English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Kalbi

Kalbi translate Turkish

5,644 parallel translation
Il a fait un arrêt cardiaque!
Kalbi durmuş!
L'une a son coeur à gauche... Et l'autre... a son coeur du mauvais côté.
Birinin kalbi sol taraftayken diğerinin kalbi...
Deux cœurs avec un système sanguin en commun.
İki kalbi var ve dolaşım sistemleri ortak.
Son coeur ralentit, mais il est toujours vivant.
Kalbi, yavaşlıyor ama o hala hayatta.
Chanter avec le coeur.
Şarkıcının Kalbi.
Le plus beau chef-d'œuvre du cœur de Dieu... c'est l'amour d'une mère.
Tanrının kalbi gibi güzel, Meryem Ananın sevgisi kadar iyi.
Le vrai coeur de Bo.
Bo'nun gerçek kalbi.
- Le coeur de Bo est son coeur!
- Bo'kalbi kendisindeki kalp!
Bien avant que je n'évolue, mon coeur était celui d'un loup.
Evrimimi tamamlamadan çok öncesinde bende de bir kurt kalbi atıyordu.
Le coeur d'une mère est une chose sensible.
Bir annenin kalbi hassastır.
Il n'a pas de cœur.
Bir kalbi yok.
Nous avons le coeur du Valet. Nous devons le cacher désormais.
Vale'nin kalbi bizde, şimdi onu saklamamız lazım.
Maintenant... Donne-moi le coeur.
Şimdi kalbi bana ver.
Jafar a le cœur.
Jafar kalbi aldı.
Maintenant, lequel de ces tiroirs détient le cœur du Valet?
Şimdi, Vale'nin kalbi bu çekmecelerin hangisinde acaba?
Je déteste les gens au coeur sombre.
* Kalbi kararmış olanlardan nefret ederim. *
En moins de deux heures, cette table sera dans l'œil d'un ouragan sexuel, et je tiens à être trempé.
En az iki saat içinde bu kabin, seks fırtınalarının kalbi olacak ve ben o fırtınada bir denizci olmak istiyorum.
Rita, vous êtes le cœur et l'âme de Girls United.
Rita, sen Kızlar Birleştirildi'nin kalbi ve ruhusun.
C'est un rigolo, mais il a un coeur en or, et je pense qu'il adorerait Helen.
Biraz aptaldır ama altın gibi bir kalbi vardır. Bence gerçekten Al, Helen'ı sevecektir.
"Toi, petit rossignol, Toi, l'oiseau blessé"
O bülbülün kalbi, O yaralı kuş.
"Toi, petit rossignol!"
O bülbülün kalbi.
"Toi, petit rossignol."
O bülbülün kalbi.
"Toi, petit rossignol Toi, l'oiseau blessé."
O bülbülün kalbi, O yaralı kuş.
"Toi, petit rossignol, Toi, l'oiseau blessé."
O bülbülün kalbi, O yaralı kuş.
- je pense que Sheila pourrait coder.
-... Sheila'nın kalbi durmuş olabilir.
- C'est quoi?
- Kimin kalbi durmuş?
Quand on n'a plus aucune famille, les parents qui te choisissent comme fille adoptive ont forcément un grand cœur.
Kan bağınız olmasa bile, seni yanlarına alan insanların kalbi sıcacık olmalı.
Est-ce qu'il y a un battement?
Kalbi atıyor mu?
Il dit que notre bébé a un battement de coeur fort.
- Bebeğimizin kalbi çok güçlü atıyormuş.
Sept femmes supplémentaires, toutes avec le coeur manquant.
Kalbi sökülmüş olarak bulunan yedi kadın daha var.
Je ne sens pas de battement de cœur.
Bebeğin kalbi atmıyor.
Tu es un garçon brillant, intéressant, et tu as une surcharge d'amour merdique au fond du cœur.
Sen kalbi aşkla dolu, zeki ve ilginç bir çocuksun.
Elle a fait deux arrêts en chemin.
Yol boyunca iki kez kalbi durdu.
En soi, il est honnête, Mais il a un cœur de voleur.
Doğuştan dürüsttür ama kalbi hırsızlık için atar.
L'autopsie indiquera une cardiomyopathie intrinsèque.
O bir deli büyük kalbi. Evet, otopsi raporu gösterecektir içsel kardiyomiyopati.
C'est encore un bazar sanglant.
Kalbi hala kötü durumda.
Son coeur gonfle.
Kalbi şişmeye başladı.
- Ça détruirait son coeur.
- Kalbi tamamen kaybederiz.
Sur son coeur qui bat?
- Kalbi atarken mi?
Elle ne se plaindra pas quand son coeur sera réparé.
Kalbi düzeldiği zaman şikayet edeceğini sanmıyorum.
Simpson, il y aura un coeur dans ma main, qu'il soit en papier, ou le tien.
Simpson, elimde ya kartının kalbi olacak ya da senin kalbin.
Quand mon fils a eu le coeur brisé, Je l'ai assis et je lui ai dis
Oğlumun kalbi kırıldığında, onu oturtup dedim ki :
Le coeur et la colonne vertébrale ont été épargnés mais une artère majeure a été touché.
Kalbi ve omurgası zarar görmemiş ama ana arteri yırtılmış. Bunu iyileştirebilirsiniz değil mi?
C'est peut être une grippe prolongée, mais qui peut également affecter le cœur.
Uzun süreli bir grip olabilir, ama ayrıca kalbi de etkileyebilir.
Le cœur de Régina est quelque part dans cette ville, et ce n'est qu'une question de temps avant que je le trouve.
Regina'nın kalbi bu kasabada bir yerlerde. Onu bulmamsa an meselesi.
Il peut attendre un cœur à la maison.
Kalbi evde bekleyebilir.
Le coeur de Liz réalise plus de travail que le vôtre, ce qui cause une insuffisance cardiaque très élevée.
Liz'in kalbi seninkinden fazla çalışıyor. O yüzden kalp yetmezliği riski var.
Tu peux le voir sous tous les angles en temps réel et même le couper pour voir l'anatomie, évaluer les conséquences sans porter le risque de devenir aveugle.
Kalbi gerçek zamanlı olarak tüm açılardan görebilirsin. Anatomisini incelemek için parçalara bile ayırabilirsin. Körlemesine uğraşmak yerine bütün alt kısımlarına ulaşabilirsin.
Je veux imprimer un cœur humain fonctionnel, un cœur qui bat.
Fonksiyonel bir insan kalbini kopyalamak istiyorum atan bir kalbi.
Il a une famille et un cœur holographique, et il veut financer ma recherche pour imprimer un cœur fonctionnel.
Bir ailesi ve holografik kalbi var ve fonksiyonel bir kalp kopyalama araştırmamı finanse etmek istiyor.
C'est surement une marque de corruption.
Kalbi yanlış tarafta. Bu bir ahlaksızlık göstergesi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]