Translate.vc / French → Turkish / Lj
Lj translate Turkish
180 parallel translation
" par l'inspecteur Prentice.
Dosya numarası 2H-LJ-14.
"LJ" Leo Johnson.
"L. J." Leo Johnson.
Ouais, vas-y LJ! Allez! Marque!
Evet, bastır LJ!
T'es déjà resté dans un hôtel de luxe, LJ?
Hiç güzel bir otelde kaldın mı, LJ?
Juste un mot de LJ qui me disait qu'il était en sécurité avec elle.
Sadece, LJ den, onunla beraber güvende olduğunu bildiren, bir not var.
Va démarrer la voiture, LJ!
Git arabayı çalıştır LJ!
LJ?
LJ?
LJ?
LJ nasıl?
Monte dans ta chambre, LJ, maintenant!
Yukarı çık LJ, hemen.
Rentre chez toi, L.J.
Eve git, LJ.
- L.J., attends.
- LJ, dur.
Ce n'est pas drôle, L.J. Tu risques la prison.
Komik değil, LJ. Hapse girebilirdin.
Qu'est-ce qui te prend?
Neden böyle oldu, LJ?
- Ils vont m'exécuter, L.J.
- Beni öldürecekler, LJ.
L.J.!
LJ?
Tu sais, je comprends plus ou moins ce que tu traverses, L.J.
Neler hissettiğini anlıyor sayılırım LJ.
C'est L.J. Je suis avec Veronica.
Ben LJ. Veronica'yla beraberim.
Il faut prendre un petit-déj tous les jours.
Her sabah kahvaltı etmelisin, LJ.
Lincoln Jr, L.J.
Lincoln Jr. LJ.
Comment ça s'est passé avec son père?
LJ ve babası. Bu sabah nasıl geçti anlatmadın.
- On est rentrés!
- LJ, biz geldik.
L.J., tu es là?
LJ, burada mısın?
L.J.?
LJ?
L.J., va-t'en!
LJ, kaç.
Ce n'est pas une très bonne idée, L.J. Tes empreintes sont sur l'arme du crime.
Bence bu pek iyi bir fikir değil, LJ, hele cinayet silahında parmak izlerin varken.
On peut t'aider.
Sana yardım edebiliriz, LJ.
L.J. est en danger.
LJ'in başı dertte.
Tu ne pourras pas aider L.J. si tu es mort.
Ölürsen, LJ'e yardım edemezsin.
- LJ. Dieu merci.
- LJ Tanrıya Şükür.
Tu me comprends, LJ?
Beni anlıyor musun LJ?
LJ?
! LJ!
LJ, le fils de Lincoln, vient de me laisser un message.
Lincoln'ün oğlu mesaj bırakmış.
LJ, c'est Veronica. Où es-tu?
LJ ben Veroinca.Neredesin?
LJ...
LJ....
LJ, je veux que tu m'écoutes.
LJ beni dinle.
LJ, je dois être sûre que tu me comprends, OK?
LJ, Beni duyduğundan emin olmam lazım.
C'est LJ, je suis avec Veronica.
Ben LJ, Veronicaylayım.
Alors tu dois savoir que Michael est à Fox River et que LJ pourrit en prison.
Michael'ın Fox River'da olduğunu ve LJ'in bir hapishanede çürüdüğünü biliyorsundur.
- Tu ne peux pas y aller, LJ.
- Gidemezsin, LJ.
je reste ici avec LJ.
Buarada LJ ile kalacagim.
T'en as souvent fait pour LJ?
Bunlari LJ için ne siklikta yapardin?
je n'ai pas pu emmener LJ.
LJ'getiremedim.
LJ... c'est ton père.
LJ... Bu baban.
- LJ.
- LJ.
Tu dois avoir la foi, LJ.
Inançli olmalisin, LJ.
- Arrête, LJ.
- Hadi, LJ.
L.J. saura aujourd'hui s'il sera jugé comme un adulte.
LJ, bugün yetişkin olarak yargılanıp yargılanmayacağıyla ilgili duruşmaya çıkacak.
Jamais je n'abandonnerais L.J.
LJ'yi asla bırakacak değilim.
Je couvre l'audience de L.J. Burrows.
LJ Burrows davasına bakıyorum.
Si on veut parler à L.J, il suffit de passer pour un de ses avocats.
Eğer LJ ile konuşmak istiyorsak... - Onun avukatıymış gibi yapacağız.
Vous devez être L.J.
Sen LJ olmalısın.