Translate.vc / French → Turkish / Iron
Iron translate Turkish
768 parallel translation
J'en ai un qui va à Ash Fork, Prescott...
Kingman, Ash Fork, Prescott, Iron Springs...
" Gimbels, Flat Iron Building
- Evime Evime - Flatiron Binası...
Dans ce cas, retourne au campement d'Iron Springs et calme-toi.
Öyleyse, Iron Springs Kampı'na git ve sakinleş.
Iron City 700.
Iron City 700.
Je sais qui vous êtes. Je vous ai vu un jour au tribunal.
Biliyorum, sizi Iron City'de görmüştüm.
La session de la cour d'accusation du comté de Iron Cliffs est ouverte.
Iron Cliffs Beldesi Mahkemesi oturumu açmıştır.
" Etat de Michigan, cour de Iron Cliffs.
" Michigan eyaleti, Iron Cliffs Mahkemesi.
" viens devant la cour de Iron Cliffs et donne á entendre
" söz konusu bölgenin savcısı olarak, mahkemeye belirtirim ki...
Avez-vous conduit le Lt Manion á la prison du comté ici, á Iron City, le soir même?
Teğmen Manion'u o gece Iron City'deki cezaevine mi götürdünüz?
Au cours du trajet, le lieutenant a-t-il continué á parler de son acte?
Arabayla Iron City'ye giderken, teğmen olay hakkında konuştu mu?
Et pendant tout ce temps, á la caravane, pendant le trajet en voiture, quelle apparence avait le Lt Manion?
Bütün bunlar olurken, karavanda, arabayla Iron City'ye giderken... Teğmen Manion nasıl görünüyordu?
Souvenez-vous de Big Bend, Ironville et Franksburg.
Iron Bill ve Frank'ın Big Ben'de yaptıklarını eminim hatırlarsınız.
- Iron Corps.
- Iron Corps.
Ce sont des Iron Corps.
Onlar Iron Corps.
"Au Cheval de Fer".
The Iron Horse ( Demir At ).
En tête... Big Iron se dirige vers l'arrivée.
'Büyük Demir'bitirmek üzere.
J'ai rencontré Scott il y a deux ans à Iron Mountain, je faisais du patin à glace.
Scott'la iki kış önce buz pateni yaparken tanıştık.
Euh, alors... Iron Butterfly!
Iron Butterfly çalmaya... ne dersin?
Mettez-les dans le'Iron Maiden ( cercueil à pointes ).
Onları Iron Maiden a atın.
Iron Maiden?
Iron Maiden?
Et maintenant, en ouverture de'Iron Maiden', voici les'Wyld Stallyns'!
Ve şimdi'lron Maiden'açılı gecesi için,'Vahşi Aygırlar'!
Mon père est enfermé à Iron Heights.
Babam Iron Heights'ta yatiyor.
" Iron Butterfly?
Bunlar da ne? Iron Butterfly mı?
"Iron sulfide", sulfure de fer, ou encore l'or des fous.
Demir suIfide, aptalların altını olarakda biliniyor.
Il purge plusieurs sentences à perpétuité à Iron Heights.
Iron Heights'ta müebbet hapis cezasını çekiyor.
Barry et moi allons voir ce James Jesse à Iron Heights, voir s'il peut nous aider à attraper sa groupie.
Bu serseriyi yakalamamıza yardım edecek bir şey verir diye Barry ile Iron Hights'a James Jesse'yi görmeye gideceğiz biz.
Je sais qu'aller à Iron Heigts et parler avec M. Jesse a ramené des sentiments sur ton père.
Iron Heights'a gidip Jesse ile konuştuktan sonra babanla ilgili hislerinin tekrar kabardığını biliyorum.
Il y a eu une explosion à Iron Heights.
Iron Heights'ta patlama yaşanmış.
On a les vidéos de surveillance d'Iron Heights.
Iron Heights'tan gelen güvenlik görüntülerine bakıyoruz.
Où sont les "Misty Mountain Top"... les "Smoke on the Water", les "Ironman" de notre temps?
"Misty Mountain Hop" nerede? Bugünün "Iron Man" i nerede?
- Iron Butterfly, "ln-A-Gadda-Da-Vida".
- Iron Butterfly, "In-A-Gadda-Da-Vida".
Tu crois que Singe de Fer fera irruption?
Iron Monkey onu ziyaret edecek mi?
Laissez-nous, imbéciles! On essaye d'attraper Singe de Fer.
Iron Monkey'den yakalananlar çok yavaştır, hepsi uyuşuktur
Tu veux que Singe de Fer découvre mon trésor? - Sors de là!
Hazinemi yatağımın altına koyduğumu bütün Iron Monkey duysun mu istiyorsun?
Si Singe de Fer essaye, on le transformera en hérisson!
Iron Monkey gelmeye kalkarsa, çok pis belaya girecek.
Tu ne nous échapperas pas, Singe de Fer. Vous n'êtes pas des moines!
Iron Monkey, bu sefer kaçamazsın!
Je vous confisque à tous un mois de salaire.
Departmanınızın maaşı 1 aylığına artacak Iron Monkey i kim yakalarsa ikramiye de verilecek
Singe de Fer!
Ekselansları, Iron Monkey.
On recherche encore Singe de Fer. On verra si le nouveau du Gouvernement peut l'attraper.
Iron Monkey aranıyor büyük ödül var!
J'ai cru entendre que Singe de Fer a été arrêté. Est-ce vrai?
Iron Monkey tutuklandı diye duydum doğru mu bu?
Maître Renard, à chaque fois que vous lui tendez un piège, vous le laissez filer.
Üstad Fox, siz hep Iron Monkeyi yakalamak için çalışırsınız. Ama sadece ona vurdunuz ve saldınız.
Chef? Vous croyez que c'est Singe de Fer?
Onun Iron Monkey olduğundan mı şüpheleniyorsunuz?
Je soupçonne tout le monde, docteur.
Benim gözlerim herkes Iron Monkeymış gibi görüyor
Singe de Fer est venu nous sauver!
Iron Monkey gelip bizi kurtaracak.
Merci Singe de Fer.
Sağol Iron Monkey.
C'est sûrement Singe de Fer!
Bize parayı veren Iron Monkey idi.
Merci, Singe de Fer.
Sağol Iron Monkey...
Singe de Fer existe vraiment!
Iron Monkey orada mı?
D'accord. A midi, sur le pont.
Peki o zaman, yarın 12'de İron Köprüsü'nde.
C'est lui!
İşte Iron Monkey.
Maudit sois-tu, Singe de Fer.
Iron Monkey, ben bu görevlilerin işlerine bir sürü para harcadım