English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Kush

Kush translate Turkish

74 parallel translation
Nos ambassadeurs viennent présenter leurs respects.
Hati ve Kush Elçileri. Yeni Firavuna saygılarını sunuyorlar.
Je dirais nord du Pakistan, Hindou Kouch.
Bence Kuzey Pakistan, Hindu Kush.
HINDU KUSH - 10 ANS PLUS TARD
HİNDİKUŞ - 10 YIL SONRA
Au printemps, Alexandre érigea une armée de 150 000 hommes par-delà les cols de l'Hindu Kush, jusque dans l'inconnu.
İskender baharda, 150.000 kişilik ordusu ile Hindikuş geçitlerinden geçerek bilinmeyene doğru ilerledi.
Mais ils n'ont jamais vu la grande charge de cavalerie de Gaugamèles, ou les montagnes de l'Hindu Kush que nous avons traversées en emmenant 100 000 hommes en Inde.
Ama onlar Hindikuş dağlarının büyük süvarisini ve 100.000 adamı Hindistan'a geçirdiğimizi görmediler.
Oui, on a de la "Blue Miss" et de la "White Widow", mais euh... tu vas devoir attendre pour la "OG Kush".
Evet, Blue Miss ve White Widow var ama... OG Kush için biraz bekleyeceksin.
- Tu as mis cette Kush?
- O goncayı aldın mı?
- Ouais. - Il paraît qu'ils ont de la OG Kush.
Adamım, en iyi cigaralığın orada olduğunu duymuştum.
Essaye les vols commerciaux avec 6 kg d'herbe.
Kush'un 12 modeliyle uçmayı bir dene.
cette intervention est justifiée et nous défendons l'Allemagne dans l'Hindou Kouch.
Almanya'yı hâlâ, Hindi Kush dağlarında bile koruyoruz.
Sita donna naissance à Luv et Kush, ou Luva et Kusha, dans la forêt.
Herneyse, böylece Luv ve Kush, veya Luva ve Kusha ormanda Sita'dan doğdu.
Luv, Kush, chantons les louanges de Rama.
Luv, Kush, hadi Ramayı öven bir şarkı söyleyin.
Il voulait ramener Luv et Kush, mais il hésitait encore à reprendre Sita.
Ve sonra Rama, Luv ve Kush'u almak istedi, Fakat Sita'yı yanına almakta hala kuşkuları vardı.
La Team Projet-SG présente : Sanctuary - Saison 1 Épisode 05 Kush ( v. 1.01 )
Sanctuary Sezon 1
CHAÎNE DE L'HINDU KUSH 257 KM AU NORD DE PESHAWAR
Tiriş Mir, Orta Hindukuş Sıradağları Peşhaver'in iki yüz altmış km kuzeyi, Pakistan
Le satellite a localisé le crash dans l'Hindu Kush central.
Uydu takip düşme yerinin Orta Hindukuş'ta olduğunu belirledi.
- Des semaines? - Tu sais ce que signifie "Hindu Kush"?
"Hindukuş" ne anlama gelir biliyor musunuz?
Imagine du Lagon Bleu croisé avec de l'Afghan Suave. Ils font un gosse.
Bu Blue Oyster elimdeki Afgan Kush ile birleşip böyle bir çocukları olmuş.
N'accapare pas toute la kush.
Bize de ayır.
Il vient des montagnes de l'Hindu Kush, où je suis né.
Doğduğum yer olan Hindukuş Dağlarından almışım.
La Blueberry Kush va te défoncer.
Yabanmersini malı seni uçuracak.
Un mélange de Chronic Supernova et d'Afghan Kush.
Kronik süpernova ile Afgan Kush'u karışımı bir şey.
30 grammes de purple lurple, 60 de fishermen's friend et 15 d'Alabama kush!
30 gram Mor Şişko, 60 gr. Fisherman'ın Arkadaşı ve 15 gr. Alabama Kuşu.
Ça correspond à un salon de thé en Afghanistan, dans les montagnes Hindu Kush.
Afganistan'ın Hindu Kush sıra dağlarında bir çayhaneye karşılık geliyor.
Vu son état, il a fumé de la pure.
Çünkü görünüşe göre Kush'u görmüş.
J'ai contracté la maladie, appelons ça ainsi, en Inde, dans l'Hindu Kush.
Bu hastalığı, hastalıksa tabii, Hindistan'da Hindikuş dağında kaptım.
Sour diesel, O.G, Kush.
Uyuşturucular,
En parlant de ça, c'est ma réserve secrète de master Kush.
Uyuşturucudan bahsetmişken, bu da benim gizli maruhana zulam.
J'ai de la Gnarly Marly ou Kush.
Dallı budaklı var, Kush var.
La Kush, c'est bien.
Kush olsun o zaman.
Elle s'appelle Khyber Kush.
- Ona Khyber Kush deniliyor.
Un Khyber Kush peut être?
- Khyber Kush mu?
On a 12 bouteilles d'eau, 56 bières, 2 vodkas, 4 whiskies, 6 bouteilles de vin, tequila, Nutella, fromage, pizza, œufs, bananes, pommes, bacon, steaks, mélange pancakes, céréales, lait, ketchup, un Milky Way. 15 gr de Diesel, 3,5 gr de Grandmaster Kush, 30 gr de champi, 15 ecsta, un magazine de cul, une batte et la caméra de 27 heures.
Elimizde 12 şişe su, 56 bira, 2 votka, 4 viski, 6 şarap, tekila, Nutella peynir, pizza, yumurta, muz, elma, domuz pastırması, biftek krep, mısır gevreği, süt, ketçap, bir Milky Way 150 gram Sour Diesel, 3,5 gram Grandmaster Kush 300 gram mantar, 15 adet ekstazi hapı porno dergisi, beysbol sopası ve 27 Saat filminden kamera.
Du pot O.G. Kush biologique et hydroponique.
Organik, hidroponik olarak yetiştirilmiş OG Kush.
Ça sent le pot O.G. Kush.
OG Kush gibi kokuyor.
Un Lugal-Irra-Kush.
Bir Lugal-Irra-Kush.
Ce doit être du master Kush et du Kush Indien. ( Dérivés du cannabis ) Excuse-moi.
Master Kush ve Hint Kush karışımı diye düşünüyorum.
Herbe, kush, ganja,
Demlik, kush, yabani ot, ganj, kenevir.
Les Renseignements avaient localisé des Marines prisonniers séparés de leur unité trois jours auparavant pendant un échange de tirs dans le Hindu Kush.
istihbarat, üç gün evvel Hindikus'taki çatisma sirasinda ekiplerinden ayri düsen Bahriyeli esirlerin yerini bildirmisti.
Les renseignement avaient localisé 2 Marines prisonniers de guerre qui avaient été séparés de leur unité trois jours auparavant lors d'une fusillade dans l'Hindu Kush.
İstihbarat, üç gün öncesinde Hindikuş'taki çatışmada rehin düşen donanma piyadelerinin yerini saptamış.
Notre reportage commence par une fusillade dans l'Hindu Kush en Afghanistan qui sépara deux Marines de leur unité au pied du mur.
Haberimiz, Afganistan'da Hindikuş'taki bir çatışma sonucunda birliğinden... -... ayrı düşen iki donanma piyadesinin hikâyesiyle başlıyor. - 3'ü gir.
Les montagnes de l'Hindu Kush étaient le repaire de violentes tribus avant même qu'Alexandre le Grand ne traverse la Perse sur sa route vers l'Inde.
Hindikuş dağlarındaki vahşi kabile bölgelerinin kökeni Büyük İskender'in İran'dan Hindistan'a yaptığı seferin bile öncesine dayanmaktadır.
J'ai crapahuté à travers le Kush pendant trois horribles semaines.
Üç haftadan beri Kush Dağında cırmalıyordum.
C'est cool car j'ai entendu du bien de la discothèque à Hindu Kush
Güzel, güzel çünkü Hindikuş Dağlarındaki diskotek hakkında iyi şeyler duydum.
Le jeune homme du dispensaire appelle ça Purple kush.
Dispanserdeki genç adam buna "Mor Kush" diyor.
Quelque chose qui ne me fasse pas sentir que je me fais poignarder à répétition par une petite armée de Néo-Nazis armés de couteaux.
Bıçaklı küçük bir Nazi ordusu tarafından durmadan bıçaklanıyormuşum gibi hissettirmeyecek bir şeyler. anksiyete ve panik ataklar için Sour Diesel ve kas spazmları için Big Buddha Cheese var. Kronik arterit için Irene Kush ;
Ce soir nous avons une Somona Kush produite localement qui va très bien avec une jolie Qaalude de 1978.
Bu akşamki menümüzde, süper 1978 Quaalude ile birlikte bir çift yerel üretim Sonoma Kush'umuz var.
Non, juste la Kush.
Hayır yalnızca Kush olsun.
Elle a une piste solide sur là où se trouve Najib, et elle est en route pour l'Hindu Kush.
Najib'in yerine dair sağlam ipuçları bulmuş ve Hindi Kuş'a doğru gidiyor.
California kush.
Kaliforniya otu.
Et bien, on a de l'Irene Kush pour l'arthrite chronique, du Soul Diesel pour l'anxiété et les attaques de panique, de la Big Buddha Cheese pour les spasmes musculaires. Et pour les dommages mortels au foie?
- Ölümcül karaciğer hasarı için?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]