Translate.vc / French → Turkish / Johannesburg
Johannesburg translate Turkish
187 parallel translation
Une montagne d'or!
İkinci bir Johannesburg.
Il y a eu M. Spenalzo, le premier à Londres... deux à Johannesburg, un à Sidney, un à Melbourne, deux à San Francisco... un à Phoenix...
Bay Spenalzo da var. İlki Londra'daydı. İki Johannesburg'da, bir Sydney'de, bir Melbourne'de... iki tane San Francisco'da, bir tane Phoenix, Arizona'da.
C'est à Johannesburg.
Johannesburg.
Si vous voyez le Professeur Smedley à Johannesburg... saluez-le de ma part.
Eğer Johannesburgda Profösör Smedley ile karşılaşırsan....ona selamları ilet.
ZS, MAP, Dave Randall de Johannesburg.
ZS, MAP Johannesburg'dan Dave Randall.
Il doit arriver à Londres ce soir, de Johannesburg.
Bu gece Johannesburg'dan Londra'ya yola çıkıyor.
Occupez-vous de mon départ pour Sidney, Johannesburg,
Willard? Seyahatlerimi ayarlamaya başla...
L'altitude du vaisseau sera de 193 km au-dessus de Johannesburg.
Aracın irtifası Johannesburg üzerinde 200 km olacak.
- Johannesburg.
- Johannesburg.
Il faut quitter le pays, mais d'abord, Johannesburg.
Buradan çıkmalıyız ama önce Johannesburg'a gitmeliyiz.
Vous filez au Nord vers Johannesburg, passez au Botswana...
Hemen kuzeye, Johannesburg'a gidin, oradan Botswana sınırını geçip -
Voici la clé de l'appartement de Blane à Johannesburg.
Bu Blane'in Johannesburg'daki dairesinin anahtarı.
Cet homme censé nous aider à Johannesburg, qui est-ce?
Johannesburg'da bize yardım edecek olan adam, o kim?
Pourquoi faites-vous confiance à cet homme?
Johannesburg'daki bu adam hakkında nasıl bu kadar emin olabiliyor musun?
Et une fois que nous serons à Johannesburg?
Johannesburg'a gidince ne olacak?
- Vous allez à Johannesburg?
- Jo'burg'a mı gidiyorsunuz?
- Et votre ami de Johannesburg?
- Ya Johannesburg'da ki arkadaşın?
Et voilà, Johannesburg.
İşte Johannesburg.
- C'est lui, votre mystérieux ami?
- Johannesburg'da ki adamın o mu?
Ce que tu considères comme de la simple fumette pourrait bien faire... Ies gros titres des journaux.
Sanırım senin müptelalığın Johannesburg gazeteleri için büyük bir skandal yaratma fırsatı olacaktır.
Ce sont les seuls capables de faire ça. Quand papa rentrera de Johannesburg, on devrait enregistrer les appels et publier leur contenu dans le journal.
Babam Johannesburg'dan döner dönmez telefona bir ses kaydedici takmalıyız ve ne söylediklerini kağıda geçirmeliyiz.
Il ne te fera pas quitter Johannesburg, mais il sera utile dans la cambrousse.
Ama iş taşraya gelince, işini kimliğinden farksız görecek. "Papaz David C. Curren"
Et les rapports de police indiquent que les émeutes ont continué aujourd'hui Dans les banlieues de Johannesburg, Pretoria et Cape Town...
Polis raporları Johannesbourg, Pretoria ve Cape Town dış kesimlerinde kargaşanın arttığını gösteriyor.
Je peux donner un coup de fil et vous renvoyer a Johannesburg.
Tek telefonla sizi Johannesburg'a giden ilk uçağa bindirebilirim.
- Vol pour Johannesburg?
Johannesburg uçağı mı? Evet.
Vol pour Johannesburg.
Johannesburg uçağı mı?
Mesdames et messieurs, embarquement pour Johannesburg.
Bayanlar ve baylar, Johannesburg uçağı havalanmak üzere.
Qu'y a-t-il de significatif dans le séjour de M. Davenheim à Johannesburg?
Bay Lester da her akşam uyuşturucu ihtiyacını gideriyor.
Ces deux hommes vous suivront. C'était un piège.
Mösyö Davenheim'ın kışın Johannesburg'de geçirdiği zamanın önemi nedir?
On n'en trouve pas à Londres. Vous marchez sur mes plates-bandes?
Kış boyunca Johannesburg'de olduğu düşünülürken Davenheim, hapishanede üç ay geçirerek Billy Kellet karakterini yaratıyordu.
Je ne vois qu'une usine de préservatifs à Johannesburg, Afrique du Sud.
Pardon ama, benim tek gördüğüm Johannesburg, Güney Afrika'daki bir kondom fabrikası.
J'ai roulé toute la nuit. De Johannesburg.
Johannesburg'dan bu yana, bütün gece araba kullandım.
Ils sont à Johannesburg.
Onlar Johannesburg'dalar.
Vous êtes en train de me dire que vous avez reconnu un meurtrier originaire de Hong Kong... dans un restaurant chinois à Johannesburg... qui a disparu dix ans plus tôt.
10 yıl önce Hong Kong'da ortadan kaybolan bir adamı Johannesburg'da bir Çin lokantasında gördüğünüzü söylüyorsunuz.
Où qu'ils soient rassemblés aujourd'hui, que ce soit à Johannesburg en Afrique du Sud, à Nairobi au Kenya, à Accra au Ghana, à New York, à Atlanta en Géorgie, à Jacskon dans le Mississippi ou à Memphis dans le Tennessee,
Ve bugün nerede toplanırlarsa toplansınlar ister Johannesburg, Güney Afrika'da ; ... ister Nairobi, Kenya'da ; ister Akra, Gana'da ;
Sharman a dû envoyer ses hommes après vous à Johannesburg.
Sharman Johannesburg'daki en iyi adamlarını, peşinden göndermiştir.
Même s'il est de Johannesburg... je veux pas de "bamboula des dunes" ou de "nègre des sables".
Johannesburg'dan bile olsa umurumda değil. Kum hıyarı ya da kumul zencisi gibi laflar duymak istemiyorum.
- Disons seulement qu'en un coup de fil je pourrais inonder le marché et vos diamants ne vaudraient pas plus que des cacahuètes.
Şöyle söyleyeyim. Johannesburg'u arayıp piyasaya o kadar çok elmas gönderirim ki o elindekilerin değeri bir paket sakız kadar bile etmez.
Les anomalies climatiques persistent, il neige à Johannesburg.
İklimsel sapmalar devam ediyor, Johannesburg'a kar yağıyor.
On a retrouvé le Pollock à Johannesburg et le Kintisch à Riyad.
Pollock Johannesburg'daydı, Kintisch riyad'da.
Comme les BMW de Johannesburg.
Çatışmanın ortasında düşün kendini.
L'importante série de vols de banques qu'a connu Johannesburg... Vient sans doute de toucher à sa fin grâce à une arrestation surprise.
Johannesburg bölgesindeki banka soygunları... şaşırtıcı bir tutuklamayla son buldu.
Tout le monde a été étonné d'apprendre... que l'homme arrêté est nul autre qu'un capitaine de la police de Johannesburg, André Stander.
Tutuklanan kişi Johannesburg polis kaptanı Andre Stander'dan başkası değil.
On se fait toutes les banques, sans exception dans tout Johannesburg.
Johannesburg'daki bütün bankaları soyacağız.
Trois banques ont été dévalisées à Johannesburg aujourd'hui.
Bugün Johannesburg'da üç banka soyuldu.
À tous les véhicules dans le périmètre de Johannesburg... Interceptez Porsche Targa, 1983.
... Johannesburg'da... 1983 model sarı bir Porsche.
Je fais déjà un procès à la police de Johannesburg... et à plusieurs officiers en particulier pour arrestation arbitraire.
Hataları yüzünden Johannesburg... polisini zaten dava ediyorum.
Hong Kong et Bombay.
Sidney, Johannesburg Hong Kong ve Mumbai.
Oui, il est périmé, mais on l'a réactualisé.
Bununla Johannesburg'dan bile çıkamazsın.
L'hiver dernier, il n'était pas à Johannesburg.
Korkarım ki genelde doğru olur. İnanılmaz!
Dr Adams, écoutez-moi.
Geçen kışın tamamını Johannesburg'de geçirdi.