Lestat translate Turkish

Lestat tuait deux ou trois fois par nuit.

Lestat, gecede iki bazen de üç kişi öldürüyordu.

Prends-la!

- Kız, Lestat! - Al onu!

Soudain, les paroles de Lestat prenaient sens.

Ve o anda, Lestat'ın sözleri bir anlam ifade etti.

Lestat est plus ou moins redevenu lui-même.

Lestat yine... kendisi oldu.

Lestat, nous méritons ta vengeance.

"Lestat... " bizden intikam almanı hak ediyoruz.

J'ai été injuste avec Lestat.

" Lestat'ı aldattım.

Lestat a dû pleurer quand il t'a créé.

Lestat seni yaratırken ağlamış olmalı.

Tu as connu Lestat?

Lestat'ı tanır mıydın?

J'avais trouvé le maître que Lestat n'aurait jamais pu être.

Anlamıştım, Lestat'ın hiçbir zaman olamayacağı öğretmenimi bulmuştum.

C'est du passé, Lestat.

Bunların hepsi geçmişte kaldı Lestat.

Redevenir l'ancien Lestat.

Eski Lestat olabilirim.

Ce qu'est devenu Lestat, je l'ignore.

Lestat'a ne olduğunu bilmiyorum.

J'ai combattu des tas de vampires boutonneux qui se faisaient appeler Lestat.

Çünkü birkaç kez, kendine Lestat diyen sivilceli, kilolu tiplerle dövüşmem gerekti.

Je suis le vampire Lestat.

Ben vampir Lestat'ım.

Je vous présente le vampire Lestat.

Sizlere vampir Lestat'ı sunarım.

Il paraît que Lestat cache ses nanas dans sa cave. C'est génial :

Lestat'ın bodrumunda bir sürü kız sakladığını duydum.

Alors, c'est la maison de Lestat?

Burası Lestat'ın evi mi?

Le vampire devenu rocker, Lestat, revient avec un nouvel morceau, Forsaken.

Vampir rockçı Lestat yeni bir CD'yle dönüş yaptı, Forsaken.

Son groupe arrive de la Nouvelle-Orléans... mais Lestat dit être un noble français du XVIIIe siècle... assoupi depuis plus d'un siècle.

New Orleanslı olmasına rağmen 18. yüzyıldan bir Fransız asili olduğunu ve yüz senedir uyuduğunu iddia ediyor.

Et Lestat nous y conduit.

Ve Lestat bizi buraya götürüyor.

Ecoute, Jessie. Nous connaissons Lestat.

Dinle, Jesse Lestat'ı tanıyoruz.

Il est plus vieux que Lestat alors.

Yani Lestat'dan daha yaşlı.

Il a créé Lestat.

Lestat'ı yapan o.

J'ai le journal de Lestat.

Çünkü Lestat'ın günlüğü bende.

Soyez le bienvenu.

Lestat, hoş geldin.

Assez, Lestat.

Yeter, Lestat.

Lestat! Arrête-la!

Lestat durdur onu!

Qu'as-tu fait, Lestat?

Sen ne yaptın, Lestat?

Lestat, je sais quelque chose qui n'est pas dans ton journal.

Lestat, günlüğünde olmayan bir şey biliyorum.

Lestat a trahi les vampires. Ils sont furieux.

Lestat dünyaya vampirler aramızda dedi.

Lestat.

Lestat.

Content de te voir, Lestat.

Seni görmek güzel, Lestat.

Tu ne fais pas le poids, Lestat.

Ona karşı koyamazsın, Lestat.

Je suis venue exprès de Tarzana.

Lestat, uzaktan Tarzana'dan geliyorum.

Chef?

Lestat....

Tu n'as rien à craindre de moi.

Asla benden korkma, Lestat.

Je te connais, Lestat.

Seni tanıyorum, Lestat.

Et Lestat?

Ya Lestat ne olacak?

Lestat a rejoint Akasha.

Lestat Akasha'yla birleşti.

- Que t'a-t-elle fait?

- Lestat, sana ne yaptı?

Mets-toi de côté.

Lestat, geriye çekil.

Ça suffit, Lestat.

Bu kadarı yeter, Lestat.

Ça suffit! Assez!

Bu kadarı yeter, Lestat!

Attends, Lestat.

Bekle, Lestat.

Je vous présente Lestat.

David, bu Lestat.

[Sous-Titres VF] Lestat

Shizof

Pour moi, c'était une enfant, pour Lestat, une élève.

Bana göre küçük bir çocuktu.

Un enfant prodige, avide de tuer comme lui.

Ama Lestat için, bir öğrenciydi... ve kendisi gibi öldürmeye hevesli bir harika çocuk.

Je prenais Lestat pour un fumiste, une rock star branchée.

Herkes gibi, ben de Lestat'ın şaka yaptığını düşünüyordum.

J'ai parlé à Lestat.

Lestat'la konuştum.

J'ai un fantasme Tom Cruise / vampire Lestat que je dois assouvir tant que je suis jeune.

- Ne? Evet. Evet, bunu yapmak zorundayım.