Translate.vc / French → Turkish / Imbécile
Imbécile translate Turkish
7,311 parallel translation
Je vais me rappeler ton visage, imbécile.
- Bu yüzü hiç unutmayacağım, pislik.
Hé, imbécile.
Hey, mankafa.
- Espèce d'imbécile.
- Kahrolası herif.
Comme : "T'es un imbécile"?
- Gerizekalı olduğun gibi mi?
Ton patron semble être un imbécile.
Patronun tam bir ahmakmış.
Tu es un imbécile.
Geri zekalının tekisin.
Tu viens de fumer du cristal, imbécile.
Gece yeni başlıyor, soytarı.
Est-ce que cet imbécile a une idée du coût des réparations?
O gerzek, bu küçük oyuncağın ne kadar ettiğini biliyor mu?
Tu vas me salir, imbécile.
Üstümü başımı kirleteceksin serseri kılıklı herif!
je suis l'imbécile... et tu es la femme qui est supposé... arrêter l'imbécile de faire des trucs d'imbécile.
ben aptal olanım sen ise aptal olanı aptal şeyler yapmaktan alıkoyması gereken kişisin.
Imbécile!
Seni salak!
Tu es un imbécile.
Tam bir embesilsin.
Imbécile.
Pislik.
Tout ce que cet imbécile avait à faire, c'était attendre sa valise.
Sarhoşsun. Tabi ya tek yapacağı şey bavulunu almaktı değil mi? Kuş beyinli sersem!
Comme cet imbécile. Là en bas.
Şu aşağıdaki pislik gibi.
- Notre intention est d'étudier... - Imbécile! ... des êtres vivants dans l'univers.
Niyetimiz gezegende yaşanan tüm duyguları araştırmaktır.
Ah, tu prends les 100 $? Imbécile!
100 doları kabul ediyormuş.
C'est moi l'imbécile, pas toi.
Demek istediğim aptal olan sen değildin.
Je suis désolé d'être un imbécile.
Pislik gibi davrandığım için özür dilerim.
- C'est qui, cet imbécile?
- Bu salak da kim?
Je suis pas un imbécile.
Aptal değilim.
Dieu du ciel, faites que ce nouveau-né John Carson fasse l'imbécile.
Tanrım, şu küçük John Carson'ın mahvetmesine izin ver.
Il devient un imbécile.
Minik bir pislik sadece.
Je savais que c'était foireux. Mais comme un gros imbécile, j'ai accepté.
Yarağı yiyeceğimizi biliyordum ama bir kabadayı gibi girdim işin içine.
Avec un autre imbécile, toi.
Başka bir kabadayıyla.
Imbécile de grenouille!
Aptal kurbağa!
Imbécile de train!
Aptal tren!
Arrête imbécile, c'est du plastique.
Dalga mı geçiyorsun? Plastik bu. - Acıtmadı bile.
Cassez-vous, imbécile!
Direnme, aptal!
Bougre d'imbécile!
Sizi alçaklar!
Tu l'as inventé, petit imbécile!
O küçük aptal kafanda uydurduğun bir şey.
Revenez ici, asseyez-vous et arrêtez de faire l'imbécile.
Çocuklar. Geçip oturun şuraya. Haylazlık yapmayı da bırakın.
imbécile!
aptal!
Imbécile!
vay şerefsiz!
tu as toujours été un imbécile.
Her zaman bir aptaldın.
Tu es un foutu imbécile!
Allahın belası bir salaksın!
Je lui dirai qu'il a agi en imbécile.
Onun tam bir aptal olduğunu söylerim.
pour me dire que Tommy Keegan est un imbécile.
Tommy Keegan'ın bir budala olduğunu söyle bana.
Sur moi, imbécile.
Hayır, kendimden bahsediyorum aptal.
Imbécile!
Aptal çocuk!
Debout, imbécile!
Ayağa kalk seni miskin!
Espèce d'imbécile.
Sen geri zekâlının tekisin!
L'imbécile.
Embesil.
Est-ce que tu pourrais être un pire imbécile, à cet instant?
Bu alemde senden daha eziği var mıdır dersin?
Espèce de petit imbécile, ces bocaux sont magiques.
Aptal yavru insan.
Imbécile.
- Aptal herif.
Pourquoi suis-je imbécile?
- Ne diye aptal oluyor muşum ki?
Imbécile.
Aptal.
Allez, ne fais pas l'imbécile.
Acele et! Mongol olma!
Pitoyable imbécile.
Zavallı bir ahmağım.
Quel imbécile.
- Salağın önde gideni.