Translate.vc / French → Turkish / Lale
Lale translate Turkish
174 parallel translation
Il parait qu'il y en a des champs entiers... à perte de vue.
Kırlar göz alabildiğine lale doluymuş.
Nous prendrons le thé sous le tulipier c'est bon pour le mal de tête.
Bay Mazzini ve ben lale ağacının altında çay içiyor olacağız. Baş ağrısına her zaman iyi geldiğini düşünmüşümdür.
Donnez-moi un Tulipan.
- Bana lale getir!
Heureusement que tu dis ça sous ma tente, espèce de tulipe fanée.
Bunu çadırımda söylemen iyi oldu, ihtiyar lale.
Mais cette tulipe ne peut être achetée par les Turcs.
Ama o, Türklerin satın alamayacağı bir lale.
L'association pour la Jeunesse cultive des cacahuètes, des tulipes.
Genç İnsanlar Birliği bazı şeyler yetiştirdi. Yerfıstığı yerfıstığı ve lale gibi şeyler.
Les bulbes de tulipes étaient si gros qu'ils les ont exposés au salon de l'agriculture à Tokyo! Tu as vu ça?
Lale soğanlarının Tokyo'da bir tarım fuarında sergilenebilecek kadar büyük oldulklarını söylediler.
Le gros bourdon, le gros bourdon. En sortant de chez Mme la tulipe.
" Yabanarısı, yabanarısı, Lale ağacından uçtu gitti,
Dans quelques semaines, avec quelques graines pour gazon ou quelques fleurs, Il aurait été très difficile de dire que la terre avait été remuée.
Birkaç hafta içinde, biraz çim tohumu ve lale soğanı ile buranın bozulmuş olduğunu söylemek çok zor olurdu.
Nous avons 60 000 oignons de tulipes, là-bas, Chance.
Burada 60.000 lale soğanı var.
Gare mon tacot, trouduc!
- Kırmızı alarm! - Park et şu arabayı lale!
Elle croira qu'elle a gagné un prix pour avoir donné des tulipes à la bibliothèque.
Geçen yıl kütüphaneye yaptığı lale tohumu yardımı için ödüllendirildiğini düşünecek.
J'en préfère de plus hardies. La rose audacieuse. La tulipe fougueuse.
Ben daha cesur bir şeyi tercih ederim - pervasız gül, fırtınalı lale.
Elle plante peut-être des tulipes.
Belki de lale soğanları ekiyordur.
Qu'est-ce que tu veux, enfoiré?
Ne istiyorsun lale?
Fraenk a suggéré des cygnes se dandinant dans les tulipes.
- Franck, lale bordürlerin oraya kuğuların yakışacağını söyledi. Konukların gireceği yerde.
On n'a pas de tulipes.
Çok güzel olacak. - Nina, lale bordürümüz yok ki.
J'aimerais que vous leur apportiez... des tulipes.
Onlara lale götürmeni isteyecektim.
Je peux avoir une serviette sèche, ma jolie tulipe?
Kuru bir havlu uzatır mısın, Bayan Lale Güzeli?
J'adore que tu m'appelles tulipe.
İşte bunu sevdim. Bana lale demen hoşuma gidiyor.
C'est mieux que mongolienne.
Lale, beyin özürlüden çok daha iyi.
- Tu m'offres des tulipes?
- Bana lale mi veriyorsun?
- Jack, pourquoi tu m'offres des tulipes?
- Jack, bana neden lale veriyorsun?
Il le goûtait dans son palais, ressentait le bouquet et devinait sa date.
-... aromasını hisseder ve yılını tahmin ederdi. - Beyaz şarabı lale bardakta...
Dites au Dr Benton qu'il a son bloc et que j'aime beaucoup les tulipes.
Dr. Benton'a ameliyathanesi olduğunu söyle. Ve lale sevdiğimi söyle.
Une éblouissante tulipe pour qui nous languissons d'amour dans notre morosité de chaque jour.
Bu sıradan köhne hayatımıza renk verecek ve hep arzuladığımız tek bir narin bir lale.
Stardust International et Medusa Film
Siyah _ Lale...
Très sale.
- Tam bir lale.
- Des tulipes.
- Babam lale yetiştirir.
Le fleuriste n'a plus de tulipes... et le violoniste a un tennis-elbow.
Sonra çiçekçi aradı ve lale olmadığını söyledi. Ayrıca Çellocunun bileğinde sinir sıkışması olmuş.
Si ça avait été un glaïeul, il en serait mort.
Eğer bu bir lale olsaydı, şimdiye ölmüş olabilirdi.
Dans le petit salon, par-là.
Lale Odası, buranın ilerisi.
Charlotte devrait avoir les tulipes!
Charlotte lale taşımalı.
rose comme une tulipe... luisant comme une anguille... "
Bir lale kadar pembe, bir balık kadar ıslak.
C'est Jimmy Tudeski, la Tulipe.
- Jimmy "Lale" Tudeski.
- C'était un tueur du gang Gogolak!
- Lale Jimmy, Gogolak... çetesinin kiralık katiliydi. Gogolak çetesi.
Sa fleur fétiche.
- Lale mi? En sevdiği çiçek.
Est-ce que oui ou non... vous savez où se trouve Jimmy la Tulipe?
Var mı yok mu? Lale Jimmy'nin... nerede olduğu hakkında bilgin var mı?
! - Il savait que je sais - où est Jimmy!
- Ve bir şekilde Lale Jimmy'nin... nerede olduğunu bildiğimi öğrenmişti.
Jimmy la Tulipe?
- Lale Jimmy mi?
Jimmy la Tulipe est votre voisin?
Lale Jimmy kapı komşun mu?
Jimmy la Tulipe habite à côté.
Lale Jimmy dedikleri adam kapı komşumuz.
Debra, la parfaite, est assise sur une branche
Ağaçta oturan mükemmel Debra ve lale.
Fleurs Des tulipes...
İşte lale.
Comme "tigre".
Lale deki gibi.
Tulipe.
Lale.
Traduction et sous-titres InterModal ( 2009 )
Siyah _ Lale
- Une tulipe?
Lale?
- Qui êtes-vous?
- Lale Jimmy'nin nerede... olduğunu bildiğin geldi kulağımıza. - Kimsin sen?
Jimmy la Tulipe.
- Lale Jimmy mi?
Une tulipe!
Lale.