English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Liberace

Liberace translate Turkish

132 parallel translation
Oh, en 61, Liberace s'est arrêté pour un pneu crevé... mais jamais personne comme vous ne s'est jamais arrêté.
Tabii, bir de 1961'de Liberace patlak bir lastikle gelmişti. Ama senin gibi biri buraya hiç gelmemişti.
Je dois parler de choses légères, maintenant, comme Jackie Onassis.
Sayfam Liberace ve Jackie Onassis gibi tatlı ve güzel olmalıymış.
Je veux mon Tino Rossi ce soir.
Artık Liberace kasetimi geri istiyorum.
- Je suis pas Liberace, figure-toi.
- Ben piyano virtüözü değilim.
Le Pape, en fait, est juif. Liberace, c'est Anastasia.
Papa'nın Yahudi olduğu ortaya çıktı.
Judy Garland brouille les radars russes.
Liberace aslında Anastasia imiş. Ethel Merman, Rus radarını bozdu.
Tu te prends pour Liberace, ducon?
Sen kim olduğunu sanıyorsun? Liberace mi?
Tu ne t'es pas plaint pour Liberace.
Liberace varken öyle demiyordun.
Tu n'es pas en train de comparer un artiste du rang de Liberace au boogie-woogie d'un bouseux qui rumine du chewing-gum?
Bak şuna. Liberace'nin artist figürünün geri zekalı şehir Blues'cularına benzemez mi demeye çalışıyorsun?
Je sors mes disques de Liberace.
Gidip Liberace plağımı koyacağım.
Vous aimez Liberace, j'espère?
Liberace seversin değil mi?
Tu salueras Liberace, vieux con.
* Liberace'ye selam söyle götlek.
Et des cheveux bouclés
Liberace gibi dalgalı gür saçlar
J'arrive pas à croire que Liberace était homo.
Evet... Liberance'nin gay olmasına inanamıyorum.
Vous les branchez sur du Liberace.
Onları Liberace * tarzıyla bir arada tutuyorsun.
"Liberace"?
"Buz üzerinde Liberace" konseri mi?
J'ai vu Liberace sur scène.
Saw Liberace bir zamanlar Laughlin'e gelmişti.
À plein, comme Liberace!
Ne oldugumu çıkıp ortalıkta aynen böyle bağıracağım!
Liberace!
Liberace!
Non, ça ne peut pas être Liberace.
Hayır, Liberace olamaz.
Facile la frangine.
Sakin, Liberace.
La frangine.
Liberace.
Liberace l'a mise en jolie robe du soir.
Baksana. Liberace onun güzel bir elbise giymesini sağlamış.
Hè! Liberace! Tu vas nous ficher la paix?
Liberace, mola verebilir misin?
Dire que j'ai passé 20 ans ici sans visiter le Musée Liberace.
20 yıldır bu şehirde olup Liberace Müzesi'ni hiç görmediğime inanamıyorum.
Celui-ci, par exemple, porté par M. Liberace, à l'Exposition lnternationale de la Nouvelle-Orléans en 1984.
Liberace'nin tüm kostümlerini burada sergileriz. Mesela bunu, 1984'te New Orleans'taki Dünya Fuarı'nda Bay Liberace giymişti.
On est tombées sur la seule chambre de l'histoire du monde dont Liberace trouverait qu'elle fait trop gay.
Liberace'ye bile "Bu kadarına da pes artık" dedirtecek bir oda bulduk.
Plus mou que "Liberace" du manoir playboy!
Playboy konağındaki liberaller kadar.
Vous bossez pour Liberace?
Siz çocuklar hala liberaller için mi çalışıyorsunuz? o öldü, tamam mı?
Donnez-lui un coeur seul comme celui de Pagliacci et un tas de cheveux ondulés façon Liberace
# Ona Pagliacci gibi yalnız bir kalp ver # # Ve Liberace gibi uzun ve dalgalı saçlar ver #
Il a plus de pierres précieuses qu'une bijouterie.
Liberace'den bile daha çok taş var.
Le musée Liberace?
Liberace Müzesi'ne ne dersin?
C'est comme être au travail sauf pour les "costumes à la Liberace."
Liberace'nin takım elbiseleri haricinde kendimi işyerinde gibi hissediyorum.
J'ai même des casques pour une visite guidée de la tombe de Liberace!
Ve Liberace'ın hazineli mezarına tur aldım!
- J'aime le côté Liberace pourtant. - Tu penses m'échapper longtemps?
Takılarını sevdim.
- Je veux parler à Liberace.
Tahmin ettiğim kişi misin?
Le Liberace aveugle, il a oublié ses racines dans un placard.
Sallanan İskemle'deki köklerini terk eden, kör Liberace.
la suivante, tu fais du roller dans le voisinage habillé comme Liberace.
bir sonraki hafta, komşuların etrafında Liberace gibi giyinip paten kayıyorsun.
Au bout du parcours touristique se trouve Sherman Oaks et la maison que Liberace a construit pour sa mère et lui.
Çünkü orada, turist kuyruğunun sonunda, Sherman Oaks ve Liberace'nin kendisi ve annesi için yaptığı ev bulunuyor.
Voici l'arrière de la maison, et la chambre de Liberace.
Burası evin arkası ve şurası da Liberace'nin yatak odası.
Il a braqué Liberace en route?
Yolda Liberace'yle mi kapisti, ne? .
- Je veux mon Tino Rossi ce soir.
- Liberace plağımı bu gece geri istiyorum.
Attention avec ce fermoir Liberace. T'essayes de le casser?
Kopcasına dikkat et seni salak, Onu kırmaya mı çalışıyorsun?
Ceci était le premier fétiche de Liberace.
Bu Liberace'ın ilk
Je n'ai jamais compris cette fascination pour Liberace moi-même, mais, hum... vous faîtes ce que vous pouvez pour vos clients.
Liberace'le gösterişi hiç anlayamadım kendi adıma, ama, ee... Müşterilerin için elinden geleni yapıyorsun.
On dirait que Liberace a chié ici.
Liberace buraya çöplerini dökmüş gibi duruyor. ( Liberace : Ünlü, şaşalı bir yaşam sürmüş olan piyanist, çeviren )
Vous attendiez une arrivée sous les projecteurs?
Farlara doğru Liberace gibi vals yaparak mı geleceğimi sanıyordun?
- La maison de Liberace?
- Burada Liberace mi oturuyor?
Encore!
Gören de onu, Liberace sanır.
Les costumes des Liberace y sont exposés.
İnanırım.
"Liberace est derrière cet arbre!"
Ama herşeyi birbirine karıştırdın ve....... "Liberace ağacın arkasında" diye bağırmaya başladın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]