Translate.vc / French → Turkish / Jaclyn
Jaclyn translate Turkish
51 parallel translation
Je peux être Jacklyn Smith?
Ben Jaclyn Smith olabilir miyim?
J'ai eu l'idée de "Drôles de dames", alors je fais Jacklyn Smith.
Charlie'nin Melekleri oyununu önce ben düşündüm, Jaclyn Smith ben olacağım çünkü ben düşündüm.
Toi et tes sapes de catalogue par correspondance, ne vous approchez pas de Derek Zoolander!
Sana tavsiyem senin de, K-Mart Jaclyn Smith koleksiyonunun da lanet olası, Derek Zoolander'dan uzak durması.
Un peu plus dur pour celles de Farrah Fawcett et de Jaclyn Smith, mais on y arrive.
Ama Farrah Favvcett ile Jacyln Smith'i bulmak biraz zor. Yine de mümkün. Asıl güç olan, Tanya Roberts'ı bulmak.
Cette Jaclyn Smith, elle connaît son affaire.
Jacklyn Smith çok başarılı.
Alors, tu connais Jaclyn Smith?
Peki, Jaclyn Smith'i tanıyor musun?
Si je ressemble à l'une des Drôles de Dames, c'est à Jaclyn Smith!
Eğer Charlie'nin Melekleri'nden birine benziyorsam, bu Jaclyn Smith!
Jaclyn Smith a ses propres têtes de hache.
Jaclyn Smith'e ait balta başları var.
Pas à la Farrah Fawcett. Plutôt à la Jaclyn Smith.
Farrah Fawcett gibi değil, azıcık Jaclyn Smith tarzı olsun.
D'accord, à la Jaclyn Smith.
Tamam, Jaclyn Smith.
Mais je vous souhaite tout de même la bienvenue à ma traditionnelle fête d'avant-concours.
Her yıl düzenlediğim Ön-Şeytani Bilimler Panayırı'na hepiniz hoşgeldiniz demeliyim. Kız arkadaşım Jaclyn.
Mon amie Jaclyn... Même si à première vue, on peut la prendre pour une fille arriviste et superficielle, sachez que...
Biliyorsunuz, görümü tıpkı bir yüzeysel, hoşgörülü sefil gibi...
Jaclyn, Heidi, Jaclyn, Heid...
Jaclyn, Heidi, Jaclyn, Heidi.
- Comment ne pas devenir folle quand dans la même journée, on est obligée d'être 13 personnes différentes?
Eğer günde 13 değişik insanlar beraber olmak zorunda kalsan sen nasıl hissederdin? Ben Jaclyn, kız arkadaşın.
Devinez ce que votre petite Jaclyn a appris à propos de notre monstre...
Tahmin et anneciğin favori canavarın hakkında ne öğrendi? Ya da aktris mi demeliyim?
Jaclyn Werlein, enceinte de 23 semaines... l'écho cardiaque de son bébé a confirmé une sténose critique de l'aorte.
Jaclyn Werlein, hamileliğinin 23. haftasında. Bebeğin kalbi için çekilen fetal eko, kritik düzeyde aort daralması olduğunu onayladı.
Je n'insérerais pas l'aiguille sans être sûre que votre bébé est dans la position qu'il faut.
Jaclyn, bebeğinin tam olarak olması gereken pozisyonu aldığından emin olana dek iğneyi saplamayacağım. - Tamam.
Je pense à m'engager avec Jacklyn. Prends ça.
Jaclyn'le ilişkimi ciddiye bindirmeyi düşünüyorum.
Charlie's Anals, avec Farrah Forcée, Katy Éjacule et Jaclyn Clito.
Charlie'nin Arka Delik Girişleri'nde Farrah Zorlayan Katy Mastürbasyoncu ve Jaclyn Klitoris rol alıyor.
et bien, mon planning est trop rempli à écrire des raps stylé qu'à te sucer la bite!
Benim programım süper rap şarkıları yazmakla dolu olunca yalamaya vakit kalmıyor! Ayrıca Jaclyn'le artık sadece birbirimizle olmaya karar verdiğimizden sikini yalamam hoşuna gitmez herhalde! Aynen!
Alors pourquoi n'es-tu pas venu à la remise des diplômes de l'école de dentiste de Jaclyn?
O zaman niye Jaclyn'in dişçilikten mezuniyetine niye gelmedin?
Jaclyn Blackstone est une ambidextre de 39 ans vivant à Berkeley.
Jaclyn Blackstone 39 yaşında, Berkeley'de yaşayan çok yönlü bir kadın.
JACLYN : Et depuis, il y a ces... ces moments dont je ne peux pas me souvenir.
O zamandan beri hatırlayamadığım şeyler var.
Tu te souviens de la dernière patiente que tu m'as envoyée... Jaclyn Blackstone?
Bana gönderdiğin son hasta Jaclyn Blackstone'u hatırlıyor musun?
CHANCE : Et qu'a dit, Jaclyn?
Jaclyn olayı anlattı mı?
Mais elle refusait.
Jaclyn de olmaz diyordu.
Jaclyn, je suis vraiment navré.
Çok üzgünüm Jaclyn.
Il peut faire disparaître Jaclyn.
Jaclyn'in ortadan kaybolmasını sağlayabiliyor.
La thérapeute de Jaclyn Blackstone.
Jaclyn Blackstone'un terapisti.
Est-ce que je crois que Jaclyn est sortie avec un monstre?
Jaclyn'in canavar biri tarafından zorlandığını düşünüyor muyum?
Jaclyn t'a dit comment elle l'avait rencontré?
Jaclyn sana nasıl tanıştıklarını anlatmış mıydı?
Ce serait difficile de la laisser avec lui.
Jaclyn'i onun ellerine bırakmak zordur.
Tu sais que je suis du côté de Jaclyn.
Jaclyn'in tarafında olduğumu biliyorsun.
CHANCE : Jaclyn Blackstone est une ambidextre de 39 ans vivant à Berkeley.
Jaclyn Blackstone, Berkley'de yaşayan... 39 yaşında, iki elini de kullanabilen bir kadın.
JACLYN : Il va me tuer.
Beni öldürür.
Jaclyn. Jaclyn. Jaclyn!
Jaclyn.
S'il est aussi corrompu que le clame Jaclyn. Si Blackstone correspond même un petit peu à ce qu'elle en a dit, comment ne découvrira-t-il pas que tu fouines?
Jaclyn'in dediği kadar pislikse Blackstone, onun dediği kadar kötüyse senin araştırma yaptığını nasıl anlamaz?
Jaclyn donne des cours de maths.
Jaclyn matematik dersi veriyor.
Jaclyn ne serait pas la 1re à échanger un homme violent contre un autre.
Jaclyn, kötü eğilimleri olan bir adamı bir diğeriyle değiştirmek istemez.
Jaclyn ou Jackie Black ou peu importe combien elles sont ou ne sont pas. Selon moi, aucune d'elles n'aurait voulu se faire tabasser.
İster Jaclyn ister Jackie Black ya da başka daha kaç tane varsa, ya da yoksa bilmiyorum hiçbirinin dövülmeye devam etmek isteyeceğini sanmıyorum.
J'essaie de te laisser Jaclyn.
Jaclyn'i sana vermeye çalışıyorum.
Waouh. Pauvre femme. Ça aussi, ça a dû être dur pour Jaclyn.
Yazık.
JACLYN : Allô?
Alo?
Bonjour, Jaclyn.
Merhaba Jaclyn.
C'est Jaclyn.
Ben Jaclyn.
Non, moi.
— Hayır, Jaclyn Smith benim.
Véronique Jeannot.
Jaclyn Smith!
Merci, Jaclyn.
Sağ ol, Jacqueline.
Tu acceptes, alors?
Bu da Jaclyn için zor olmuş olmalı.
C'est notamment, Jackie qui continue à avoir des relations sexuelles avec le mari dont elle est séparée, même si elle, Jaclyn, n'approuve pas ce comportement.
Stresli anlarda ortaya çıkan biri.
[EAU COULE]
Özellikle, Jaclyn her ne kadar bunu onaylamasa da Jackie, ayrıldığı eşiyle... cinsel ilişkiye giriyor.