Translate.vc / French → Turkish / Josh
Josh translate Turkish
5,671 parallel translation
Il y a une forte possibilité pour que Josh me voit nue bientôt.
Peki, yakın gelecekte Josh ile çıplak kalabileceğimize dair güçIü bir olasıIık var.
Josh est un artiste. Oh, mon dieu.
John da bir artist, tanrım.
Un tatouage fait par Josh.
Şuna bir bak.
J'en envoie un peu à Josh.
Sendeki genişlik bende de olsa.
Je veux vérifier avant.
İyi, çünkü Josh'a birazını gönderiyorum.
Je vois Josh ce soir.
Josh'la randevum var.
J'en veux un aussi.
Teşekkürler. Dacia, Josh bu mu?
Josh, Tu penses qu'on a le même age, mais, en fait, j'ai qua... torze ans.
Josh, aynı yaşta olduğumuzu düşündüğünü biliyorum ama aslında ben 14... yaşımdayım. Aynen.
Maggie, tu te souviens de Josh?
Maggie, Josh'u hatırlıyor musun?
Bonjour, Josh.
Günaydın, Josh.
Josh...
Josh...
- Josh? - Josh.
- Josh olmasın?
On va voir Josh à son studio de Brooklyn, et on se fait tatouer.
- Josh. Josh'un Brooklyn'deki dövme dükkânına onu görmeye gidip hepimize dövme yaptıracağız.
Ne me dis pas que tu n'as pas envie de revoir Josh.
Hep ayık, zırva, horlamasın.
Josh!
Buraya dövme yaptırmamaya gelmedim!
Ne fais pas ça.
Josh! Kes şunu.
Et tu as insisté pour aller à Brooklyn, tu m'as traînée chez Josh pour avoir un tatouage, et tu as jeté une pierre à travers sa fenêtre.
Flaş haber : seni durdurmak için elimden geleni yaptım. Thad bir kere çıkıp geldi Lindsay Lohan sen de gibi içmeye başladın. Brooklyn'e gitmek için direttin,
Et j'ai parlé du fait qu'il était accompagné? Merci beaucoup.
Sonra saçma sapan İsveç dövmesi için beni Josh'un evinin orada alçalttın,
Techniquement, je ne l'ai pas vu au pays des pouffiasses.
Özür dilerim. Josh'un eve attığı kızla karşılaşmak zorunda kaldığın için de.
Josh, Salut.
Josh! Merhaba.
Annabelle, voici Josh.
Annabelle, bu Josh.
Allez, Josh.
Gel hadi, Josh.
Tu peux dormir chez Josh ce soir?
Dinle, bu gece Josh'ta kalabilir misin?
C'est Josh?
Josh mu?
Josh.
Josh.
Thad et moi, on vous emmène Josh et toi dîner.
Thad'le, Josh ve seni bu akşam yemeğe çıkaracağız.
Nocturne avec Josh?
- Josh'la mı sabahladın?
Josh est ton petit ami?
Josh erkek arkadaşın mı?
Et je n'ai absolument aucun intérêt à mettre la pression à Josh.
Josh'a baskı yapmaktan da kesinlikle hiç bir çıkarım yok.
Josh a eu les toilettes bouchées dans cette fraternité appelée appartement, et le père de Lauren m'a foutue les jetons.
Lütfen, Josh, o daire dediği apart evinde tuvaletleri doldurdu ve Lauren'in babası bana yavşadı.
Je ne crois pas qu'il y ait qu'un seul problème, Josh, sauf si j'étais d'accord pour jouer.
Oyunu oynamaya razı olanın ben olmam haricinde bir problem yok bence, Josh.
Salut, la nouvelle amie de Josh.
Selam, Josh'un yeni arkadaşı.
En tous cas, Josh et moi on se connait bien.
Her neyse, Josh ile birbirimizi iyi tanırız.
Penses-tu que Josh est bête?
Sence, Josh kalın kafalı mı?
Josh a abandonné la fac.
Josh lise terkmiş.
J'ai laissé Josh voir la vraie moi, l'auto-sabotage, la femme au foyer de 40 ans qui ne pouvait pas laisser une bonne chose en l'état.
Josh'a, iyi bir şeyi öylesine kalmasına müsaade edemeyen, 40 yaşında ev kadını Self Sabotajı yapan biri olduğumu görmesine izin verdim.
Je vais retrouver Josh.
- Ben Josh'ı bulacağım.
Josh, quand on s'est rencontrés dans le bar cette nuit-là, tu as supposé en quelque sorte qu'on avait le même âge.
Josh, o gece barda ilk tanıştığımızda bir şekilde aynı yaşta olduğumuzu sanmıştın.
Josh, c'est toujours moi.
Josh, ben hâlâ aynı insanım.
Toi et Josh, vous êtes juste partis.
Josh'la öylece partiden gittiniz.
Josh et moi n'avons pas quitté la fête pour faire l'amour.
- Selam. Josh'la sevişmek için partiden ayrılmadık.
Josh, Josh.
- Tamam. Josh! Selam.
Josh.
- Peki. Josh, tabii ki bizi ilgilendirmez.
Lauren et moi, on est allés voir le groupe de Josh hier.
Dün gece Lauren'la Josh'ın grubunu dinlemeye gittik.
"Tu dois le voir IRL."
Josh'un yaptığı dövme. Vay.
C'est de Josh.
Ateşli kısa şort uyarısı.
Comment ça va?
Josh.
C'est Josh?
Seninle tanışmak güzel.
Un tout petit peu.
Josh'u tekrar ziyaret edeceğimiz için az heyecanlanmadığını söylemeye çalışma.
Josh avec une pouffiasse.
Haklısın.
- Non, moi d'abord.
- Josh...