English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Isobel

Isobel translate Turkish

299 parallel translation
Isobel, vous permettez?
Isobel, içeri gelebilir miyim?
Ne vous dérangez pas, Isobel.
Gerçekten önemli değil, Isobel.
- Chez Isobel.
- Isobel'lere akşam yemeğine gidiyoruz.
Comment allez-vous?
- Merhaba, Isobel. - Nasılsın, canım?
Le frère d'Isobel t'a donné un somnifère.
Isobel'in kardeşi bu sabah sana bir uyku ilacı verdi.
Cette histoire de poison d'Isobel, que voulais-tu faire?
Neden Isobel'e şu zehirle ilgili soruları soruyordun? Onunla ne yapmayı planlıyordun?
Isobel s'affole vite.
İsobel tasalanıyor.
- Isobel, ma femme.
- Karım, Isobel.
- Isobel et les filles vont bien?
- Nasıllar?
Isobel était une ambitieuse... pour qui un baiser vaut demande en mariage.
Isobel bir kez öpüşmenin bile evlenme gerektirdiğini düşünürdü.
Isobel ne cessait de lui rappeler ses responsabilités financières.
Karısı ona evli olduğunu, parasal sorumluluğunu hatırlatıyordu.
Isobel avait demandé à un médecin... de certifier que sa santé était trop faible.
Tina doğmadan bir doktora gitmişti sağlığının doğuma elverişli olmayacağını umuyordu.
Isobel dépend de moi de plus en plus.
Isobel giderek bana bağımlı oldu.
Je suis même plus gentil avec Isobel.
İsobel'e daha şefkatli davranıyorum.
- Le bétail est mort. - Isobel a appelé? - Tu as pensé à Time Magazine?
Şu Times dergisi söyleşisini düşündünüz mü?
- Isobel n'a jamais appelé? - Il fera la couverture du Time.
Haftasonundan sonra yapabilir.
Isobel, mon Dieu, qu'est-ce que tu fais là?
- Isobel, burada ne işin var? - Beni aradın ya.
- En banlieue? Isobel, ils l'ont violée un tas de fois.
Isobel, defalarca tecavüz etmişler.
Vous voulez boire quelque chose?
- Kahve, çay filan içer misin Isobel?
Isobel, un café, un thé?
- Irene, iyi misin?
- Ah, oui? Isobel, je veux que tu viennes vivre avec moi.
Isobel, gelip benimle yaşamanı istiyorum.
Isobel, veux-tu arrêter ça une minute?
- Isobel şunu bir dakika keser misin?
- Non, pas du tout. Isobel, je suis sérieux.
Isobel ben ciddiyim.
Et Isobel.
Isobel'le de.
D'un autre côté, tu peux vraiment compter sur Isobel.
Diğer yandan, Isobel güvenebileceğin birisi.
Ni la lutte contre le cancer... ni les aveugles, ni les malades des reins... je ne peux pas aider ma soeur, et je ne veux pas me marier, Isobel!
Kanser derneğine, körlere yardım edemiyorum. Böbrek hastalarına da. Kardeşime yardım edemiyorum.
- Isobel, ne sois pas bête. Mon frère Ozzie a un restaurant formidable.
Sizi kardeşim Ozie'nin restoranına davet etmek isterim.
Tu es magnifique, Isobel
Sylvia!
Isobel l'a invité comme bouche-trou
Bir kişi eksildiği için İsobel onu çağırdı.
Isobel, ma fille
- Kızım, İsobel McCordle.
Isobel.
lsobel.
Isobel comment?
lsobel ne?
Quand je vois ce qu'lsobel lui fait, j'enrage.
İsobel'in ona neler yaptığını gördükçe, asabım bozuluyor.
Allô, Isobel?
Isobel? Isobel yeni geldim şehre.
- J'ai l'impression d'être un idiot!
Isobel, kendimi aptal gibi hissediyorum.
- Voici Isobel.
- Bu Isobel, Isobel bu kardeşim.
Isobel, que fais-tu?
Isobel, ne yapıyorsun?
Je suis sérieux.
Isobel ben ciddiyim.
- Ces gosses sont très mignons.
Bu Isobel.
- Voici Isobel.
Isobel bunlar Daisy ve Jack.
Vous préférez Isobel?
- Isobeli'i mi tercih edersiniz?
La dernière chose dont j'ai besoin, c'est d'une famille et d'un engagement.
Isobel, evlenmek de istemiyorum. Şu anda bana gereken son şey...
Isobel, je veux que tu viennes vivre avec moi.
- Benimle gel, birlikte yaşayalım.
Je t'en prie, sois gentil lsobel?
Freddie, lütfen gene başlama. İsobel?
Pardon, Mlle lsobel
Üzgünüm, bayan İsobel.
Tais-toi. ll n'y a rien entre lsobel et moi
Kes sesini, Mabel! İsobel ile aramızda hiçbir şey yok.
Nous allons investir au Soudan, William et moi
İsobel, William'la beraber Sudan'a iş yapmaya gittiğimizi biliyor muydun?
Et il a perdu son boulot ll veut que Mlle lsobel parle à Sir William
Ayrıca işini de kaybetti. Bayan İsobel, bay William ile bir şeyler konuşmak istiyor.
Elle habillera Mlle lsobel si elle trouve quelque chose de noir
Ayrıca bayan İsobel'i yemek salona getirecek ve ona siyah bir şeyler ayarlamaya çalışacak.
Je pensais que Mlle lsobel resterait au lit
Bayan İsobel yarın yataktan kalkmaz diye düşünüyorum.
Qu'est-ce qu'lsobel t'a donné?
- İsobel sana ne verdi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]