Translate.vc / French → Turkish / Ink
Ink translate Turkish
50 parallel translation
Non. Tu le connais pas!
Cletus Ink'i tanımıyor musun?
Tu connais ni Cletus, ni l'Enragé?
Cletus Ink'i veya Deli Köpek Ross'u tanımıyorsun.
J'ai des billets pour le concert des Pink Butterflies.
Sonunda'Ink Stick'e bilet alabildim!
Celui qui me rendait visite en prison est né avant la révolution.
Bizi hapishanede ziyaret eden büyük oğlum, inkılaptan önce doğmuştu.
Où ] était votre père avant la révolution?
Babanız inkılaptan önce neredeydi?
P ink, pour la millionième fois, je n'irai pas boire de bière avec toi.
Bak, Pink, milyarıncı kere söylüyorum, hayır, seninle bira içmeye gitmeyeceğim.
Adam Ink dit :
Adam Ink :
Elle lui donne des champignons, des coprins.
Onu ink cap mantarlarıyla zehirliyor.
Ink, ne te salis pas le museau.
Ink, burnunu tozdan uzak tut.
Ink, détache-le, vite.
Ink, şunları hemen kes.
Es-tu un raté, Ink?
Sen bir fiyasko musun Ink?
Parce que l'échec n'est pas une option valable avec nous, Ink.
Çünkü fiyasko diye bir seçeneğimiz yoktur Ink.
Voudrais tu de l'aide, Ink?
Yardım ister misin Ink?
Elle représente si peu pour toi, Ink?
Bu kız senin için bu kadar kolay harcanabilir mi Ink?
Ink ne t'a rien dit?
Ink sana anlatmadı mı?
Pourquoi ces cicatrices Ink?
Yara izleri nasıl oldu Ink?
Je n'ai aucun armée Ink.
Ordum falan yok Ink.
Mon nom est... Ink.
Benim adım, Ink.
Je suis Ink.
Ben Ink.
Comme Ink.
Tıpkı Ink gibi.
La vraie récompense aujourd'hui... est Ink.
Bugünün gerçek ödülü, Ink.
Ink...
Ink.
Incroyable Ink.
İnanılmaz Ink.
Je suis ici pour toi Ink.
Senin için buradayım Ink.
Je bosse à temps partiel chez ABQ Ink.
Yarı zamanlı olarak ABQ Ink'de çalışıyorum.
La trace récupérée sur la blessure par balle de Kevin Cross correspond exactement à l'e-ink de mon exemplaire de test.
Kevin Cross'un kurşun yarasında bulduğum kalıntı, deneme kopyasından aldığım elektronik mürekkebin aynısı.
Alors la balle l'a effleuré juste avant de pénétrer Cross. Et la trace d'e-ink a été transférée.
Elektronik mürekkep de yaraya böyle bulaştı.
'Cause it ll give me time to thi-ink
* Çünkü düşünecek zaman kazandırır bana *
Le prix Arthur Kudner de l'association américaine des agences de publicité, la médaille d'or du magazine "Printer's Ink", l'association des auteurs de publicité de New York...
Amerikan Reklamcılar Birliği Arthur Kudner Ödülü "Printer's Ink" dergisi reklamcılık altın madalyası New York Reklam Yazarları Birliği...
Il m'a envoyé dans une boutique dans le Queens.
Beni Queens'teki o yere gönderdi. Blue Ink.
Le Blue Ink. Si ça se trouve elle lui appartient.
Belki de sahibi odur.
Salon Blue Ink.
Blue Ink.
Si on veut faire une révolution, il faut commencer par chez soi.
Bir inkılap yapacaksak buna kendi evimizden başlamamız gerekir.
Il a écrit sa dissertation sur la nature des révolutions.
Doktorasını, inkılaplar üzerine yapmış.
Eyebrows et Ink Stain sont là.
Kalın Kaş ve Mürekkep Lekesi burada.
Kolima, voici l'Aiguille, expert en tatouage.
Kolyma bu Ink. Dövmelerin ustası.
Mais je suis l'Aiguille.
Ama ben Ink'im.
A-t-il participé à sa propre transformation?
Kendi inkılaplarına katılmış mıydı?
C'est le travail de Dennis Rivers, Encre Jefferson. - T'es sûre?
Bu Dennis Rivers işi gibi, Jefferson Ink.
Ca c'est Mick Harvey, vous pouvez voir son profil, et il... en fait, nous jouons "King Ink"
Burada da Mick Harvey, klasik profili görebilirsiniz. King Ink'i çalıyoruz, o da davulda.
L'artiste va par le nom de Ink, mais son vrai nom est Damon Edmonds.
Sanatçının takma adı Ink, ama gerçek ismi Edmonds.
Il y a un article paru dans le magasine Printers'Ink qui était la principale revue spécialisée sur la publicité de son époque, par un célèbre rédacteur publicitaire, appelé Earnest Elmo Calkins, c'était un vieux monsieur connu pour son art d'écrire des slogans publicitaires.
Günümüz dergi reklamcılığının babası olan "Printers'Ink" te, ünlü bir yazar, Ernesto Elmo Calkins, telif hakları konusunda büyük bir üstat,
Tu connais Cletus Ink?
Cletus Ink'i tanır mısın?
Ils sont nés après la révolution?
İnkılaptan sonra mı doğmuşlardı?
L'e-ink.
Aynı zamanda elektronik mürekkep teknolojisinde de kullanılıyor.
Révolutions, Cyrus!
İnkılaplar, Cyrus!
J'ai compris que vous étiez en train d'étudier la Révolution Industrielle?
Anladığım kadarıyla Sanayi İnkılabı'ndasınız sanırım?
♪ maybe ♪
# The Ink Spots - Maybe #
Laisse-moi deviner.
Vermillion Ink. Dur tahmin edeyim.