Translate.vc / French → Turkish / Locked
Locked translate Turkish
51 parallel translation
Et la porte ne sera pas fermée à clé.
Oh, and the door will not be locked.
Cette porte est bloquée!
Why's this door locked?
* With my teeth locked down * * I can see the blood of a thousand men * * who have come and gone *
Dişlerim kitlenmiş halde... görebiliyorum kanını... gelip geçmiş binlerce adamın.
* With my teeth locked down I can see the blood * * Of a thousand men who have come and gone *
Dişlerim kitlenmiş halde görebiliyorum kanını... gelip geçmiş binlerce adamın.
Qui détient le Gant de l'Infini?
dread _ locked stillsoon - Sonsuzluk eldivenin sahibi kimdir?
Now we grieve'cause now is gone things were good when we were young, with my teeth locked down
Dalga geçiyor, değil mi? Bazen bir şey görürsünüz ve hızlı karar vermeniz gerekir.
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
- Bekle.
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
- Tamam, kaçmam lazım. Çocuğum bekliyor. - Efendim?
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
Çok uzun zamandır ilk defa bu kadar iyi hissettim.
Vous souffrez de ce qu'on appelle un "locked-in syndrome".
İçinde bulunduğun durum bizim "Locked-in syndrome" dediğimiz bir aşama.
"Locked-in syndrome."
"Locked-in syndrome."
La chambre d'hôpital où Monsieur L., un père de famille dans la force de l'âge, apprend à vivre avec un "locked-in syndrome", séquelle d'un grave accident cardio-vasculaire.
Bay L'nin hastane odası. Hayatının en güzel evresinde, kan damarı tıkanıklığının yol açtığı ciddi bir kaza sonucu "Locked-in syndrom" la yaşamayı öğrenen bir aile babası.
Tu vois, nous sommes tous les deux des locked-in syndromes.
Görüyorsun, ikimiz de kilitliyiz.
With my teeth locked down I can see the blood
- Kız güzel. - Kesinlikle. Gidelim millet.
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
Ama yerinde olsaydım hızla uzaklaşırdım.
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
Seni ararsa onu aramasını söyler misin?
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
Sebebini biliyorum çünkü boktan bir şey!
Je connais aussi le locked-in syndrome. Et les choses sont soit involontaires, soit volontaires.
Ayrıca Kilitlenme Sendromunu da bilirim bu hareketler istemsiz de olabilir istemli de.
Les toxines du foie ont altéré les nerfs, d'où le locked-in syndrome.
Yani çöken karaciğer zehir saldı, sinirlere zarar verdi Kilitlenme Sendromu'na yol açtı.
Ça a détruit votre foie, qui a libéré des toxines, qui ont causé le locked-in syndrome.
Enfeksiyon karaciğerini mahvetti bu da zehirlerin salınmasına yol açıp, seni kilitledi.
# So keep your love locked down
# So keep your love locked down
# Your love locked down Keepin'your love locked down
# Your love locked down Keepin'your love locked down
# Your love locked down I keep your love locked down
# Your love locked down I keep your love locked down
They built you a temple and locked you away
Sana bir tapınak yapıp oraya kilitleyip gittiler
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood { \ cHFFFFFF } Of a thousand men Who have come and gone { \ cHFFFFFF } Now we grieve Cause now is gone
Burak ŞAHİN Hazırlayan. : natukh
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood { \ cHFFFFFF } Of a thousand men Who have come and gone
Burak ŞAHİN Hazırlayan. : natukh
- C'est Locked Up Abroad.
Kâbusa Dönen Yolculuklar'ı izliyoruz.
Rien n'est grave, sauf le "locked-in" syndrome.
Kilitli kalma fobisinden başka hiç bir şeyin önemi yok.
Je commence à transpirer comme ceux qui apparaissent dans le documentaire Locked Up Abroad.
Locked Up Abroad dizisindekiler gibi terlemeye başladım.
- l've been locked out of heaven - Heaven
* Cennetin kapıları kapalıymış bana *
- You make me feel like - l've been locked out of heaven
* Cennetin kapıları kapalıymış bana *
l've been locked out of heaven
* Cennetin kapıları kapalıymış bana *
Me and the rest of my heathens Check it, got it locked at the top of the Fo'Seasons
* Bir kadın dergisine bakıyordum yıllar sonra *
Les seules personnes qui regardent ça, c'est toi et un type à l'hôpital atteint du locked-in syndrome.
Bunu izleyen tek kişiler, sen ve hastanedeki vücudu tamamen felçli bir adam.
l'd rather get them... locked.
Ben saklı kalmalarını yeğlerim.
( "Locked out of Heaven" se joue ) Les gars, c'est parti.
Hadi! Sıra bizde.
Locked inside the galley of a pirate ship between a carrot and a pirate and a ear of corn.
Hapsolmuş bir korsan gemisinin Mutfağında Bir havuç, bir korsan Ve mısır arasında
Il souffre du locked-in syndrome...
Sürgüleme sendromu adında bir şey yaşıyor.
J'ai assez regardé Locked Up Abroad tu sais que je vais faire 30 ans pour un crime que je n'ai pas commis.
İşlemediğim bir suç için 30 yıl yatacağımı bilecek kadar "Gurbette Hapis" programını seyrettim.
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
Aylık ücreti artırdılar. 250 dolar daha.
Now we grieve'cause now is gone, things were good when we were young, with my teeth locked down, I can see the blood of a thousand men who have come and gone, now we grieve'cause now is gone, things were good when we were young, is it safe to say?
Salak bir köpeğe değil. Bir saniye. Kendini öldürsün diye onu zorlamadı mı?
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
Rip :
{ \ cHFFFFFF } With my teeth locked down I can see the blood
TV-Rip. :