d'accord avec Ghazali, un grand savant que ton ami accuse d'être dans l'erreur.
Hepsi Gazali'yle aynı fikirde gibi görünüyor. O büyük bir mütefekkir fakat İbn Rüşd yanlış yolda olduğunu söylüyor.
Et s'il avait raison?
Peki ya İbn Rüşd haklıysa?
Cela signifie l'éradication de la pensée d'Averroès.
İbn Rüşd'ün tüm kitapları yok edilecek.
Mon oncle, tu ne diras rien de ces voyages à Averroès? Moi?
Amca, İbn Rüşd seferimiz hakkında hiçbir şey bilmemeli.
Tu aimes beaucoup Averroès.
İbn Rüşd'ü gerçekten seviyorsun.
Et les philosophes?
Peki İbn Rüşd ve filozoflar?
Averroès avait raison.
İbn Rüşd haklıydı.
Va interroger Averroès, il connaît bien leurs méthodes.
İbn Rüşd'e sor. Onların yöntemlerini bilir.
Et il dit qu'on combat la haine par la haine?
İbn Rüşd nefrete karşı nefret der mi?
Averroès a réussi à vous dresser contre moi.
İbn Rüşd seni bana karşı kışkırtıyor.
Ton ami Averroès t'a prévenu.
Arkadaşın İbn Rüşd uyarmıştı.
C'est Averroès qui divise la nation.
Halkı bölen İbn Rüşd.
Le Calife ordonne que leurs livres soient brûlés en place publique, et qu'ils soient bannis.
Ayrıca kitaplarının halkın gözleri önünde yakılmasını ve ülke dışına sürgün edilmesini emretti. Bu kişi, Ebu'l-Velid İbn Rüşd'tür!
Al-Razi, cette oeuvre ne peut être confiée qu'à vous.
Fahreddin Razi, yalnızca sen İbn Rüşd'ün kitaplarını koruyabilirsim.
Je ne suis pas toujours d'accord avec la pensée d'Averroès, mais en la circonstance, Ia sauvegarder est un devoir.
İbn Rüşd'ün söylediklerinin çoğuna katılmasam da böyle durumlarda bu kitapları korumak benim görevim.
Mon père respecte Averroès, mais...
Babam İbn Rüşd'e büyük saygı duyuyor fakat...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]