Translate.vc / French → Turkish / Jack
Jack translate Turkish
34,828 parallel translation
De te payer avec la vie de Black Jack Randall?
Black Jack Randall'ın hayatıyla mı ödeyeyim?
Jack Randall est vivant.
Jack Randall yaşıyor.
Ouais, relax. Avec oncle Jack, on s'en occupe.
Jack Dayım ve ben kazanacağız bu davayı.
T'es juste là pour gérer les papiers de Jack parce qu'il galère avec ces mains énormes qu'il porte.
Jack Dayın kağıtlarda yardımcı ol diye getirdi seni çünkü ellerine o kocaman elleri giydiği için kağıtları tutamıyor. - Onlar ne öyle?
- Rappelez-moi à la barre. - Quoi?
- Jack, beni kürsüye geri çıkar.
Oncle Jack, il a avoué! - C'est vrai?
- Jack Dayı, itiraf etti!
Et t'es avocat?
Sen nasıl avukat oldun Jack?
Le bon vieux Jack enterré sous les décombres pendant que vous deux menez une belle vie.
Jack bir sürü ıvır zıvırla uğraşırken ikiniz bedavaya boş boş oturun.
Jack.
Jack.
Jack a pris le butin de l'Urca.
Jack Urca de Lima ganimetini getirdi.
Pour l'amour de dieu, Jack.
- Of be, Jack.
Jack le ferait.
- Jack var.
Jack l'a fait.
Jack oynatır.
Ils paient 10.000 £ pour la tête de Vane, Jack.
Vane'in kellesine 10,000 Sterlin veriyorlar.
écoute, tôt ou tard, il y aura une centaine d'hommes ici, Jack, et tu n'aura plus le choix.
Bak, er ya da geç... kapıya 100'den fazla adam gelecek ve bu artık senin kararın olmaktan çıkacak.
bordel, Jack?
N'apıyorsun amına koyayım ya?
- Tu as dit que tu le mettrais dehors, Jack.
Onu dışarı atacağımızı söyledin Jack.
Jack, tu sais qu'il n'y a pas moyen que je laisse ça se produire.
Jack böyle bir şeyin olmasına göz yummayacağımı biliyorsun.
Je t'emmerde, Jack.
- Sikerim ebeni Jack.
Oh Bordel, Jack.
Sikeceğim ya Jack.
Avez-vous appris où se trouvait Jack Rackham?
Hisardan Captain Rackham'ın yeriyle ilgili bilgi var mı?
Jack, Anne... J'étais sur la liste?
Jack, Anne... o listede var mıydım?
Pour l'instant, Jack Rackham et Anne Bonny méritent la potence.
Ama şu durumda yasaların istediği tek şey, Jack Rackham ve Anne Bonny'nin boğazına ilmeği geçirmek.
Nom de Dieu...
- Tanrı aşkına, Jack.
Mais si nous ne pouvons pas trouver Jack Rackham et Anne Bonny, si nous ne pouvons pas trouver le trésor en leur possession, quoiqu il arrive à Nassau, toi et moi sommes probablement finis.
Lakin Jack Rackham ve Anne Bonny'i bulamazsak onların elindeki altınları elde edemezsek Nassau'ya her ne olursa olsun ikimizin de işi bitecektir.
Je sais que c'est dur à croire au vu de mon apparence, mais tel que je le vois? Ce n'est pas mal, Jack.
Şu anki görünüşüme bakarsan inanması biraz güç olabilir lakin bu deneyim hiç fena değil Jack.
J'ai compris que Jack a été arrêté aujourd'hui.
Bugün Jack'ın tutuklandığını duydum.
Nassau sera sécurisée, et tout le monde saura que c'est à cause de Jack Rackham que cela s'est produit.
Herkes bunun Jack Rackham'ın sayesinde olduğunu bilecek.
Qu'est-ce que tu as fait?
Jack ne yaptın sen?
Oui, Jack et Anne étaient mes partenaires, mes amis. Plus.
Evet, Jack ve Anne ortaklarımdı, arkadaşlarımdı.
La nuit ou tu est partie, dans la grotte Tu as dit que Jack a été arrêté.
Gittiğin gece, mağarada Jack'in tutuklandığını söyledin.
Jack ne veut pas qu'elle soit remise.
Jack iadesini istemiyor.
Abandonne la cache et je veillerai à ce que Jack soit libéré.
Cevherleri teslim et ve Jack'in serbest kalmasını sağlayayım.
Non mais elle ne peut pas supporter l'idée que Jack soit torturé.
Lakin Jack'e işkence edilmesi fikrini de kaldıramaz.
Jack Rackham?
Jack Rackham mı?
Qui est Jack Rackham?
Jack Rackham kim oluyor?
cette cache y était mentionnée, cache qui est en possession de Jack.
İçinde kıymetli cevherlerden bahsediyordu. Jack'in elinde olduğunu bildiğim cevherler.
Pour trouver Jack Rackham, tu vas devoir aller à Nassau, non?
Jack Rackham'ı bulmak için Nassau'ya gitmen gerekiyor, değil mi?
Rendre le trésor et Jack serait libéré.
Cevherleri teslim ederse Jack serbest kalacaktı.
Mais soit Jack rend l'or soit Nassau brûle.
Ancak ya Jack altınla birlikte teslim edilecek ya da Nassau yanacak.
Quand les hommes du gouverneur arriveront à la transaction sans Jack et que Anne le verra, elle résistera.
Vali'nin adamları takas yerine vardığında Anne, Jack'ın olmadığını görürse direnecektir.
Je pense qu'Anne croit qu'elle peut échanger sa part de l'or de l'Urca contre la relâche de Jack.
Sanırım Anne Jack'in bırakılması karşılığında Urca ganimetinden payını takas edecek.
Même si je pouvais le dire à quelqu'un, Quelle serait leur réponse si ce n'est " Donner Jack ou Nassau brûle.
Birine anlatsam bile cevapları ne olacak ki,'Jack'i teslim et ya da Nassau yansın.'
Si elle interrompt l'échange, c'est pas comme si vous pouviez juste quitter l'île comme ça, en abandonnant Jack à son sort.
- Takası iptal ederse adadan öylece ayrılamazsın Jack'i kendi kaderine bırakarak.
Ni que vous pouvez échanger l'argent contre Jack.
- Altınları Jack'in salınması için de kullanamazsın.
Jack est là dedans?
Jack arabada mı?
Jack peut vraiment gérer l'affaire?
Sence Jack gerçekten bu davayı halledebilir mi? - Evet, o bir avukat.
Jack Kelly, avocat.
Jack Kelly, avukatım.
- Allez, Jack.
- Hadi Jack, bırak da girelim.
Je ne sais pas ce qui est le pire... qu'elle périsse en se battant pour Jack,
Hangisinin daha kötü olduğunu ayırt edemiyorum.
ou qu'elle survive sans lui.
Jack için savaşırken can vermesi mi yoksa o olmadan sağ kalması mı.