Translate.vc / French → Turkish / Janelle
Janelle translate Turkish
203 parallel translation
Janelle s'offre sa coupe de champ'... ses bulles matinales.
Biz de tam- - Janelle bir bardak şampan- - İçeri girin.
Voight, Todd et Janelle.
19828, Almond Caddesi...
Todd et Janelle sont des chieurs, mais je dois les prévenir.
Bak, Todd ve Janelle aptalın tekidir ama onları uyarmalıyım.
Janelle, c'est moi.
Alo? Janelle?
Qu'est-ce qu'il a, Wolfy?
- Max. Janelle, Wolfy'nin nesi var?
Nana va t'emmener dans la chambre de Janelle.
Nana seni Janell'in odasına götürsün.
Attends, Janelle.
Bekle, Janell.
Dites à Janelle de m'apporter mon café.
Janelle'den bana kahve getirmesini isteyebilir misin?
Je reviens dans une heure. J'ai oublié mon déjeuner.
Bir saatte dönerim, Janelle.
Je reviens à 16 h, Janelle.
Ben 16.00 " da döneceğim Janelle.
Allez, Janelle.
Gel Janelle.
- Voici Janelle.
- Janelle ile tanış.
Comment tu vas, Janelle?
Ne var ne yok, Janelle?
Janelle a appelé et m'a dit qu'elle a vu Lester Wallace ici.
Janelle beni aradı ve Lester Wallace'ı burada gördüğünü söyledi.
Pourquoi Janelle ne peut pas rester en dehors de mes affaires?
Janelle niçin benim işlerimden uzak dur muyor?
Dis bonjour à Janelle.
Janelle'e selam söyle.
Eh bien, Janelle... ça dépend.
Aslında, Janelle bu, şu soruya bağlı.
Ou est Janelle?
Janelle nerede?
Si tu m'aimes tant, dis a Janelle de payer le loyer avant que je coupe l'electricite et que vous hurliez toutes comme des folles.
Beni o kadar seviyorsan, elektriği kesip siz bütün bayanları çığlık çığlığa..... sokağa dökmeden önce, Janelle'ye kiramı ödemesini söyle.
Oui, c'est pour sa fille, Janelle.
Öyle, kızı için, Janelle.
Il manque Janelle Macklin et Sean Paland, donc je vais vérifier dans le casino.
Ihh, Janelle Macklin ve Sean Paland'a orda değil, bu yüzden oteli kontrol edeceğim.
Vous savez, c'est la suite de Janelle Macklin.
Biliyorsunuzdur, orası Janelle Macklin'in odası.
Hé! Attendez, Janelle...
Hey, bekleyin, Janelle...
Janelle, attends!
Janelle, bekleyin!
Allez, Janelle, on est en terminale.
Hadi, Janelle, hepimiz son sınıftayız.
Janelle prend toujours des paumés.
Janelle sürekli ondan saklanırdı.
Oui, Janelle...
Evet, Janelle...
Est-ce que vous savez où se trouve Janelle maintenant?
Onun nerde olduğunu biliyor musun?
Je viens juste de retrouver Janelle Macklin.
Janelle Macklin'i az önce buldum. Güzel.
Ils ont attaché tout le monde, et ils ont enlevé Janelle.
Herkesi bağlayıp, Janelle'yi zorla dışarı çıkardırlar.
Janelle va bien.
Janelle iyi.
Laissez-moi dire quelque chose à propos de Janelle :
Size Janelle'i anlatmama izin verin :
Nous avons Janelle.
Janelle Elmizde.
C'est sur ça que Janelle fait reposer sa confiance.
Çünkü Janelle o bankayı iyi biliyor.
Janelle ne l'est pas.
Janelle ise kaçırılmadı.
Et quand Janelle arrivera, en pleurant, disant à quel point elle est désolée, faites en sorte qu'elle assume ses responsabilités.
Ve kızım ağlayarak ve ne kadar üzgün olduğunu söylerek geri döndüğünde, onun cevapları yeterli olacaktır.
Janelle Macklin et quelques amis sont montés dans l'ascenseur V.I.P. pour la suite vers 20h00.
Janelle Macklin ve bir kaç arkadaşı saat 8 : 00 civarı çatı katına çıkmak için asansöre binmişler.
Le seul autre moment où Janelle a mis les pieds dans l'ascenseur... Elle était une demande de rançon.
Janelle sonraki asansöre binişi... kaçırılması esnasında.
Les ravisseurs ont montré leurs visages à Janelle Macklin.
Fidyeciler yüzlerini Janelle Macklin'e göstermişler.
On a ce qu'il nous faut. Donc le procureur vous offre l'immunité dans la mort de Nicole Jensen pour votre entière coopération dans le kidnapping de Janelle Macklin.
Bu yüzden savcı Janelle Macklin'in kaçırılmasında bizle işbirliği yaparsan Nicole Jensen'ın ölümünde seni suçlamayacak.
- Je vais aller droit au but. Janelle a engagé un blaireau de la surveillance vidéo pour détourner les caméras de la zone de service.
Janelle srvis bölümündeki kameralarda istediği... görüntüyü versin diye ucube kostümleri kiraladı.
Non. Je ne prendrais pas un centime venant de Janelle.
Bu iş için Janelle'den kuruş almadım.
Janelle, elle s'en moquait.
Yine de benimle arkadaşlık ederdi.
C'est heureux que je ne sois pas devenu un dealer, et M. Mack devrait être heureux que Janelle ne soit pas une strip-teaseuse junkie.
Yani, bir uyuşturucu satıcısı olamamam bile iyi bir şey, ve Bay Mack de Janelle'nin keş bir striptizci olmadığına sevinmeli.
Vous voulez que je vous dise où Janelle est, je vais vous le dire.
Janelle nerde olduğunu öğrenmek istiyorsunuz, bende söyleyeceğim. Ama bana inanmayacaksınız.
Du kidnapping de Janelle Macklin.
Janelle Macklin'i kaçırmayla.
Est-ce que vous avez agressé physiquement Janelle Macklin?
Janelle Macklin'e fiziksel bir zarar verdiniz mi?
Tuteurs :
Voight, Todd ve Janelle.
Je pars pour Cuba.
Küba'ya gidiyorum, Janelle!
Janelle m'a demandé une faveur.
Janelle ona yardım etmemi istedi.
Je n'ai pas grandi en faisant des courbettes.
Janelle, o bunu umursamazdı.