Translate.vc / French → Turkish / Kathleen
Kathleen translate Turkish
502 parallel translation
Ne t'inquiète pas pour tout ça.
Bu iş için endişelenme Kathleen.
Ne t'inquiète pas.
Merak etme, Kathleen.
Il ira chez Kathleen.
Kathleen'e gidecektir.
Donne-moi des bandages.
Kathleen, bana bandaj ver.
- Chez Kathleen.
- Kathleen'in evinde.
Kathleen Sullivan.
Kathleen Sullivan.
Ecoutez-moi.
Dinleyin beni, Kathleen.
Où est ta foi?
Kathleen, inancına ne oldu?
On a vu Kathleen rentrer chez vous.
Kathleen'in buraya geldiğini gördük.
Il y a une jeune femme avec lui, elle s'appelle Kathleen.
Yanında genç bir kadın var, adı Kathleen.
- Où est-elle?
- Kathleen nerede?
Kathleen, où es-tu?
Kathleen, neredesin?
Quand tu veux.
Hazırsan Kathleen.
Bonsoir, Kathleen.
İyi akşamlar, Kathleen.
Toujours la même Kathleen.
Hala aynı Kathleen.
Tu as oublié un détail très important, Kathleen.
Çok önemli bir detayı unutuyorsun, Kathleen.
Je te ramènerai à la maison, Kathleen
Seni eve götüreceğim, Kathleen
Je te ramènerai, Kathleen
Seni geri götüreceğim, Kathleen
- Bonne nuit, Kathleen.
- İyi geceler, Kathleen.
Bonne nuit, Kathleen.
İyi geceler, Kathleen.
Je suis désolé, Kathleen.
Üzgünüm, Kathleen.
Je pourrais te dire oui très facilement, Kathleen.
Sana çok kolay evet diyebilirdim, Kathleen.
Kathleen, c'était pour nous.
Kathleen, bu bizim içindi.
Je ne veux plus jamais te dire au revoir, Kathleen.
Sana asla veda öpücüğü vermek istemem, Kathleen.
Au nom de cette mystérieuse Kathleen.
Annen ailenin tüm parasını Kathleen denen şu meçhul kızın anısına, hayır kurumuna bağışlıyor.
Je ne pourrai pas être présent à la cérémonie commémorative en l'honneur de Kathleen... Mais, tu sais que toutes mes pensées iront vers elle, dans un tendre souvenir.
Kathleen'in... anısına yapılacak töreni... kaçıracağım... ama... hepiniz biliyorsunuz ki düşüncelerim, onun sevgili, anısıyla, dolu olacak.
Par Kathleen.
Kathleen'in büyüsü.
Mère avait 40 ans quand Kathleen est née.
Kathleen'i dünyaya getirdiği zaman, annem kırk yaşındaydı.
Une pomme que l'on offre à un affamé.
"Kathleen için canımı veririm, o da benim için verir," derdi.
"J'ai trois fils, chacun d'eux s'en ira mais petite Kathleen, toujours restera."
"Üç oğlumun üçü de evlenip evden gidecek. Yalnızca küçük Kathleen benimle kalacak."
Comment est-elle morte?
Kathleen nasıl öldü?
Mère... elle est morte!
Anne, Kathleen öldü.
Je pensais à Kathleen.
Sadece birden Kathleen aklıma geldi.
Kathleen?
Kathleen mi?
Le lendemain, on découvrit le corps de Kathleen qui flottait dans l'étang.
Ertesi sabah Kathleen'i suyun içinde bulduk, işte tam şurada.
Ce sont les poupées de Kathleen.
Bunlar Kathleen'in bebekleri.
Depuis la mort de Kathleen, ma mère se sent terriblement coupable. Elle nous surveille... et essaie de nous culpabiliser.
Bak, Kathleen öldüğünden beri annem hepimize şüpheyle bakar oldu, sanki biz suçluyduk, bunu hepimizin aklına yerleştirdi.
Jamais fais ça! "Pardonne-moi, Kathleen."
Bunu yapan ben değilim.
Père nous a tous appris à travailler la pierre.
"Beni affet Kathleen." Hepimiz taş işlemiştik. Babamız öğretmeyi severdi.
Pardonne-moi, Kathleen...
Beni affet, Kathleen.
Et Kathleen?
Peki ya Kathleen?
Kathleen Olive, nom de jeune fille, Cantley, née en Irlande, en 1905.
Kathleen Olive, kızlık soyadı Cantley İrlanda 1905 doğumlu.
- Je vais vous réinterpréter "Kathleen".
Mürettebat... - Bir kez daha "Kathleen" i söyleyeceğim.
Kathleen ou autre chose.
Kathleen onun gibi bir şey.
Vous avez tous vos crayons. Pas de bavardages, Kathleen.
Konuşmanın alemi yok, Kathleen.
Allez, Kathleen.
Hadi sen de işine git, Kathleen.
- Kathleen!
Kathleen?
Kathleen Moore.
Kathleen Moore.
Tous mes vœux, Kathleen Moore.
En iyi dileklerimle. Kathleen Moore. "
Kathleen va nous lire un conte de fées.
Kathleen bize bir peri masalı okuyacak.
Kathleen.
Kathleen'e düşüncelerini sunması gerektiğine, inanıyorum.