English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Karl

Karl translate Turkish

3,340 parallel translation
- On est dans une chambre d'hôtel.
- Bir otel odasındayız, Karl.
- Au revoir, Karl.
- Hoşçakal Karl.
Karl, tu en fait une grosse affaire.
Tanrım, Karl. Bunu gözünde nekadar çok büyütüyorsun.
Karl, tu es...
Tanrım.
C'est Karl que tu venais voir?
Olamaz. Karl burada seninle mi buluşacaktı?
- Au moins, j'ai su que Karl ne s'intéressait pas à moi à temps.
En azından Karl'ın bana karşı hiç birşey hissetmediğini - öğrendik.
J'en veux à Karl.
Karl'a kızgınım.
- De Karl.
Karl'dan.
Elle est à quelques nuits de passion de rapporter gros... mais j'ai le fisc sur le dos.
Birkaç gece önce, çok karlı bir ödeme aldı. IRS tepeme bindi, nefes aldırmıyor.
Bonjour, Karl.
Merhaba, Karl.
Vous vouliez savoir qui j'étais, Karl.
Kim olduğumu bilmek ister misin, Karl?
Bien sûr il faudra acheter, mais ce n'est pas un problème.
Elbette hisse almam gerekecek ama karlı bir iş.
T'inquiète, il est avec moi.
Hey, Karl onu dert etme.
Peut-être qu'il a forcé les familles à faire le dîner pour un rituel, comme Karl Arnold.
Belki da aileleri yemeğe zorlaması bir ritüeldir, Karl Arnold gibi.
On mangera des donuts sous la neige.
Dönüşte karlı yolda halka çizeriz.
Si vos affaires sont florissantes, elles sont forcément louches.
Karlı bir iş yapanı kirli iş yapıyormuş gibi gösterirler.
Pour être honnête, je pense que, tous les deux, on en est sortis grandis.
Ama gerçekten dürüst olmak gerekirse, Bu işten ikimizde karlı çıktık.
CBS sait que la CIA a déconseillé de mentionner le yellowcake et que Gerson a écrit le discours.
CBS Yellowcake'in 10 hafta önce CIA'in isteğiyle Cincinnatti'den çekildiğini biliyor. Ayrıca iki konuşmayı da Gerson'ın yazdığını biliyorlar. Karl seni arıyordu.
Dites à Karl de me rejoindre dans mon bureau.
Karl'a da işlerimi hallettikten hemen sonra ofisimde olacağımı söyle.
J'espère vraiment qu'un jour, on verra Karl Rove sortir de la Maison-Blanche les menottes aux mains.
Bu işin sonunda Karl Rove'un elleri kelepçeli şekilde Beyaz Saray'dan karga tulumba çıkarıldığını görüp görmeyeceğimizi merakla bekliyorum.
Je viens de parler à Karl Rove.
Az önce Carl Rowe ile konuştum.
Andrew Card a dit au Financial Times qu'ils allaient envoyer les bulldozers à Joe Wilson.
Andy Karl, Financial Times'a "Joe Wilson'ın üstüne buldozerlerle geliyorlar." dedi. Tırnak içinde : "Buldozer".
Karl Rove n'a pas été mis en examen mais il pourrait être poursuivi pour parjure.
... Karl Rove'un yalancı şahitlik iddiasıyla yargılanma ihtimali var.
Ce qui compte aujourd'hui, c'est que Karl Rove n'ait pas été mis en examen.
Öncelikle Karl Rove bugün ortaya konan iddiaları yalanlıyor.
Mais ce n'est que provisoire car, vous le savez, l'enquête sur Karl Rove va se poursuivre...
Çünkü soruşturmanın onunla ilgili kanadında şimdilik- -
Dans la forêt, au-delà des montagnes enneigées, un homme pourra vous dire ce que vous voulez savoir.
Büyük ormanda karlı dağların ardında sorularınızı cevaplayabilecek biri var.
" Abandonné sur une montagne enneigée,
Ayrıca, " Karlı bir dağda çadırda mahsur kalırsam,
Elle erre dans les montagnes enneigées de Shahmir.
Şu an Shahmir'in karlı dağlarında yaşıyor.
Lene Siwy, fille de Maria et Karl Siwy, de la région d'A | | enstein.
Lene Siwy. Maria ve Karl Siwy'nin kızıyım. Allenstein civarındanım.
Karl, reste ici.
- Karl, burada kal.
Karl, Jabbar et ses cinq hommes attendront ici.
Karl, Jabbar ve ekibi burada bekleyecek.
Karl!
Karl?
Karl!
Karl!
Karl, tu m'entends?
Karl, beni duyuyor musun?
- de notre entreprise commune?
-... karlı kapattığımızı sanıyorum.
Appelle Karl.
Karl'ı ara.
Qui est Karl?
Karl kim ki?
Si tu veux voir Karl, je vais devoir te fouiller.
Karl ile görüşmek istiyorsan, seni soyup aramam lazım.
- Karl!
- Selam, Karl!
- Karl, avec un "K".
- Adım Karl, K ile.
- On m'a tiré dessus.
- Beni vurdular, Karl.
Je veux pas mourir sur ce sol.
Burada ölmeme izin verme, Karl.
Angelo sur la 14e Rue m'a tiré dans le ventre.
14. Cadde'deki Angelo, beni karnımdan vurdu, Karl.
Karl, je veux pas mourir!
Karl, ölmeme izin verme!
Karl.
Karl.
Salut, Karl, ça va?
İyidir Karl, senden n'aber?
Je veux la voir, Karl.
Görüşme ayarla Karl.
Karl est furieux.
Pek mutlu görünmüyordu.
Karl...
Karl...
Karl, réponds...
Karl, cevap ver...
Tu es Karl?
Sen Karl mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]