Translate.vc / French → Turkish / Immediate
Immediate translate Turkish
858 parallel translation
Votre Grâce, je dois vous rapporter quelque chose de très sérieux, qui requiert votre intervention immediate.
Ekselansları, acilen müdahale etmeniz... gereken çok önemli bir sorunu rapor etmeliyim.
Je propose une dispersion immédiate des flottes.
Derhal filoları yaymayı öneriyorum.
En attendant, ordonnez l'arrestation immédiate de...
Bu arada, bir tutuklama emri vermenizi istiyorum...
Ne pas se présenter est une infraction et signifie l'arrestation immédiate.
Rapor vermemen, yasayı çiğnemen anlamına gelir ve anında tutuklanırsın.
La question immédiate, c'est plutôt, ce qu'il pense faire de moi.
Bizim hayal gücümüzü anlayamazsınız.
Suite à cela, je propose une résolution exigeant une enquête immédiate, sur l'aptitude de mon collègue à demeurer dans cette noble assemblée.
Meslektasimin, bu salonda bulunmaya uygun olup olmadiginin... hemen arastirilmasini öneriyorum.
Mr. le Président... je suis pour l'adoption immédiate de la résolution.
Sayin Baskan... Görevden alinmanin hemen kabul edilmesini öneriyorum.
Une transfusion immédiate pourrait le sauver.
Eğer kan verebilirseniz iyileşme şansının olduğuna inanıyorum.
La sentence sera immédiate, au nom du Führer.
Liderimiz adına hükmü hemen uygulayacağım.
Je ne comprends pas l'urgence d'une instruction immédiate.
Neden acil bir duruşma gerektirdiğini anlayamıyorum.
Vu ma position, je vais demander une enquête immédiate.
Bu evin başı olarak, acil bir soruşturma düzenlemek durumundayım.
- La mort aurait été immédiate.
Ölüm çabucak gerçekleşirdi.
- La paralysie a-t-elle été immédiate?
- Felç kazada mı meydana geldi? - Hayır doktor.
La police procédera à son arrestation immédiate.
Sanık derhal US Marshall gözetimine verilebilir.
Bien à vous. Demandez une réponse immédiate.
Hepsine de hızlı cevap isteyin.
Excusez-moi Mme, mais j'ai quelque chose sur ma table... qu'ils exigent mon attention immédiate.
Masamda acilen ilgilenmem gereken birkaç şey daha var.
Il a compris que je voulais une réponse immédiate.
- Anladığına emin misin? - Evet. Bana geri dönmesini söyledim.
Exigeons réponse immédiate de votre part. "
Neden cevap vermiyorsunuz? Acilen cevaplayın. "
Donnez réponse immédiate.
"Derhal bilgilendirin."
Avec votre permission, j'ordonne une fouille immédiate.
İzninizle efendim, derhal konutun aranmasını isteyeceğim.
La chute... La chance fut immédiate... les contrats pleuvaient de partout!
Mahsur kaldık- - Film stüdyolarından teklifler yağmaya başladığında orada kalıyor, dinleniyorduk...
Quand je suis arrivé, la fille était morte depuis plusieurs heures. La cause immédiate du décès est la strangulation.
Ben odama geldiğimde kız saatler önce ölmüştü.
Elle sera une victime immédiate de vos charmes.
Anında cazibene kurban olacak.
Exécution immédiate.
Doğrudan infaz.
Je pourrais comprendre que vous ne preniez pas de décision immédiate.
Sanıyorum, ani bir karar vermek üzeresiniz Dr. Meacham.
Amenez leurs équipements au centre des turbines, afin de les recycler pour une utilisation immédiate.
Hepsini kullanıma hazır et.
"... avec les gouvernements, le Président a autorisé la publication immédiate...
" yapılan görüşmeler sonucunda Başkan, bütün bilgilerin derhal yayınlanmak üzere...
- L pour létale. immédiate, indolore.
- Öldürücünün Ö'sü. Anında, acısız.
Demandons assistance immédiate. "
Acil destek talep ediyoruz. " Hepsi bu.
Commandant Saint-Auban, chargez-vous de la relève immédiate du 701e régiment.
Binbaşı Saint-Auban, 701nci alayın lağvedilmesi için emir çıkartın.
Souvenez-vous, n'espérez pas une vue immédiate.
Unutma, hemen görmeyi bekleme.
Disparition immédiate et silence éternel.
Hemen ortadan kaybolacağım ve sonsuza kadar susacağım.
Qui réclame mon attention immédiate.
Hemen ilgilenmek zorundayım.
Mlle Golightly vous fait part de son intention de consacrer tout son talent, qui est loin d'être négligeable, à la conquête immédiate, à but matrimonial, de M. Rutherford.
Bayan Golightly daha da ileriye giderek üstün yeteneklerini biran önce Bay Rutherford'u tavlamak için kullanmak niyetinde olduğunu açıkladı.
Sa réaction immédiate aurait fait sensation.
Karının âni müdahalesi büyük etki yapabilirdi!
Ils veulent une riposte immédiate.
Bir an önce saldırıya geçmesini istiyorlar.
Une exécution immédiate sans procès!
Mahkemeye bile çıkarmadan, beni idam mı edeceksiniz?
A moins de recevoir réponse immédiate... je décline responsabilité pour les conséquences.
Acil bir yanıt almadığım takdirde olacak olan olayların sorumluluğunu üstleniyorum.
Il ordonne une dispersion immédiate après l'enterrement.
Cenaze töreninden hemen sonra içtimanın dağılmasını emretti.
Vol StarStream n ° 25... arrivée immédiate Porte 30.
Starstream 25 sefer sayılı uçağı 30 no'lu kapıya yanaşmak üzeredir.
Vérification immédiate!
Hemen kontrol edilsin.
Donnez l'ordre de destruction immédiate et totale!
Daha fazla geciktirmeniz için bir sebep göremiyorum. Tam yıkım için emri ver.
Tout mouvement pour échapper à ce vaisseau conduira à la destruction immédiate de l'Enterprise et de son équipage.
Bir kaçış ya da bu gemiyi yok etme teşebbüsü Enterprise'ın ve sizlerin anında yok edilmesine yol açar.
Exécution? - Oui. J'ajoute que, si vous parliez à qui que ce soit de ce contrat passé entre nous... l'exécution serait immédiate!
- Evet, dahası bu akşam aramızda yaptığımız anlaşmadan birine bahsederseniz infaz derhal uygulanacak.
Nous exigeons sa libération immédiate.
Bu sebeple, hemen iade edilmesi talebiyle huzurunuzda bulunuyoruz.
Toute action contre l'imposteur entraînerait la mort immédiate de Wilson.
Dolandırıcıya karşı yapılacak bir hareket Wilson'ın ölümüne sebep olacaktır.
Seulement sa mémoire immédiate, par exemple ce qui s'est passé ce matin.
Sadece yakın geçmişi mesela bu sabah yaşadıkları gibi.
Notre congressiste promet personnellement une enquête immédiate.
Ayrıca milletvekili incelemenin hemen başlayacağına şahsen söz verdi.
La menace est claire et immédiate.
Tehlike açıkça var ve çok yakın.
Je recommande la retraite immédiate.
Derhal çekilmemizi acilen tavsiye ederim.
La désintégration des tissus n'est pas immédiate.
Doku bozulması hemen gelişmez.