Translate.vc / French → Turkish / Little
Little translate Turkish
2,598 parallel translation
Précédemment dans "Pretty Little Liars"...
Pretty Little Liars'ta daha önce...
Arrivé à Miami il y a neuf mois, il a acheté un restaurant à Little Havana, en liquide.
Dokuz ay önce Miami'e taşınmış, Küçük Havana'da nakit olarak bir restorant satın almış.
Bon, très bien. 4x02
Pekâlâ öyleyse. The Mentalist Sezon 4 Bölüm 2 "Little Red Book"
- Little Red Book ~ Red John Team ~
Çeviri : eozen81 sadness
On dirait un prix pour Stuart Little.
Stuart little'ın kazanması gereken bir şey gibi bu.
- ♪ Little Boy Blue... ♪
Küçük çocuk mavi...
Ici Little Bird One.
Burası Minik Kuş-1.
♪ Little Barrie :
d LITTLE BARRIE :
Précédemment...
Pretty Little Liars'ta daha önce...
Dirty Ally Team
Pretty Little Liars s02e12 "Cesedim Üstüne" Yaz Finali.
Mais Little T... ne partageait pas ses idées.
Ama Küçük T, Bay Gregory'yi çekemiyordu.
{ \ pos ( 192,225 ) } Avez-vous vu Terrance Jones, alias Little T, { \ pos ( 192,225 ) } tirer sur Elmore Gregory?
Elmore Gregory'yi vuran kişi, Küçük T olarak bildiğin Terrance Jones muydu?
C'était Little T.
Küçük T lakaplı adam.
Les potes de Little T sont à mes trousses.
Küçük T'nin kankaları her yerde beni arıyor.
Little T a commis au moins 15 meurtres.
Küçük T en az 15 cinayetten sorumlu.
- C'est excitant! ... Terrance "Little T" Jones sera jugé demain.
Küçük T lakaplı Terrance Jones yarın hakim karşısına çıkacak.
Little T a donné l'ordre depuis sa cellule.
- Frost kontrol ediyor. - Küçük T bu emri hapisten verdi.
Un flingue pas cher qu'un sous-fifre de Little T n'hésiterait pas à jeter.
Küçük T'nin adamlarına ait ucuz bir tabanca işte.
Il ferait rien d'illégal. { \ pos ( 192,215 ) } Même pour Little T?
- Küçük T gibi bir pislik için bile mi?
J'inventerais aussi un informateur pour coffrer Little T.
Ben olsam ben de yapardım. Küçük T'yi benzetmek için kafamdan muhbir uydururdum.
Il a pas de famille, pas de fiancée, personne que Little T ait pu intimider.
Ailesi yok, sevgilisi yok, Küçük T ona bu şekilde gözdağı veremezdi.
Dante était terrorisé à l'idée que Little T l'apprenne.
Dante Küçük T'nin öğrenmesinden çok korkuyordu.
Il avait trop peur des sbires de Little T.
Küçük T'nin adamlarının onu bulmasından korkuyordu.
Personne pouvait le protéger de Little T.
Kimse onu Küçük T'den koruyamadı.
Little T sera libéré, comme toujours.
Küçük T serbest kalacak, her zaman olduğu gibi.
Je sais que tu veux Little T.
Küçük T'yi yakalamayı ne kadar istediğini biliyorum.
Little T a déjà tué 15 personnes.
Küçük T, 15 cinayetten sorumlu.
Ou une bonne action. Se dresser contre Little T en donnant aux flics l'arme du crime?
Küçük T'ye kafa tutup, polise cinayet silahının yerini mi söyleyecek yani?
Little T est déjà de retour.
Küçük T buradaki eski vazifesine dönmüş bile.
Vous avez appris ça de Little T?
Bunu da Küçük T'den mi öğrendin?
Je vous donnerai Little T. Vous ne l'aurez jamais sans moi.
Size Küçük T'yi veririm. Onu bensiz yakalayamazsınız.
Mais Little T...
Ama Little T...
Est ce que c'est Terrance Jones, l'homme que vous connaissez sous le nom de Little T, qui vous a vu tirer sur Elmore Gregory?
Little T olarak tanıdığın adam, Terrance Jones, Elmore Gregory'i vururken gördüğün kişi mi?
C'était Little T.
O Little T'di.
Je voulais te remercier d'être le seul gars à avoir assez de tripes pour témoigner contre Little T.
Sana Little T'nin karşısına çıkmayı isteyecek kadar, Cesur olan tek kişi olduğun için, teşekkür ediyorum.
Je flippe un peu, les potes de Little T doivent être en train de me chercher.
Biraz canım sıkılıyor. Little T'nin adamları beni arıyor.
Little T est responsable d'au moins 15 meurtres.
Little T en az 15 cinayetten sorumlu.
Qui nous a dit que l'arme était encore dans la voiture.
Silahın hala Little T'nin arabasında olduğunu söyleyen sensin.
- Elmore Gregory est un meutrier présumé, cet homme, Terrance "Little T" Jones, va en procès demain.
- Elmore Gregory'in öldürdüğü sanılan, bu adam, Terrance "Little T" Jones, yarın duruşmaya çıkıyor.
Little T l'a ordonné depuis la prison.
Little T bunu hapishaneden ayarladı.
Je sais ce qu'il a pris pour tenir avec quelqu'un comme Little T.
Little T gibi bir adama, karşı çıkmanın ne demek olduğunu bilirim.
Une arme bon marché qu'un subordonné de Little T ne se gênerait pas de balancer.
Little T'nin adamlarının kullanmaktan çekinmeyeceği türden ucuz bir silah.
Même pour une ordure comme Little T?
Little T gibi bir pislik için bile mi?
Je l'aurais fait aussi - - fabriquer un informateur pour faire tomber Little T.
Bende aynısını yapardım. - - Little T'yi içeri almak için muhbir uydur.
Et bien, il n'avait ni famille, ni petite-amie, personne dans sa vie que Little T aurait pu intimider.
Yani, ne ailesi vardı, ne de bir sevgilisi. Little T'nin gözünü korkutmak için kullanabileceği kimse.
Le gang de Little T a utilisé une fille.
Little T'nin çetesi bir kız kullandı.
Dante avait tellement peur que Little T apprenne tout
Dante, Little T'nin öğrenebileceğinden dolayı çok korkuyordu.
Il avait trop peur que les hommes de Little T le surveillent
Little T'nin adamlarının onu arıyor olabileceğinden korkuyordu.
Personne n'aurait pu le protéger de Little T.
Onu kimse Little T'den koruyamadı.
Michael, tu te souviens de Aton Little Creek.
Michael, Anton Little Creek hatırladın mı?
Saison 2 Épisode 11 Can I Get Witness? { \ pos ( 192,215 ) } Merci d'avoir le cran de te mesurer à Little T.
Küçük T'nin karşısında dikilecek cesareti gösteren tek kişi sen oldun, sağ ol.