Translate.vc / French → Turkish / Kitt
Kitt translate Turkish
731 parallel translation
- Une barque les attendait.
Kitt's Koyu'nda demirli bir sandalları varmış efendim.
Mon boulot consiste à trouver le tueur à gages.
Benim işim kiralık silahı bulmak. Herhangi bir fikrin var mı, KITT?
KITT, passes en mode surveillance et rejoins-moi à l'entrée.
KITT, gözetim moduna geç ve benimle kapıda buluş.
Une voiture vient de partir avec deux types.
Araba buradan az önce ayrıldı, KITT, İki adamla beraber.
Je sais, mais je veux voir si la fille va bien.
Biliyorum KITT, ama kızın iyi olduğundan emin olmamız gerek.
Tu crois que c'est assez solide?
Sence bu bizi taşır mı, KITT?
C'est bon.
Pekala, KITT.
Passes en mode surveillance.
KITT, gözetim moduna geç, ha?
- Ouais.
- Evet, KITT.
KITT, j'ai besoin d'aide.
KITT, yardıma ihtiyacım var.
L'instinct.
İçgüdü, KITT. İçgüdü.
On a frappé en plein dans le mille, KITT.
Sanırım turnayı ta gözünden vurduk, KITT.
Super, KITT.
- Bu iyiydi, KITT.
Un bien grand hôtel.
Oldukça büyük bir otel, KITT.
Je rentre chez moi.
Ben eve gidiyorum. - KITT?
Un concours hippique?
Dur bir dakika. Bir... bir binicilik gösterisi olmasın? - KITT?
Je sais, KITT, mais je ne veux pas blesser le cheval, je veux le fatiguer.
Biliyorum, KITT, ama atı incitmek istemiyorum. Onu biraz yoralım.
Mets-la en sourdine jusqu'à ce que j'appelle Devon.
Bunu duymak çok güzel, Kitt. Çünkü Devon arayana kadar çıt çıkarmanı istemiyorum.
- Mais vous avez un espion.
Yine de bir casusun var. Kitt mi?
Kitt, je dois me glisser dans 1 m 50.
Tamam Kitt, şaha kalkmanın sırası geldi.
Merci. J'en avais besoin.
Sağol Kitt, bu iyiydi.
J'ignore comment tu as fait ça, mais merci.
Bunu nasıl yaptığını sormayacağım bile Kitt, sağol.
Kitt, je dois monter sur un toit, à une hauteur de 30 mètres.
Kitt, yüksekliği 100 fit kadar olan aşmam gerek bir duvar var.
Kitt, tu es là?
Kitt? ... Kitt orda mısın?
Ils ont failli me tuer. Kitt m'a sauvé.
Devon, Kitt olmasa beni öldüreceklerdi.
Kitt, qu'arrive-t-il à Michael?
Michael ne oldu? ... Kitt, Michael'ın nesi var?
- Kitt, peut-il y arriver?
Kitt, başarabilir mi?
Cette voiture, c'est vraiment quelque chose.
Kabul etmeliyim ki bu araba bir başka. Kitt? ...
Kitt, tu es là?
Kitt, orda mısın?
Vous connaissez Kitt.
Kitt'in neler yapabileceğini biliyorsun.
Tant qu'il est conscient, nous n'avons pas le choix.
Kitt, bilinci yerinde ve sürücü koltuğunda olduğu sürece başka seçeneğimiz yok.
- Une dernière volonté, Kitt?
Son düşüncen Kitt? Keşke bu şekilde yapmasaydın.
C'est la minute de vérité.
Dokuzun altında iki var Kitt ( Amerikan futbolu ).
C'est fini, Kitt.
Her şey bitti Kitt...
KITT, tu peux me donner un aperçu de cet itinéraire?
KITT, gittiği yön hakkında bana bilgi verebilirmisin?
On ne peut pas nous mettre en prison pour légitime défense, KITT.
Nefsi müdafa için seni hapse atamazlar, KITT.
- KITT, fais-moi sortir de là, tu veux?
KITT, beni burdan kurtar.
A partir de maintenant, KITT, il n'y a plus que toi et moi.
Bundan sonrasında, KITT, Sadece ikimiziz.
KITT, sois attentif et sois là dès que je franchis la porte.
KITT, gözün üzerimde olsun. Kapıya doğru yöneldiğimde, orda ol.
Je chante comme Eartha Kitt, pas vrai?
Harold! Addams Ailesi en az bizim kadar iyi insanlar.
- Ca va. - Tu vas bien?
Lena Horne, Eartha Kitt, Sarah Vaughan, Mahalia Jackson, Lady Day.
AMERIQUE DU SUD - Qu'est-ce que c'est, KITT?
- Bu nedir, KITT?
Tu vois ce que je vois?
KITT, benim gördüğümü sen de görüyor musun?
- Oui, KITT?
- Evet, KITT.
"Kitt" pour les intimes.
Kısaca K.I.T.T. Ya da istersen Kitt.
Ravi de l'entendre, Kitt.
İsteklerini reddetmek için programlanmadım.
Kitt?
Saçmalama.
J'ai dit que j'étais désolé.
Kitt.... üzgün olduğumu söyledim. Benden ne istiyorsun?
- Avec tout le respect que je te dois, tu ne penses pas sérieusement... - OK.
Pekala Kitt.
Tu sais quoi, Kitt?
Biliyor musun Kitt?
Dommage, Kitt.
Çok kötü Kitt.