English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Laissez

Laissez translate Turkish

51,498 parallel translation
Vous ne les laissez pas agir dans l'opacité.
Şirketlerin gizli gizli işlemesine izin vermiyorsunuz.
Non, laissez la passer.
Yok, yok, yok, bırakın gelsin.
Laissez la passer, je la connais.
Kendisini tanıyorum.
Laissez faire quelqu'un d'autre.
Bırak başkası yapsın.
Je ne peux pas vous laissez faire.
Buna izin veremem
Pitié, laissez-moi partir.
Lütfen...
Laissez-moi énumérer les raisons.
- Sebeplerimi sayayım.
Dans ce cas, laissez tomber.
- O zaman boşver.
Laissez-le respirer!
Açılın da hava alsın!
Ne laissez pas votre passé convaincre votre présent de ruiner un bel avenir.
Geçmişin, bugününe şantaj yapıp, güzel geleceğini mahvetmesine izin verme.
Laissez-moi vous payer une bière.
Size bir tane bira ısmarlamama izin verin.
- Laissez-moi tranquille.
- Lütfen beni rahat birakin, lütfen.
Laissez-la-moi.
Bunu bana bırak.
Laissez-moi vous poser une question.
Size bir şey soracağım.
Laissez-moi vous l'expliquez de façon compréhensible.
Anlayacağın bir şekilde tekrar açıklayayım.
Laissez-moi répondre.
Bir saniye, soruya cevap vereyim.
Ne les laissez pas vous intimider.
Gözünü korkutmalarına izin vermemelisin Carter.
Ne les laissez pas m'attraper!
Beni almalarına izin vermeyin! Beni almalarına izin vermeyin!
Ne les laissez pas m'attraper!
Beni almalarına izin vermeyin!
Ne les laissez pas avoir raison.
Haklı çıkmalarına izin vermeyin.
Rien ne peut nous arrêter. Supergirl le peut, si vous lui laissez cette chance.
Supergirl durdurabilir, eğer ona bu fırsatı verirseniz.
Laissez moi prendre mes affaires.
Eşyalarımı alıp geliyorum.
- Laissez-moi vous aider.
- Arkadaşlarım barda.
Laissez-moi appeler mon cousin.
Bir saniye hemen kuzenimi arayayım.
Laissez-moi la jouer à la Alex Trebek et poser ceci sous forme de question :
Dur şunu Alex Trebek gibi soruyla sorayım.
Laissez-moi vous tranquilliser.
O zaman sizi rahatlatayım.
Laissez tomber.
Beni unut.
Laissez moi vous apprendre quelque chose, Père Gutierrez : vous n'êtes rien.
Şöyle açıklayayım, Gutierrez, en ufak bir öneminiz yok.
Vous tous, laissez moi.
Hepiniz çıkın hemen.
Laissez moi vous raisonner :
Bir düşünün,..
Laissez passer l'expert.
İşi uzmanına bırakın.
Laissez-moi essayer.
- Bir de ben deneyeyim.
Laissez-moi deviner.
Dur tahmin edeyim.
Laissez-moi vous aider.
İzin ver sana yardım edeyim.
Laissez-moi en essayer un!
Bunlardan birini denememe izin vermen lazım!
Laissez-moi deviner. Laiton chaud d'un fusil de sniper?
Tahmin edeyim, tüfekten çıkan sıcak mermi kovanları?
Laissez-moi deviner :
Dur tahmin edeyim.
Laissez-moi sortir!
Buradan gitmeme izin verin!
Laissez mon amie tranquille.
Arkadaşımı rahat bırakın.
Laissez moi être directe.
Açık sözlü olayım.
Mais nous savons tous deux... que vous êtes plus forte que vous ne le laissez transparaître.
Fakat ikimizde biliyoruz ki... insanların bilmesini istediğinden daha güçlüsün.
C'est vrai, en tant qu'invités chez moi, vous laissez à désirer.
Bu doğru, evimden misafir olarak ayrılmanızı çok istiyorum.
Vous nous laissez?
Bize bir dakika izin verir misin?
Ne les laissez pas sortir du bâtiment!
Kaçmalarına izin vermeyin! Hadi! Hadi!
Vous ne nous laissez pas le choix.
Bize başka seçenek bırakmadınız.
Laissez-nous faire notre job.
İşimizi yapmamıza izin verin.
Laissez les otages partir, et nous pourrons continuer de parler.
Rehineleri bırak, biz konuşmaya devam edelim
Laissez-moi vous souhaiter la bienvenue.
İlk hoşgeldin diyen ben olayım.
Laissez-la partir!
Bırak gitsin!
Pitié, laissez-moi partir!
Lütfen! Lütfen bırak gideyim!
Laissez-moi deviner.
- Dur tahmin edeyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]