Translate.vc / French → Turkish / Lab
Lab translate Turkish
325 parallel translation
La petite de gauche est en lecture. Les Laboratoires Pirman. Spécialisé pharmaceutiques.
Soldaki kısa boylu, Pirman Lab'da ilaç bölümünde çalışıyor.
Le labo photo.
Foto lab.
Les dépositions, le rapport d'autopsie et celui du labo.
Bütün dosya burada ifadeler, otopsi raporu, kriminal lab raporu.
Il rentre du labo de Phoenix.
Phoenix Crimal Lab. dönüyor.
Le labo a revérifié les résultats.
Crime lab. testleri her sabah kontrol adiyor.
J'ai un message urgent pour vous de Space Lab 1 du Dr Marcus.
Uzay Laboratuvarı Regula I'den size acil bir mesaj var. Dr. Carol Marcus'tan.
Mettez le cap... sur Space Lab et Regula 1.
Makine Dairesi.
Approchons Regula et Space Lab 1.
Regula'ya ve Uzay Laboratuarı Regula I'e yaklaşıyoruz.
Enterprise appelle Space Lab.
Atılgan'dan, Uzay Laboratuarı Regula I'e.
J'ai pris au labo un de ses carnets de notes.
- Lab.'dan not defterini aldım. Dinle bak. Evet?
On a vidé la remise, le labo.
Depo ve Lab. temizlendi.
Norris, une table.
Devam et. Norris, Lab. dan masa kap gel.
L'ordinateur l'analyse... et notre lab la reproduit.
Bilgisayar bileşenleri analiz edecek ve laboratuarda onun aynını yaptıracağız.
Film des Leeds : Labo Gateway, St Louis, Missouri.
Leeds'lerin kutusunda, Gateway Lab., St. Louis, Missouri.
Labo Gateway, St Louis, Missouri.
Gateway Lab., St. Louis.
On dirait un vieux labo d'opium.
Eski bir haşhaş lab. benziyor.
Ici le laboratoire de l'hôpital.
Derby Hastanesi Araştırma Lab'ından arıyorum.
Doc Beatty peut te voir au labo Phénix dans 1 h.
Doktor Beatty seni bir saat sonra Lab. görebileceğini söyledi.
Pas tout à fait. J'ai eu un message du Dr Kozby. Je dois le retrouver au labo.
Pek sayıImaz, Dr. Kozby'den araştırma Lab. buluşmak için mesaj geldi.
L'ampoule qu'il a emportée a un couvercle conçu pour un usage en labo.
Aldığı tüpün yalnızca Lab. amaçlarına uygun bir kapağı olduğunu söylüyorum.
J'étais tout près, à Seattle.
Seattle Lab. ile çalışıyorum.
Dites-lui qu'il est en rupture de contrat avec le Sunset Lab, à Palo Alto.
Ona şunu söyle : Palo Alto'daki Sunset Lab ile olan hizmet sözleşmesini ihlal etti.
Tu as drôlement fait peur à ce pauvre Adam Martoni dans le labo.
Bir şakanı duymuştum, Adam Martoni'yi Fizik labında kıstırmışsın.
Jusqu'à ce que le laboratoire stellaire installe d'autres modules.
Çalışacaktı, ta ki Yıldızsal Dinamik Lab'ı yeni modülleri gerek diyene kadar.
Après des années de recherches, j'ai réussi à créer cette enzyme : la démétrite.
Labımda yıllarca araştırma yaptıktan sonra ismi Demetrite olan bu enzimi geliştirdim.
Le procureur veut... attendre les résultats du labo qui doit comparer les empreintes dur le bouquin, dur les ciseaux et dur le tisonnier.
- Olumsuz. D.A.'in dediğine göre "Gerçek Suç" kitaplarının... makasların ve şömine maşasının üzerindeki şüphelinin parmak izlerinin... lab raporu ile karşılaştırana kadar tutuklama yapmak yok.
Selon le labo, l'empreinte de l'index de Mme Sutphin dur le livre correspond à celles relevées dur les armes des crimes.
Lab raporları Sutphin'in "Gerçek Suç" kitaplarındaki... parmak izleri cinayet aletleri üzerindekilerle tutuyor.
- Qu'est-il arrivé à ta voisine?
Lab partnerine ne oldu?
On ne peut pas avoir une bonne note juste parce que son partenaire est bon.
Lab partnerimiz zeki diye iyi not almayı ummuyoruz.
Ce laboratoire est réquisitionné et placé sous contrôle de la Nerv.
Bu bir melek! Bu andan sonra bu lab tamamen mühürlenmiştir. Artık NERV yargılama yetkisi altındasınız!
Je suis passée au labo en route.
Buraya gelirken lab. uğradım.
Vous voulez le faire ici, dans le lab?
Burada, laboratuarda yapmak ister misin?
C'est dans le lab.
Laboratuarda.
Je comprends que la créature que nous cherchons a offert de mettre fin à nos difficultés si nous lui donnons la belle princesse qui est dans notre lab.
Anladığım kadarıyla, peşine düştüğümüz yaratık, laboratuarımda dinlenmekte olan... güzel prensesi kendisine verirseniz size zorluk çıkarmamayı teklif etti.
Il est dans le lab.
Laboratuarda.
La vitesse au sol augmente.
Mobil Lab'dan Mobil 1'e... yer hızı artıyor.
On a renversé un jus de fruit sur mes résultats, hier.
Dün biri lab sonuçlarımın üzerine guava suyu dökmüş.
- Il a mordu un gars du labo.
- Lab teknisyenini ısırmış.
On peut aller en Radiologie.
Kateter labı hazır.
- Il va en Radio?
- Kateter Labı'na mı gidiyorsunuz?
Votre caméra voit un patient aller en Cathé, alors vous supposez un favoritisme?
Kameran Kateter Labı'na giden bir hasta görüyor diye ayrıcalıklı muamele diyorsun?
Je croyais que Weaver t'avait déjà embauchée au labo.
Weaver sana bir lab önlüğü dikiyor sanıyordum.
- Elle allait avoir une angioplastie.
- Kateter Lab'a gidiyordu.
- C'est le n ° de dossier au labo.
- Numara lab formundakinin aynısı.
J'ai fait des tests en laboratoire sur les cristaux. L'énergie contenue dans le cristal commence à se désintégrer.
Lab'daki kristallere bazı testler yaptım kristalin içindeki enerji herneyse... parçalanmaya başlamış.
Le labo continue les tests, mais je suis sûre qu'il s'affaiblit... car le champ électromagnétique terrestre est plus fort que sur P3X562.
Lab'da deneyler yapıyorlar ama eminim ki o da parçalanmaya başlamıştır çünkü dünyanın EM alanı P3X-562'inkinden daha güçlü.
J'ai vos résultats sanguins du lab. Oh, merde.
Test sonuçların laboratuardan geldi.
- Code bleu au laboratoire!
- Lab'da Kod Mavi! Kod Mavi!
Pour vous, Obéissance, de chez Labo Muppet, en vaporisateur.
Bayan Piggy, senin için Muppet Lab. Zihin Buğusu.
Il va pénétrer dans le lab au seul moment possible, en pénétrant par le toit ou par l'étage,
İster zeminden, isterse çatıdan gelsin laboratuvara en uygun zamanda girecek.
Excepté sur un point... cette... Pardon, c'est bien Stereo Lab?
Herhangi bir sebepten dolayı bu değildi... affedersiniz, bu Stereo Lab mi?