Translate.vc / French → Turkish / Impressions
Impressions translate Turkish
386 parallel translation
Vos impressions?
Hey, durun bir dakika.
Donc, le film s'ouvre sur une série d'impressions du chef d'orchestre et des musiciens.
Ve filmimiz şefin ve müzisyenlerin çeşitli izlenimleri ile başlar.
Les impressions d'un autre, écrites pour les oisifs.
Tembeller için başkasına ait hazır izlenimler.
Ecoutez donc Severina Cerri qui vous dira ses impressions et ses ambitions.
Severina, şimdi bizimle bu işçilerin izlenimleri ihtiyaçları ve idealleri hakkında konuşacak.
Quand ses premières impressions sur le monde, sont la peur, les bombes, la guerre. Qui est coupable?
Dünyaya gelen bir çocuğun etrafında gördüğü ilk şey... korku, bombardıman, savaş ise... kimi suçlarsın?
N'avez-vous pas été victime de vos premières impressions?
İlk izleniminin bir kurban olduğun idi, değil mi?
C'est simplement les pensées et impressions d'une jeune fille.
Ama bu faturanın sana ait olduğunu çok iyi biliyorsun. - Benim?
J'ai déjà mes impressions.
Size kendimi tanıtacağım.
Tu verras, ces impressions passent.
Göreceksin, bu da geçecek.
- vos impressions. - Je suis ici pour cela.
- notlarını yazarken güzelce tanımla.
Sentiments, impressions, affections.
Hisler, sezgiler, sevgi.
Imaginez ces têtes, sans corps nous confiant leurs impressions et leur état d'âme. Oh!
- Düşünsenize vücutsuz başlar en derin duygu ve düşüncelerini bizimle paylaşıyor.
LES IMPRESSIONS DE L'EQUIPAGE : SAISON 1
Bu, kimsenin henüz bilmediği gelecek, dolayısıyla bana bunu yapamazsın, diyemezler.
Vos impressions?
İlk izlenimleriniz nasıl?
- et nos impressions...
- Sorun değil.
Sybo a également le don de recevoir des impressions d'objets inanimés.
Yeteneklerinden biri de, Sybo cansız nesnelerden duyum alabilir.
Les premières impressions sont exactes.
İlk gözlemler çok isabetli oluyor.
- Il y a des impressions trompeuses.
Hisler aldatıcı olabilir.
Insistez sur les faits et non les impressions.
Önemli olan gerçekler, izlenim değil.
- Messieurs, vos impressions? - Je n'ai rien à dire.
- Baylar, söylemek istediğiniz bir şey var mı?
J'ai souvent des impressions.
Evet, pekala, bu hislere kapıldım, ama bunlar sadece histi.
Oui, ben je me fous de vos impressions!
Düşünceleriniz umurumda değil!
Eh bien, Kris? Tes impressions?
Peki, Chris, bütün bunlar hakkında ne düşünüyorsun?
Immédiatement, de Rome, le tonnerre est venu, arrêter les impressions, achat de toutes les copies, qui d'ici là avaient été vendues.
Kısa zaman içinde, Roma'dan gelen emirle, basım durduruldu ve satılmış olan kitaplar da toplatıldı.
L'histoire de l'homme depuis le berceau des civilisations jusqu'à aujourd'hui est parsemée d'impressions pornographiques.
Uygarlığın doğuşundan bu yana bütün insanlık tarihi... pornografik sanat eserleriyle doludur.
Je voulais juste avoir vos premières impressions.
Sadece durum hakkındaki ilk izlenimlerini almak istedim.
- Les pauvres, ils ont assez de travail sans s'occuper de vos impressions.
Onların işleri gerçek cinayetler yüzünden başlarından aşkın zaten.
Après cette grande conversation, j'avais les impressions suivantes :
- Ne? Konuşma geniş çapta olduğundan şu görüşleri toparladım :
Nous avons tous eu des impressions de vie antérieure... mais à ce point...
Diyorum ki, hepimizin dejavu anları olur.
Je lui ai demandé ses impressions sur les célébrations de l'indépendance.
Bu yılki Özgürlük Günü kutlamaları hakkındaki fikirlerine dair bir soru sordum.
Vos impressions sont réelles.
Onlar da gerçek.
Présentez-vous et donnez-moi vos premières impressions.
Kendinizi kanıtlamalısınız.
Je ne sais pas si vos impressions sont nettes.
Bu konudaki hislerin ne kadar belirgin merak ediyorum.
Des images... des impressions.
Bir iki anı... O zaman hissettiklerim...
Et quand j'ai des impressions, moi!
İçimde his olduğunda nasılımdır bilirsin.
Alors, premières impressions?
Tamam, öptün, şimdi söyle.
Parfois, j'ai d'étranges impressions.
Bazen garip fikirlere kapılıyorum.
Faites-nous part de vos impressions.
Hissettiklerimizi dışa vurmamızı istiyorum.
J'ai fait de meilleures impressions, c'est sûr.
Genelde insanlar üzerinde uyandırdığım ilk izlenim hep olumludur.
Alors, quelles sont vos impressions?
Komutanlık nasıldı?
- Vos impressions?
- Herhangi bir his var mı?
J'aimerais que vous me donniez vos impressions. S'il était grand.
Belki de ayak seslerinden nasıl biri olduğunu söyleyebilirsiniz.
Je suppose que vous avez lu les procès-verbaux. Vos impressions.
Sanırım, siz hepiniz bütün kopyalara bakma şansına sahiptiniz.
Je n'ai que des impressions, des murs de feu, des cris...
Patlama anı hiç aklımdan çıkmıyor. Ateşten duvarlar, çığlıklar...
Comment expliques-tu l'écart entre tes impressions du film et celles des autres?
Peki, senin hissettiğin şeyle bunu gören diğer herkesin hissettiği şey arasındaki çelişkiyi nasıl açıklıyorsun?
Hum Bob, dites-nous vos impressions sur "Bébé fait un pas".
Bob, "Bebek Adımlarının" sendeki etkilerini anlat.
Vos impressions?
İzlenimin, bir numara?
Vos impressions sur cette tragédie?
Bu trajedi hakkında bir yorumunuz var mı?
Elles ne transmettent pas de bonnes impressions.
Kesinlikle pozitif enerji yaymıyorlar.
Mes impressions de l'étranger.
- Öğle yemeğinden sonra indireceğim, madam. - İyi.
Ce ne sont que des impressions.
Bu benle ilgili.