Iphone translate Turkish

Ici Matt Groening, je vous accueille pour la 4e saison des Simpson en DVD, avec les épisodes favoris des fans.

Tamam, alışveriş listemde sırada yeni bir telefon var. Müşterilerimizin dikkatine ; Iphone`un fiyatı şu an 20 Cent.

Je vais avoir un iPhone, tout le monde va être jaloux.

Kendime cep bilgisayarı alınca herkes kıskanacak.

J'ai des ipod, des nouveaux iphone.

Elimde I-pod ve yeni bir I-phone var.

Le premier prix : un iPhone.

Birincilik ödülü : I-phone.

Est-ce que j'ai un iPhone? J'en ai même pas un pour moi...

Bana iphone'u mu vereceksin?

Vous croyez que je vais vous en donner un, espèce d'idiot?

Benim bile iphone'um yok. Siz salaklara vereceğimi mi sandın?

- i-phone? - i-phone.

- iPhone?

Je veux juste voir ses mains.

- iPhone Yalnızca elini görmek istiyorum.

Avis à la clientèle, l'Iphone est maintenant à 20 cents.

Müşterilerimizin dikkatine ; Iphone`un fiyatı şu an 20 Cent.

C'est un iPhone.

O bir iPhone.

- J'ai un iPhone.

- IPhone.

T'as pas intérêt à avoir acheté le même iPhone que moi.

Bana, sana aldığım aynı İPhone'dan almasan iyi edersin.

Je t'offre l'unique coque d'iPhone griffée Psych.

Sana, ruh İPhone kılıfı aldım.

Donc je la garde pour mon nouvel iPhone.

Yani, bunu, yeni telefonum için kullanacağım.

Autant expliquer un portable à Lincoln.

Lincoln'a iPhone kullanmayı öğretmek gibi bir şey bu.

- Quand t'es venue, j'avais mis mon iPhone sur cette table.

Ben hiçbir şey çalmadım. Son geldiğinde iPhone'umu sehpaya bırakmıştım.

Juste un iPhone caché là.

Sanmıyorum.

- Je sais pas, me demandez pas.

Koltuğun yastıklarının arasında bir iPhone var.

Ecoute moi. Il te faut un sidekick ou un iPhone ou même un téléphone a cadran s'il le faut.

Beni iyi dinle, bir yardımcı veya bir iPhone, veya bir çevirmeli telefon almak zorundasın.

Tu es dans mon iPhone.

Seni iPhin'ime kaydettim.

J'ai récupéré l'emploi du temps de Hurst dans l'iPhone de sa secrétaire.

Hurst'ün sekreterinin telefonuna girip, takvimini aldım.

Vous avez un chargeur d'iPhone?

- IPhone şarjın var mı?

Vous n'avez pas d'iPhone?

- Hayır. - IPhone'nun yok mu? - Hayır.

Touche pas à mon iPhone Touche pas à mon Jesus Phone

Çek elini i-phone'umdan! Çek elini kutsal telefonumdan!

5 ne cracheront pas sur un iPhone.

Bazı oylar bana bir i-Phone'a mal olacak.

Je vais utiliser mon Iphone.

Herhalde iPhone'umda yaparım.

Doc, vous devriez vous prendre un iPhone.

iPhone almalısın, Doktor.

L'application Yelp de mon iPhone m'a dit qu'il y aurait un Starbucks juste là où nous sommes.

İPhone'umdaki Yelp uygulaması buralarda bir Starbucks olması gerektiğini söyledi. Tam burada durduğumuz yerde.

Le mec qui joue avec son iPhone en cours a un groupe d'étude?

Ders boyunca iPhone'unda "Bejeweled" oynayan adamın çalışma grubu mu var?

On a trouvé les pornos gays sur votre iPhone, M. Conners.

iPhone'unuzdaki tüm eşcinsel pornolarınızı bulduk, Bay Connors.

Une application pour iPhone qui mène, via GPS, aux toilettes acceptables les plus proches, où qu'on se trouve dans le monde.

Dünyanın neresinde olursan ol sana en yakın tuvaleti gösteren iphone gps uygulaması.

Nastia, j'ai téléchargé un morceau sur mon iPhone.

Nastya, iPhone'uma birkaç tane şarkı indirmiştim.

T'as un iPhone?

iPhone'un mu var?

L'iPhone, c'est mort.

iPhone'un devri kapandı zaten.

L'iPhone, c'est pas pratique pour les textos...

iPhone'da mesaj yazmak zor, şarjı da çabuk bitiyor.

Peut-être que des aliens dans une autre galaxie les liront un jour et penseront : "C'est quoi ce bordel?" envoyé depuis mon iPhone

Belki de başka gezegendeki yaratıklar bir gün bunu okurlar ve "Bu da Ne Sikimmiş" diye düşünürler... iPhone'umdan gönderilmiştir.

Y a mon portable qui déconne.

iPhone'um.

Connexion internet avec mon iPhone pour les urgences.

Gezinirken siteme girip acil durumlara bakabilmek için iPhone'um yanımda.

Pouvez-vous vérifier que mon iPhone est en mode international?

IPhone'umda doğru uluslararası kod olduğuna kontrol etmeye yardım etseniz?

Il fait tomber un 747 avec son iPhone.

Ama sadece IPhone'unu kullanarak bir Boeing 747'i düşürebilir.

Hey, ouais. j'ai peut-être gagné un Iphone

Önemli olabilir! Ya, tabi. Belki iPhone kazandım.

Où est mon iPhone?

- İphone'um nerede?

Si c'est pas un citoyen et son caméscope, c'est une caméra de surveillance ou un membre de gang et son iPhone.

Eğer kamerası olan bir vatandaş olmazsa güvenlik kamerası ya da iPhone'u olan bir çete üyesi olur.

J'ai copié ces listes de lecture de Itunes et Iphone.

Hem de yemek çubuklariyla üstelik pirinç olmadan.

- Elle écoute de la musique classique.

iTunes ve iPhone müzik listesini kopyaladim.

Bien mieux que la vidéo de toi sur mon iPhone.

iPhone'umdaki videodan çok daha iyi olacak.

Mais je suis bête, tu n'en as pas.

Ne kadar salağım, senin İPhone'un yoktu.

Non, je ne veux pas d'un iPhone.

Hayır iphone istemiyorum.

Je sais ce que c'est.

iphone'un ne olduğunu biliyorum.

Téléchargez Store-Extend sur iPhone!

Indivx Altyazı Takımı a l t y a z i @ I n d i v x. N e t İyi Seyirler

Tu tartines du fromage sur ton iPhone?

iPhone'unun üzerine krem peynir sürdüğünün farkında mısın?