Translate.vc / French → Turkish / Jacqueline
Jacqueline translate Turkish
482 parallel translation
jacqueline.
Jacqueline.
- Bonjour, Jacqueline.
- İyi günler Jacqueline.
La femme de chambre s'appelle Marie Jacquelin.
Marie Jacqueline adında bir hizmetçi kız varmış.
Serait-il arrivé quelque chose à Jacqueline?
Neyi zorlaştırıyor? Jacqueline'e bir şey mi oldu?
Nous maintenons la qualité des produits La Sagesse en dépit de l'absence de Jacqueline.
Gördüğün gibi, Jacqueline'in yokluğunda bile La Sagesse ürünlerinde kaliteyi koruyoruz.
Comment l'affaire peut-elle fonctionner sans Jacqueline?
Jacqueline yokken nasıl idare ediyorsunuz?
Jacqueline ne vous a pas dit?
Jacqueline sana bahsetmedi mi?
Peut-être mieux qu'avec Jacqueline.
Hatta eskisinden bile iyi.
- Et Jacqueline? - Je l'ignore.
Bayan Jacqueline nasıl?
mlle Jacqueline était folle de vous.
Bayan Jacqueline sana deli olurdu.
Je l'ai vue il y a environ une semaine, dans un restaurant où j'étais invitée, un restaurant italien appelé Le Dante.
Ben Bayan Jacqueline'i bir hafta kadar önce gördüm. Erkek arkadaşımla gittiğimiz restoranda. Dante isimli küçük bir İtalyan Lokantası.
Ils se souviendront d'elle.
Jacqueline'i hatırlarlar.
Elle s'appelle Jacqueline Gibson.
İsmi Jacqueline Gibson.
Seule Jacqueline peut faire une telle impression.
Eğer dikkatinizi çektiyse, eminim o Jacqueline'dir.
Jacqueline Gibson.
Az önce Jacqueline Gibson'ı arayan kız.
Veux-tu me montrer le dossier Gibson?
Danny, Jacqueline Gibson dosyasını verir misin?
Jacqueline m'a souvent parlé de vous.
Jacqueline hep senden bahsederdi.
A la morgue, on m'a dit que vous vous étiez enquis de Jacqueline.
Hayır. İsminizi morgdan verdiler. Jacqueline hakkında araştırma yapmışsınız.
- Vous savez où est Jacqueline?
- Jacqueline'i tanıyor musunuz yani?
Jacqueline a quelque chose de passionnant, d'inoubliable, quelque chose d'insaisissable qui attire les hommes.
Jacqueline'de unutulmayacak, heyecan verici bir şey var. Asla ellerinde tutamayacağın bir şey. Bir erkeği peşinden koşturacak bir şey.
Parce que j'aimais Jacqueline, je croyais la connaître.
Jacqueline'ı sevdiğim için onu tanıdığımı sanıyordum.
Mais je me sens coupable. Je ne devrais pas m'amuser dans ces circonstances.
Ama Jacqueline yokken eğlenince, kendimi suçlu hissediyorum.
Vous n'allez pas passer votre vie à chercher Jacqueline.
Jacqueline'i bulmayı hayatının amacı haline getiremezsin.
Si ma soeur s'y trouve, qu'importent les infractions!
Eğer Jacqueline oradaysa, hiç fark etmez.
Je viens chercher de l'argent pour Jacqueline.
Beni Jacqueline gönderdi. Paraya ihtiyacı var.
Tant que j'ignorerai où elle se trouve et comment elle va, je ne donnerai pas un sou.
Jacqueline'in nerede ve nasıl olduğunu bilmedikçe hiçbir ödeme yapmam.
Jacqueline court le danger de perdre la raison.
Jacqueline'in akıl sağlığıyla ilgili tehlikeler.
- Comment va-t-elle?
- Jacqueline nasıl?
Je suis le médecin de Jacqueline.
Ben onun psikiyatristiyim.
Jacqueline veut vous voir.
Jacqueline sizi almamı istedi.
C'est dans ce cadre somptueux qu'elle demeure.
İşte Jacqueline böyle ihtişamlı bir yerde kalıyor.
Jacqueline!
Jacqueline.
- Où est Jacqueline Gibson?
- Jacqueline Gibson nerede?
Lorsque vous êtes venue me voir, effrayée, brisée, et me disant que Jacqueline n'avait jamais parlé de moi, comment vous dire que nous étions mariés?
Ofisime geldiğin günü hatırlıyor musun? Ne kadar da endişeliydin. Jacqueline benden bahsetti mi diye sormadım mı?
Vous auriez pu me le dire n'importe quand.
Jacqueline'in kocası olduğunu söyleyebilirdin.
Où est Jacqueline Gibson?
Jacqueline Gibson nerede?
C'est la soeur de Jacqueline.
O Jacqueline'in kardeşi.
Seriez-vous la soeur de Jacqueline?
Gibson mı? Siz Jacqueline'in kardeşi misiniz?
Jacqueline s'ennuie peut-être de moi.
Belki de Jacqueline benden daha yalnızdır.
Me confierez-vous le soin de la rechercher?
Jacqueline'i bulmam için bana güvenebilecek misin artık?
Mme Redi est gentille mais il n'y a qu'une mile Jacqueline.
- Redi iyidir. Ama Bayan Jacqueline başkaydı.
Pas de nouvelles de Jacqueline?
Seni görmek ne güzel. - Jacqueline'den haber var mı?
Je ne chercherais plus Jacqueline.
Jacqueline'i bulmak için uğraşmazdım.
Vous nous avez présenté Jacqueline. Comment pouviez-vous savoir?
Jacqueline'i bize sen tanıştırdın ama nereden bilecektin ki?
Maintenant il y a Jacqueline.
- Şimdi de Jacqueline. - Ama...
Si on la questionne sur la disparition du corps?
Ya Jacqueline'e cesedin ortadan kaldırılmasını sorarlarsa?
- Et la soeur de Jacqueline?
- Ya Jacqueline'in kardeşi?
C'est à cause de Jacqueline.
Jacqueline'den dolayı.
Jacqueline est une meurtrière.
Jacqueline bir katilmiş.
Si c'est vrai, c'est une raison de plus de trouver Jacqueline.
Eğer dedikleri doğruysa Jacqueline'i bulmak için daha fazla sebebin var.
- Non.
- Hayır, beni Jacqueline yetiştirdi.