English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Judith

Judith translate Turkish

1,230 parallel translation
Etrange incident hier. : Judith Fessbeggler... a été carbonisée quand sa BMW... est tombée d'une falaise.
Dün akşamki garip bir olayda, Judith Fessbeggler BMW'su bir uçurumdan uçarak, tarif edilemeyecek derecede yandı.
- Salut, Judith.
- Kendine iyi bak Judith.
Darren est tombé amoureux de cette Judith...
Darren, Judith diye bir kıza aşık oldu.
C " est terminé.
Peki Judith, artık yeter.
Judith commençait ma thérapie... m "aidait à comprendre que j" étais gay...
Judith ile terapi yapıyordum ve o bana eşcinsel olduğumu kanıtladı ve...
Elle a réveillé le J.D. qui sommeille en moi.
Judith beni kendi benliğimle tanıştırdı.
Mais je vais m " occuper de Judith.
Ama şu andan itibaren Judith'e ben bakacağım.
J " ai vu Judith.
Judith'i gördüm.
Elle est morte.
Judith öldü.
C " est ce que Judith préférait.
Bu hep Judith'in en sevdiğiydi.
Je ne mentionnerai plus le nom de Judith.
Bir daha asla Judith'in adını anmayacağım. Gerçekten.
Je suis avec Sandy, mais je ne parle que de Judith.
Bir sorun var. Sandy'leyim ama durmadan Judith hakkında konuşuyorum.
Si tu parles de Judith... si tu mentionnes seulement son nom... je t " enverrai un petit choc.
Şimdi eğer Judith hakkında bir şey dersen adını bile anarsan sana ufak bir şok vereceğim.
Je t " aime aussi, Judith.
Ben de seni Judith.
Je veux dire, Sandy!
- Judith mi? - Yani Sandy.
Wayne m " aidait à oublier Judith... avec ces trucs à mamelons...
Wayne Judith'i unutmama yardım ediyordu ve bu şeyler, mememde...
Tout, Judith, les pinces à seins...
Çünkü bütün o Judith olayı ve meme kıskaçları çılgınca, ve...
Qui êtes-vous?
- Merak etme Judith! - Sen kimsin?
C " est qui, la traînée?
- Judith mi? - Bu şıllık da kim?
Mais... Judith est vivante, et c " est ta fiancée.
Ama, yani Judith yaşıyor ve o senin nişanlın.
Je voulais vous dire en personne... que Judith et moi, on se marie demain.
Size şahsen söylemek istedim. Judith ve ben yarın evleniyoruz.
Tu veux pas l " épouser, admets-le.
Judith ile evlenmek istemiyorsun. Kabul et.
Je veux épouser Judith.
Judith ile evlenmek istiyorum.
Judith I " a hypnotisé.
Judith onun beynini yıkadı.
Vous dites que si Darren épouse Judith, il sera malheureux?
- Darren, şeyle evlenirse... - Judith. ... Judith'le, mutsuz olacak.
Chers amis, nous sommes rassemblés pour unir Darren Silverman... et Judith Fessbeggler dans les liens sacrés du mariage.
Sevgili konuklar, burada Darren Silverman ile Judith Fessbeggler'ı birleştirmek için toplandık.
Vous avez la photo?
Judith, şu resim var mı?
Tu as parlé de deux témoins.
- Judith Foster'a iki tanığın var demişsin!
Judith Foster a porté plainte auprès du conseil de police.
- Judith Foster Eyalet polisiyle, şikayetini bildiriyor.
Je parie que c'est la chambre de Judith.
Burası Judith'in odası.
Pauvre petite Judith.
Zavallı, küçük Judith..
Mes amis, nous sommes réunis aujourd'hui pour célébrer le mariage de Judith Katherine Webb et Peter Donahue.
Sevgili konuklar, bugün bu kutsal mekanda... Judith Katherine Webb ve Peter Donahue'nun... kutsal birlikteliğini kutlamak için... toplanmış bulunuyoruz.
pour célébrer le mariage de Judith Katherine Webb et Peter Donahue.
Judith Katherine Webb ve Peter Donahue'nun... kutsal birlikteliğini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz.
Judith McBain, elle est insatiable.
Judith McWayne. İnanılmaz bir kadın.
Voilà Judith McBitch qui fonce sur Richard.
İşte sürtük Judith, Richard'a doğru gidiyor.
La grange est à J. Lindeman.
Olay yerinin tapusu Judith Lindeman'e aitmiş.
- Judith?
- Judith?
Phil est l'entraîneur de foot de Jake. Vous vous souvenez de Judith?
Phil, Judith'i hatırlıyorsun değil mi?
Judith, ça te conviendrait?
Judith, salı sence nasıl?
Ce qui est important, c'est pas ce qu'est Judith.
Her neyse. Judith'in ne olduğu değil ne olmadığı önemli.
Tout ce que je veux dire, c'est que Judith refait sa vie.
Demek istiyorum ki Judith hayatını devam ettiriyor.
- Oublie Judith.
- Judith'i unut. Dünyada bir sürü insan var.
Ça va, oui. Qu'est-ce que tu fais là?
Judith, senin burada ne işin var?
Si tu consultes les meilleurs avocats de la ville, ça deviendra un conflit d'intérêt d'accepter de représenter Judith.
Ama iyi avukatların hepsine birden başvurursan Judith'in avukatlığını... yapacak kimse kalmayacak.
On a regardé des films, je lui ai fait de la soupe et des tartines et Judith a suggéré que je m'en aille.
Çorba pişirip sandviç yaptım. Judith sandviçimi yolda yememi önerdi.
Judith va passer prendre Jake pour l'emmener dîner avec ses parents.
Dinle, Judith anne ve babasıyla yemeğe götürmek için saat beşte Jake'i almaya gelecek.
J'aimerais qu'on se réconcilie, Judith et moi. Je veux rien faire qui l'énerverait.
Karımla aramı düzeltmeye çalıştığım şu sıralar onun tepesini attırmak istemiyorum.
Sois bien sûr que Jake sera prêt quand Judith arrivera.
Sen Judith geldiğinde Jake'in hazır olmasını sağla, yeter.
Salut, Judith.
- Merhaba, Judith.
- Mais ce qu'elle n'est pas. - Elle n'est pas quoi?
- Peki Judith ne değil, Charlie?
Tout est de la faute de Judith.
Bu Judith'in hatası.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]