Translate.vc / French → Turkish / Kimchi
Kimchi translate Turkish
118 parallel translation
Le rouge est un radis kimchi, Il va au frigo.
Kırmızı olanı turp turşusu buzdolabına gidiyor.
Le blanc est un chou kimchi, Il n'est pas mûr.
Beyaz olanı lahana turşusu henüz ekşimemiş.
Une soupe Kimchi et un soju, svp.
Kimchi çorbası ve Soju, lütfen.
Tu y rajoutes un peu de kimchi.
İçine biraz turşu koy.
Elle faisait ce kimchi affreux...
Berbat Kimçi ( geleneksel Kore yemeği ) pişiriyordu
De ma préférence du hamburger sur le kimchi. - Tu disjonctes.
Ya da gözümü kırpmadan "kimçi" nin üzerine Whopper yiyebileceğimi.
Tu étais en colère quand je t'avais grondé pour ne pas avoir mangé de kimchi?
Kimchi yeme dememden niye bozuldun?
Je n'avais plus mangé de kimchi depuis longtemps à cette époque.
O günden beri "kimchi" yiyemiyorum.
Poulet avec légumes frits, bulgogi, et Kimchi.
Sebzeli tavuk sırtı. Bulgogi ve kim çi.
Pour t'aider je vais t'envoyer un nouveau refrigerateur pour Kimchi
Destek olmak amacıyla sana bir Kimchi dondurucusu göndereceğim.
Une tige de maranta à la place du pinceau et du chou comme peinture.
Fırça için maranta sapı, boya içinse bir kimchi.
Je ne peux pas manger sans Kimchi, mais toi tu t'empiffres.
Kimçisiz yiyemem ama sen kurt gibi yiyorsun.
- Une soupe de Kimchi.
- Kimchi çorbası
Une soupe de Kimchi.
- Bir Kimchi çorbası - Evet
Alors mangeons un peu de kimchi et de riz avant
Öyleyse önce biraz kimçi ile pilav yiyelim.
Dis-leur, sur ce chemin de ramener de la soupe, du riz et du kimchi.
Hazır gitmişken söyle sana çorba, pirinç, ve'kimchi'de getirsin...
La mère de Kenny a fait une marmite de kimchi jigae.
Kenny'nin annesi büyük bir kap meyve turşusu bıraktı.
- Vous voulez un peu de kimchi?
- Bir parça kimchi ister misiniz?
- Du kimchi, du kimchi...
- Kimchi, kimchi...
Hé, quelqu'un est en train de cuire du ragoût de kimchi...
Vay, birisi Kimchi buğulama yapıyor galiba...
Alors, le kimchi coréen est envoyé en Amérique, et il devient américain?
Yani Kore kimçisi Amerika'ya gitse Amerikan kimçisi olur öyle mi?
- C'est quoi ça? Dis-moi, tu aimes le ragoût de kimchi?
- Kimçi buğulaması sever misin?
Pour la cinquième place, on gagnait un frigo à kimchi.
Maratonda 5.lik ödülü, bir turşu buzdolabıydı.
Je peux seulement y mettre du kimchi?
Yalnızca turşu mu koyabilirim?
- Wouah un ragoût avec du kimchi!
- Vay kimçi yahnisi!
Oh, du kimchi, génial!
Oh, kimchi. Mükemmel!
Kimchi!
Hyon-hui!
Mange une crêpe. Et un peu de kimchi.
Kreple, kimchi almazmısın.
Nouilles de Corée, froides. Et kimchi. Kimchi-choux?
Kore şehriyesi, soğuk şehriye ve kimchi.
Tu aimes bien kimchi?
Kimchi yaprağı?
À la maison, le kimchi est bon.
Çok mu seviyorsun? Bizim evde güzel yaparlar. - Demek öyle.
Légumes.
- Kimchi'yi kim yapar?
- Non, c'est ma femme.
- Kimchi'yi sen mi yaptın?
C'est votre femme qui le fait, ou c'est vous qui le faites?
- Hayır, benim eşim yaptı. Eşin çoğunlukla kimchi yapar mı?
On aime à kimchi, on l'aime tous.
Yoksa sen mi yaparsın? Kimchi yapmasını severiz, hepimiz kimchi yapmasını severiz.
Kimchi...
Ve Kimchi diyin..
- Kimchi!
- Kimchiiiii.
Le menu du jour, c'est soupe d'épinards, kimchi, œufs et poisson pané.
Bugün yemekte ıspanak çorbası, kimchi ve balık kızartması var.
Après-demain, curry, kimchi et boulettes de viande.
Bir sonraki gün de, köri, kimchi ve köfte var.
J'ai pensé que vous deviez avoir du mal à trouver de bons kimchi.
İyi bir kimchi ( geleneksel Kore yemeği ) bulman zordur, diye düşündüm.
Ah, et vous faites de très bons kimchi.
Ve oldukça iyi kimchi yapıyorsun.
Et si je n'avais pas fait ces kimchi?
Ya ben o kimchi'yi ben yapmadıysam?
Je fais des boulettes de kimchi, ce soir.
Akşam sebzeli börek yapacağım.
Ta tante Joon est une magicienne avec le kimchi.
Jun Teyzen kimchee sihirbazı.
L'odeur de 10 livres de kimchi. J'ai la tête qui tourne.
Beş kilo kimchee kokusu.
L'encens et le kimchi puent. Pas moyen de respirer.
Kimchee ve tütsü kokuyor.
- Je supporte plus les kimchi.
- Kimchi'den soğudum.
Qu'allons-nous faire pour le kimchi et les sauces?
Ya bahçede gömülü Kimçi çömlekleri ne olacak?
Qui fait le kimchi?
- Evet.
- Qui fait le kimchi?
- Kimchi'yi kim yapar?
C'est vous?
- Hayır, Kimchi'yi kim yapar?