Translate.vc / French → Turkish / Leaf
Leaf translate Turkish
57 parallel translation
Cecil Falling Leaf, est appelé à la barre!
Cecil Falling Leaf, kürsüye gelin!
Mais depuis que vous avez connaissez la fille Ye vous etes devenu partial
Leaf denen kızla tanıştığından beri onu gözden olarak görüyorsun.
La petite Ye n'a pas construit votre royaume ll est construit par notre sang sueur et larmes
Senin krallığını Leaf kurmadı. Bu krallık bizim kan, ter ve göz yaşlarımızla kuruldu.
Ye, elle a déja perdu son tour,
Leaf kaybetti.
Niggas around me so cold Man, my heart done froze l build an empire on the low, the narcs don t know l'm a weatherman, l take that coca leaf And make that snow
Çevremdeki zenciler çok soğuktu Kalbim dondu Mütevazi bir imparatorluk kurdum narkotiğin ruhu duymadı Kardan anlarım, koka yaprağını alır Kar gibi yaparım
Ou la 30eme croise Leaf...
30. sokak ile Leaf... 30.
Ou la 30eme croise Leaf Erickson.
Sokak ile Leaf Erickson'ın kesiştiği yerde.
Teddy Leaf,
Teddy Leaf. Winston Monroe.
Pauly Palmieri, Teddy Leaf,
Pauly Palmieri. Teddy Leaf.
J'ai un nom : Teddy Leaf.
Bir isim duydum, Teddy Leaf.
Leaf est un sale type, et tu n'as aucune autorité ici.
Leaf kötü biri ve burada yetkili sen değilsin.
Teddy Leaf.
İsim ne? Teddy Leaf.
Ce mec, Teddy Leaf est réglé comme un coucou suisse.
Şu adam, Teddy Leaf, gerçekten takıntılı biri.
Hum, qu'est-ce... qu'est-ce qui va arriver à Teddy Leaf?
Teddy Leaf'e ne olacak?
- C'est correct, maman. - Je t'aime, Léon.
Sadece Alice Munro ve Maple Leaf hayranı değiller.
Les Pine Leaf Boys de Lafayette.
Pine Leaf Boys, Lafayette'ten çıktı.
Les Pine Leaf Boys.
- Pine Leaf Boys.
Tu pourrais être une Pine Leaf Girl pendant quelques semaines.
Birkaç haftalığına Pine Leaf kızı olabilirsin.
Cédric est mon premier choix pour les concerts des Pine Leaf, mais il joue parfois avec Eddie Poullard donc on a besoin d'un remplaçant.
Pine Leaf'in konserleri olduğunda aradığım ilk kişi Cedric olur. Ama zaman zaman Eddie Poullard'la birlikte çalıyor.
"Dans un monde où le piano est une arme, " et non un instrument, "sur quoi Scott Joplin joue-t-il le Maple Leaf Rag?"
Piyanonun müzik aleti değil de, bir silah olduğu bir dünyada..... Scott Joplin, "The Maple Leaf Rag" şarkısını neyle çalardı?
Coffee Bean Tea Leaf ou Gymboree?
Kahve çekirdeğiyle çay yaprağı mı, yoksa çocuk mağazaları mı?
Le client se nomme Red Leaf, une société de biotech militaire.
Müşteri, Red Leaf. Askeri bir biyoteknoloji şirketi.
Aux yeux de Red Leaf, la proie est précieuse.
Red Leaf'in istediği şey oldukça değerli. Tazmanya Kaplanı.
Il travaillait pour Red Leaf?
Red Leaf için mi çalışıyordu?
D'après lui, l'animal sécrète une toxine rare servant à paralyser ses proies. Red Leaf voulait s'approprier son ADN.
Bana kaplanın, kurbanını felç eden bir zehri olduğunu ve Red Leaf'in kaplanın DNA'sını elde etmek istediğini söyledi.
Bon, l'avion appartient à la compagnie Lotus Leaf Holding.
Jet, Lotus Leaf Holding Company'ye aitmiş.
Compagnie Lotus Leaf Holding.
Lotus Leaf Holding Company...
Et le laboratoire a trouvé une correspondance avec la terre battue des courts du Maple Leaf Court Country Club.
Suç labaratuvarı, olay yerindeki örneklerle Maple Leaf Kulübü'ndeki toprak kortları eşleştirdi.
Il y a quelques années, personne n'aurait cru que cette bande de musiciens dépenaillés remplirait le Maple Leaf Gardens de Toronto.
Birkaç sene önce kimse bu yırtık pırtık müzisyen gurubunun Toronto'da Maple Leaf Gardens'ı dolduracağı düşünülemezdi.
Comme Le Café de Lucy qui devenait La fée du Celyce.
"Lucy's Cafe" yerine "Yucc's leaf" gibi.
Puis elle est devenue une Peyton Manning, et toi, un Ryan Leaf.
O, Peyton Manning oldu sen de Yaprak Ryan oldun.
Steven, Ryan Leaf était un joueur de foot.
Steven, Yaprak Ryan futbolcuydu.
Entrez. Je vous ait préparer la suite.
Buyurun. "Leaf peeper" süitini sizin için hazırladım.
Tu dis rien aux flics? LEAF : Je croyais qu'il était cinglé.
- Deli olduğunu sandım.
Allons voir dans les parages si quelqu'un reconnait ce visage, à partir de la photo de Leaf.
Bakalım oradaki kimse Leaf'in bize verdiği bu fotoğraftaki adamı tanıyacak mı?
Leaf n'a pas dit que c'était un ancien militaire?
- Sorun değil. Leaf adamın eskiden orduda olduğunu söylemedi mi?
Notre ami du groupe écolo.
Bay Leaf arayıp geldiğimizi mi söyledi sence?
Μais ils disaient la même chose de Ryan Leaf, quand ils l'ont pris deuxième en 98.
Ama 1998'de iki numarayken aynı şeyi Ryan Leaf için de söylemişlerdi.
Au Silver Leaf. Ce...
- Gümüş Yaprak'da.
On sait que les enseignes Lester Tate et Thomas Burke se sont retrouvés au Silver Leaf vers 21 h 45.
Asteğmen Lester Tate ile Thomas Burke'ün 21 : 45'de barda buluştuklarını biliyoruz.
On va commencer avec un falling leaf.
Düşen yaprak hareketiyle başlayalım.
Et aussi, faites que je maîtrise ce putain de morceau "Mapple Leaf Rag".
Bir de şu lanet Maple Leaf Rag'ı çalabilmeyi istiyordum.
Les Rebirth au Maple Leaf tous les mardis,
Maple Leaf'de her salı The Rebirth konseri,
L'adresse de livraison est 34 Turning Leaf Lane. - Les rues perpendiculaires...
- Teslimat adresi 34 Turning Leaf Kulvarı...
Pardon, vous avez vu une caisse?
Afedersin.Leaf model arabayı gördün mü?
Non, il est passé chez Silver Leaf.
Hayır, artık Silverleaf'te.
Ça doit être vrai, M.Leaf.
Bu doğru olabilir Bay Leaf.
Attendez, M Leaf.
Durun Bay Leaf.
( soupirs ) Alors, pourquoi se tuer avec sa main droite?
Leaf mi öldürdü?
Leaf l'a tué?
Onun bunun evladı.
Danny :
Richard Leaf!