Translate.vc / French → Turkish / Leonard
Leonard translate Turkish
3,673 parallel translation
Leonard Hofstadter... veux-tu m'épouser?
Leonard Hofstadter benimle evlenir misin?
Leonard, attends.
Leonard dur.
Leonard Hofstadter, veux-tu m'épouser?
Leonard Hofstadter benimle evlenir misin?
Leonard m'a dit de rester.
Leonard kımıldama dedi.
Pourquoi tu demandes?
Çünkü Leonard sinirlerimi bozdu.
J'avais besoin d'entendre ça.
Leonard neden anlamıyor ki?
Vous avez vu ce qu'ils ont fait à Leonard.
Leonard'a ne yaptıklarını gördün.
Leonard Gilroy.
Leonard Gilroy.
Leonard Gilroy est un professeur d'histoire, pas un dealer de drogues.
Leonard Gilroy bir tarih öğretmeniydi, uyuşturucu satıcısı değil.
Nous avons quelques témoins qui, euh, ont vu passer une camionnette et vu Leonard se faire jeter par l'arrière. Et l'un d'entre eux a vu les trois premiers chiffres de la plaque d'immatriculation.
Leonard'ı kamyonetin arkasından attıklarını gören tanıklarımız var ve bunlardan biri plakanın ilk üç numarasını görmüş.
Nous avons quelques témoins qui ont vu le camion rouler et Leonard être jeté depuis l'arrière.
Leonard'ı kamyonetin arkasından attıklarını gören tanıklarımız var.
Leonard Gilroy.
- Gilroy. Leonard Gilroy.
Par exemple, vous pourriez vous rappeler que vous étiez déjà dans votre voiture quand le camion est passé, mais vous étiez à une seconde près derrière quand vous avez tourné sur Slocum, assez près pour voir pour voir que les 3 premiers numéros de la plaque étaient 2-8-9 juste avant de voir Leonard Gilroy se faire jeter de l'arrière du camion.
Mesela, kamyonet sizi geçtiğinde arabanızda olduğunuzu anımsayabilirsiniz fakat bir an için Slocum'a doğru döndüğünüzde Leonard Gilroy'un kamyonetten atıldığını görmeden önce plakanın ilk üç numarasının 2-8-9 olduğunu görecek kadar yakınlaşmışsınızdır.
Vous savez, j'ai lu quelque part, qu'avant que Léonard de Vinci ne fasse la Joconde, il a réalisé 140 essais ratés.
Biliyor musun, bir yerde okuduğuma göre Leonardo Da Vinci Mona Lisa'yı çizmeden önce, 140 başarısız eskiz yapmış.
J'essaie juste d'en apprendre plus sur votre business, Leonard.
isin hakkinda daha fazla bilgi edinmeye çalisiyorum Leonard.
Et bien tu te rappelles Leonard de Gilders? Merci.
Gliders'taki Leonard'i hatirladin mi?
À vie, Leonard.
Hayat diyorum Leonard.
Peux-tu téléphoner à Stan Lee, à Leonard Nimoy et aussi à Bill Nye... je ne peux le faire légalement.
Senden Stan Lee, Leonard Nimoy ve Bilim Adamı Bill Nye'ı aramanı istiyorum. Çünkü yasal olarak ben arayamıyorum.
J'arrive pas à croire que Leonard dépense des sommes folles pour un ticket.
Leonard'ın karaborsa bilete yüzlerce dolar harcadığına inanamıyorum.
Mais le ticket, c'est juste pour le Comic-Con.
Evet ama Leonard o biletlerle sadece Comic-Con'a giriyor.
Mon ami Leonard a dit que si je vous dérangeais pendant votre repas, j'aurais l'air d'un harceleur.
Arkadaşım Leonard, yemek yerken sizi rahatsız edersem acayip sapıklardan olduğumu düşüneceğinizi söyledi.
Eh bien... votre ami Leonard a l'air d'une vraie mauviette.
Arkadaşın Leonard tam bir salak gibi konuşmuş.
Parenté à Léonard?
Leonardo'yla aynı soydan mı? Aynen öyle.
C'est son visage que je vois en toi, Léonard.
Sana bakınca onun yüzünü görüyorum Leonardo.
Leonard... je ne sais même pas pourquoi tu en parles.
Uydurma bir hikaye zaten Leonard, niye bu kadar taktın anlamadım.
Ok, je n'ai pas essayé de changer Leonard.
Bak, ben Leonard'ı değiştirmeye çalışmadım.
Leonard a acheté une table de salle à manger.
Leonard eve yemek masası aldı.
C'est juste Leonard qui essaye de détourner l'attention de cette horrible table en semant la discorde dans notre couple.
Leonard bu sefer de ilgiyi o iğrenç masadan almak için ilişkimizi bozmaya çalışıyor.
Oublie, Léonard.
Unut gitsin Leonard.
Okay, les suspects du meurtre, Leonard a trouvé les machine temporelle que le tueur a dû utiliser.
Tamam cinayet şüphelileri Leonard katilin kullandığı zaman makinesini buldu.
Penny et Leonard, vous les tourteraux réussissez très bien et vivez à New York.
Penny ve Leonard, ikiniz de inanılmaz başarılı oldunuz ve New York'ta yaşıyorsunuz.
Je pense que toi et Leonard serez ensemble.
Bence Leonard ile siz birlikte olacaksınız.
Penny a sorti Leonard de sa coquille. Et on dirait que Leonard fait réfléchir Penny plus profondément sur le monde.
Penny, Leonard'ı daha açık biri yaptı ve Leonard da Penny'i daha dünyasını düşünen biri yaptı.
Leonard, peux-tu conclure?
Leonard, toparlar mısın artık?
Jusqu'à présent, j'utilisais Leonard.
Şimdiye kadar, Leonard'ı kullanıyordum.
Je peux pas faire ça à Leonard.
Leonard'a bunu yapamam.
Leonard.
- Leonard.
LEONARD : ça à l'air rude.
Kötü duruyor.
Léonard, tu dois offrir ta chair à l'animal dont il s'occupe.
Leonardo, onun huzurundaki hayvanlara etini takdim etmen gerekiyor.
À moins que Léonard soit purifié, il mourra.
Leonardo zehirden arındırılmazsa ölecek.
Et pourtant Léonard le fait.
- Leonarda güveniyor ama.
Comme je l'ai dit. Léonard me fait confiance.
- Dediğim gibi Leonardo bana güveniyor.
Tu es en train de mourir, Léonard.
Ölüyorsun Leonardo.
Cette pièce, Léonard, est un seuil entre les mondes.
Bu oda dünyaların arasındaki bir geçit Leonardo.
Ma vie n'a plus rien à voir avec celle de Léonard.
Hayatımın artık Leonardo'nın hayatıyla bir bağı yok.
- Leonard... - Non, non, non.
Bak ayrılmak istiyorsan söyle.
Je retire.
- Leonard...
Attends!
Leonard, dur! - Beni de götür!
Parce que Léonard m'a énervée.
Salaklık mı yapıyorum ben?
Pourquoi Leonard ne peut-il pas comprendre ça? Parce qu'il n'est pas comme nous.
Çünkü o bizim gibi değil Penny.
"Jeremy Leonard... insignifiant."
"Jeremy Leonard - - Gereksiz."