Translate.vc / French → Turkish / Kä
Kä translate Turkish
4,094 parallel translation
Il n'y avait pas de mandats contre moi en Floride.
Ve Florida'da sabıka kaydım bulunmuyor.
Votre dossier criminel.
Sabıka kaydın.
Planqué dans les murs.
Her duvar, eşyayla tıka basa dolu gizli bir dolap.
Bouche-le avec un clapet!
Mantar ile tıka sıçramasın!
Le ruisseau est assez profond pour voguer dessus. Même avec un bateau rempli.
Dere tıka basa dolu bir sandalla geçilebilecek kadar derin görünüyor.
- Lave-toi les mains.
- Ellerini yıka.
Et bien recommence.
Bir daha yıka!
Oui... Une femme est venue et ne voulait plus me lâcher.
Evet.. bir kadın çıka geldi ve beni zımbaladı.
J'ai piqué du nez dans le parc l'autre jour, et des gamins ont écrit "Lave-moi" dans la crasse de mon vagin.
Geçenlerde parktan geçiyordum ve çocuklar vaginamdaki kirin üzerine "beni yıka" yazdılar.
Viens te laver les mains, sinon pas de goûter.
Gel ve ellerini yıka yoksa yemeği kaldırıyorum.
Va laver tes mains, fais-toi propre.
Git de ellerini yıka ve temizlen.
- Va te laver.
- Git, elini yüzünü yıka.
- Non, va laver ça.
- Olmaz, git yıka.
Quand Erdogan est arrivé à Londres de l'Allemagne, il a obtenu ses papiers d'immigration en trois mois, malgré son dossier criminel.
Erdoğan, Almanya'dan Londra'ya geldiğinde sabıka kaydı olduğu halde üç ay içinde göçmen belgelerini aldı.
C'est une vérification caché sur Nick Felder.
Nick Felder hakkındaki sabıka araştırması.
N'oublie pas de retourner tes jeans avant de les laver.
Kot pantolonlarını daima tersini çevirip yıka.
Le garçon n'a aucun antécédent, pas même une note pour mauvaise conduite au collège.
Çocuğun sabıka kaydı yok, Okulda kötü davranışına dair herhangi bir kayıt da yok.
Son casier est bien rempli.
Uzun bir sabıka kaydı var.
Après avoir été gavé par le CWA.
Komite tarafından tıka basa yemeye zorlandığım için seve seve ertelerim.
Prépare-toi et viens t'amuser.
Hayır. Yüzünü yıka, saçlarını aç.
Comment cette fille peut monter autant d'arnaques et n'avoir aucune tâche dans son dossier?
Nasıl olur da bu kız bir çok kere dolandırıcılık yapmasına rağmen sabıka kaydı nasıl tertemiz olur?
Ce sont de casiers judiciaires terrifiants.
Bunlar sabıka kayıtları.
- Je sèche. Tu rinces.
- Ben kurularım, sen yıka.
Va te laver les mains et enferme-toi dans les toilettes.
Git ve ellerini yıka ve kendini banyoya kilitle.
Couvre-toi les oreilles, petit.
Kulaklarını tıka, balım.
Rien ne vaut la soupe de ta mère, pas vrai, Gidin'ka?
Hiçbir şey annenin çorbası kadar. güzel olamaz değil mi, Gidin'ka?
Gidin'ka.
Gidin'ka.
Gidin'ka, je dois attendre encore longtemps?
Gidin'ka, daha çok bekleyecek miyim?
Gidin'ka... le chalumeau.
Gidin'ka pürmüz.
Tu sens ça, Gidin'ka?
Farkettin mi, Gidin'ka?
Gidin'ka, tu adorais les hot-dogs quand tu étais gosse.
Gidin'ka. Hatırlıyorum da çocukken kızarmış sosislere bayılırdın.
Je te l'avais dit, Gidin'ka.
Sana söylemiştim, Gidin'ka.
Gidin'ka, ne raconte pas ça à ta mère, OK?
Gidin'ka, annene bundan bahsetme, olur mu?
Bien, assure toi de laver les draps aussi, ok?
Çarşafları da iyice yıka tamam mı?
- Va te laver, pyromane.
- Git yüzünü yıka bakalım, fitil.
Respire et pince ton nez.
Nefes al ve burnunu tıka.
Pince-toi le nez.
Burnunu tıka.
Personne ne s'adapte à rien, c'est la reine des inadaptés qui te le dit.
Kimse bir b.ka uyumlu değildir. Bunu diyen uyumsuzlar kraliçesi.
Parce que quelqu'un pourrait bien venir et vous le voler.
Çünkü biri çıka gelip onu buradan kapabilir.
- Bobo, tu t'es lavé les mains? - Non. Alors va te les laver.
- Bobo, ellerini yıkadın mı - hayır öyleyse yıka.
Autant le faire.
Ki yıka da bence.
– J'emmerde Nietzch-ke!
- Sokayım Nietzsch-ka'ya!
Il a un sacré casier, mais il semble avoir retrouvé le droit chemin récemment.
Çok ciddi sabıka kayıtları var. Ama son zamanlarda hayatı tersine dönmüş gibi görünüyor.
Tu veux dire Pif, Paf, Boum? Uh uh. C'est pas mal, Llyod, une autre de ce genre.
Splat, Squish, Ka-boom falan mı diyorsun? İşte Bu, Lloyd, Bir Başka Pozu Denesek..
Tu devras supporter le sang et tu connaîtras la perte, tu dois être plus forte.
Kana bata çıka ilerleyeceksin ve ara sıra kaybedeceksin de daha güçlü olmalısın.
Bonjour, chers habitants affamés du District 12.
Günaydın, 12. Mıntıka'nın aç vatandaşları.
Nous avons cette année des concurrents très intéressants, dont deux volontaires venant du District 12.
Çok ilginç iki yarışmacımız var, 12. Mıntıka'dan 2 gönüllü var.
Alors, parlez-nous un peu de vous.
Bize biraz kendinden bahset. Ben 1. Mıntıka'dan geliyorum.
T'es qui, toi?
Orası en önemli mıntıka. Sen kimsin?
Tu n'es pas la fille du Troisième District?
Sen 3. Mıntıka'dan gelen kız değil misin?
Je viens du District 12.
Mıntıka'dan geldim.