English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Linkedin

Linkedin translate Turkish

32 parallel translation
Écoute, la dernière fois, j'ai eu 25 cartes de visite et 12 contacts LinkedIn. Je prévois de faire le double.
Geçen sefer o etkinlikte 25 kartvizit almıştım Linkedin'de de 12 kişiyi eklemiştim.
Ce gars veut nos cartes. Ou donnez-moi votre LinkedIn.
Jeff, bu adam kartımızı istiyormuş.
L'ère numérique, ça le fait.
Linkedin'den de ekleyebilirim. Dijital çağdayız.
Ne m'invitez pas à LinkedIn.
Beni LinkedIn'e davet etmeyin.
Parfois je vais sur LinkedIn, pour les demi-portions professionnelles.
Bazen LinkedIn'da gezinmeyi de seviyorum profesyonel işler için.
autrement qur sur LinkedIn.
LinkedIn dışında.
Du boulot et de LinkedIn?
Hani iş yerinden, LinkedIn'den?
Des photos de lui seul dans un tas d'emplacements touristiques au litoral... un compte LinkedIn...
Doğu sahilindeki turistik mekanlarda çekilmiş fotoğrafları bir LinkedIn hesabı.
- Je suis sur... je suis sur Linkedin!
Linkedin hesabım var!
Tu leur as dit que j'étais sur Linkedin?
Linkedin hesabım olduğunu söyledin mi?
- J'ai un profil sur Linked...
- Linkedin hesa...
Mais il les supprime avant de les lire, comme les spams.
LinkedIn'in email güncellemelerine yaptığımız gibi.
Seth, le responsable sécurité chez Endframe, vient de changer son statut LinkedIn à "sans emploi".
Seth, EndFrame'de ağ güvenliğinden sorumlu eleman Linkedln durumunu "işsiz" olarak değiştirmiş.
J'ai trouvé un travail via LinkedIn.
LinkedIn'de iş buldum.
Les gens utilisent LinkedIn?
İnsanlar LinkedIn'i kullanıyor muymuş?
Non, ils m'ont embauché pour les aider à comprendre pourquoi personne s'en sert.
Hayır, insanların neden LinkedIn kullanmadığını çözmek için tuttular beni.
Vous devriez rafraîchir votre profil LinkedIn.
LinkedIn profilini tekrar aktif etmeyi düşünebilirsin.
Oui, sur Facebook, Instagram, Twitter, Linkedin, Vine, LuLu, Match, OkCupid...
Evet, Facebook'tan ve Instagram'dan, Twitter'dan, Linkedin'den, Vine'dan LuLu'dan, Match'ten, OkCupid'ten.
Ni LinkedIn, ni Facebook. Rien.
Ne LinkedIn, ne Facebook, hiçbir şey.
Ça sera sur LinkedIn.
O zaman Linkedln.
Ah, mec, personne n'est sur LinkedIn.
Kimse Linkedln kullanmıyor be adam tamam...
- Les invitations LinkedIn.
- Linkedln davetiyeleri.
- Mais il peut pas ne pas être sur Doximity, la version médicale de Linkedln.
- Güzel. Ama muhtemelen Doximity'de hesabı vardır. Linkedin'ın tıpçılar için olan versiyonu.
Je suis désolée, mais "stratégies marketing" sonne comme quelque chose qu'un père malheureux écrirait sur sa page Linkedln.
Özür dilerim ama "Pazarlama stratejisi" bir üzgün babanın LinkedIn hesabı olması gibi bir şey.
Oh non, linkedin est un...
Hayır, linkedln şey...
Déjà, je modifie mon statut Linkedln.
Önce LinkedIn durumumu değiştiriyorum.
Selon LinkedIn, il est un cyber-stratège au Sillex Labs.
Linkedin'e göre Sillex Labs'de siber strateji uzmanı.
- Tu m'as ajoutée sur LinkedIn.
- Linkedln'de ekleşmiştik.
4chan, 8chan, ce putain de LinkedIn, etc.
4Chan, 8 Chan, kahrolası Linkedln. Alemde her ne varsa.
Sur LinkedIn.
Linkedln sayfandan.
Pas de Facebook, pas de Linkedin.
Ne Facebook, ne LinkedIn.
Ça vous dit que je vous mette un avis sur linkedin?
Sizi linkedln'de bağlantılarıma eklememe ne dersiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]