Translate.vc / French → Turkish / Jojo
Jojo translate Turkish
387 parallel translation
Jojo, d'abord.
İlkin, Jojo...
Où il était, Jojo?
Jojo neredeydi?
Ouais, pas jojo la vie d'troufion...
Hey, askerin yaşama nedeni!
C'est pas jojo non plus, mais on n'y est pour rien.
İkisi de pek gözde değil ama bu bizim suçumuz değil, değil mi?
Jojo le Manchot :
Tek kollu Jojo'ya bak.
Jojo, tu as ta matraque sur toi?
Jojo, copun yanında mı?
Pauvre petit Jojo vilain petit coco.
Kullanılıp atılan zavallı Georgie Porgie.
JoJo Krako.
Krako.
Je contrôle tout le territoire sud.
JoJo Krako. Tüm Güney Yakasının başıyım.
Écoutez-moi bien monsieur l'affreux jojo.
İstersen sana bir tavsiyede bulunayım, çirkin dostum.
JoJo Blodgett?
JoJo Blodgett mi?
JoJo Blodgett, des Affaires étrangères.
Wendell, ben JoJo Blodget.
JoJo, allez donc vous rafraîchir et nous prendrons un verre plus tard.
Kaydını yaptır ve duş al. Öğleden sonra bir şey içeriz.
Je m'appelle Jojo.
Ben, Jo-Jo.
L'affreux jojo de la compagnie.
Hapisteki en kötü mahkûm.
C'était un affreux jojo Un loulou
O ahlaksız ucuz bir serseriydi
Regardez le batteur C'est Jojo la Terreur
Daha iyi bir davulcu olun Gelecek vaat edin
Un affreux jojo.
Kabadayının biriydi.
C'est jojo.
Bak sen, bu bayağı ilginç.
Sergent Jojo, on vous demande cabine 22.
Jojo 22 numaralı odaya. Jojo 22 numaralı odaya.
Jojo, je me suis trompée, 31.
Yanlış söyledim, otuz birmiş!
Écoute voir, Jojo.
Sana bir şey diyeyim.
- Allez. Allez, JoJo!
- Haydi ama, lütfen JoJo.
- JoJo était un dealer.
- JoJo bir satıcıydı.
Ils ont examiné la balle qui a tué JoJo Ross.
JoJo Ross'u.
- On a tué l'un de mes revendeurs, un dénommé JoJo Ross.
- Birisi satıcımı öldürmüş adı JoJo Ross'tu.
Toi aussi, Jojo.
Senden de üç sayfa Jojo.
C'est pas jojo, la vie, Kevin.
Gerçeklerle yüzleşmelisin, Kevin.
Je suis Jojo, le clown marchand de glaces, j'ai les meilleurs glaces de la ville.
Ben Jojo, palyaçodan palyaço dondurması, şehirdeki en iyi dondurma.
Le grand méchant Jojo vient à la ville.
Büyük kötü Jojo kasabaya gelmiş.
Appels à tout les clowns, appels à tout les clowns. Jojo à l'appareil.
Tüm palyaçolara sesleniyorum Ben Jojo.
Je suis le grand et puissant Jojo!
Ben güçlü ve muhteşem Jojo!
– Jojo, cool! Fais-moi confiance.
Juju, sakin ol, güven bana.
Kat, t'as vu Jojo?
Kat Jojo'yu gördün mü?
Hé, Jo!
Hey, Jo! Jojo!
Jojo, tu vas te grouiller?
Jojo, biraz acele eder misin?
Tu es enceinte, Jojo?
- Hamile misin Jojo? - Dilini ısır Leona.
– Jojo. C'est prêt.
Jojo acele et.
Jojo, ça fait un.
Jojo yalnızca biri.
- Quel affreux jojo!
- Bu çirkin bir yaratık!
JOJO KRAKO TERRITOIRE SUD
JOJO KRAKO GÜNEY YAKASI BÖLGESİ PATRONU
Je sais que vous êtes fort occupé à Paris.
Özür dilerim JoJo, Paris'te daha önemli işlerin olduğunu biliyorum.
Ça alors, JoJo Blodgett!
- Şuraya bakın!
Bonjour, Wendell.
JoJo Blodgett.
- Détendez-vous, JoJo.
- Sakin ol JoJo.
Jo Jo? Tes gars et toi êtes prêts pour le match de samedi?
Jojo, Cumartesi günündeki maça hazırlanmışsındır.
Ça suffit, Jojo!
Bunu sakın bir daha yapma!
Jojo est là!
Yapma!
- J'en tremble.
- Gerçekten korktum Jojo.
Mon Dieu.
Jojo!
Jojo!
Jojo!