Translate.vc / French → Turkish / Logo
Logo translate Turkish
724 parallel translation
C'est un poisson, le logo de la compagnie maritime de Stromberg.
Bu bir balık. Stromberg gemi hatlarının sembolü.
Si on a le logo, c'est qu'ils émettent un signal.
- Hiçbirşey yok mu? - Logoyu gördüğümüze göre, yayın yapıyorlar.
Le logo apparaît durant quatre secondes, fondu sur la une.
4 adet ikili kameralı çekimimiz var. Kamera 1'i söndür ve başla bakalım.
Caméra un, ajustez le cadrage pour le logo de fin.
Kamera bir, "SON" başlığı kartına dön.
Les plaintes ont été retirées et il semble que le service graphique d'Ampco cherche un nouveau logo.
Tüm suçlamalardan vazgeçildi. Bir şirket kaynağına göre Ampco'nun grafikerleri yeni bir logo için sıkı çalışıyorlar.
Ce fauteuil-volant, ce n'est pas que ton logo, c'est toi.
O seyahat koltuğu yalnızca senin logon değil. O sensin.
Ton logo.
Logon.
- Un Harry, un Firestone, un logo.
Reklamlarda "Harry's" ve "Firestone" var ve ufak bir logo...
Bien sûr, c'est le logo de Gaultier.
Gaultier markasının amblemi.
Je suis au cinéma, la lumière s'éteint, le logo Capitol apparaît...
Seyirciler arasındayım, ışıklar sönüyor. Capitol logosu görünüyor.
Si tu arrives à équilibrer ces idées d'une façon agréable à regarder, tu as un logo.
Sonuçta, bu fikirleri... göze hoş görünecek şekilde dengeleyebilirsen bir logo elde edersin.
c'est l'ancien logo du conseil intergalactique.
Bu eski galaksiler arası konseyin imzası.
- oué, l'ancien logo.
- Evet, eski logoları.
Et elle a aussi changé notre logo.
Charene logo fikrinin Kris'e ait olduğunu söyledi.
Que dîtes-vous de ce... logo?
Bu logoya ne dersin?
On n'a que son logo lnternet.
Elimizdeki tek şey internetteki logosu.
Quand j'aurai mon nouveau logo...
Ama şu yeni logoyu yaptırdığım zaman...
Elles portent le logo du P.H.
Her taraflarında Su ve Elektrik'in logosu var.
Le logo m'a permis de remonter à une société de placement appelée Uranus Unlimited.
Logonun Uranus Unlimited adlı bir yatırım şirketine ait olduğunu buldum.
On parlera du prix du poisson, de la crise du Tiers-Monde, on discutera du système de balayage, du fait que ta nana ait le logo de la direction sur son porte-clé.
Balık fiyatlarından Üçüncü Dünya ülkelerinden serbest piyasa ekonomisinden ve sevgilinin anahtarlığında niye Hükümet amblemi olduğunu konuşuruz.
C'est le logo de "You bet your life".
Evet, bir logo, Elbette Sizin Hayatınız'dan. Güzel etki.
Et pour ce qui est du sponsor, vous prenez une de ces compagnies qui aiment étaler leur logo de merde dans tout le paysage.
Sponsor şirket olarak da şu boklu logolarını her tarafa saçmayı seven şirketlerden bulursunuz.
Il y a le logo du Corps Psi et une suite de chiffres.
Bir Psişik Birliği logosu ve bir sayı dizisi görüyorum.
Voilà le logo des Loups Noirs.
Bir gözat. Bak, işte Siyah Kurt mühürü.
Travaille sur un nouveau logo, tout ça me plaît pas.
Bu yeni logo üzerinde çalışmanı istiyorum. Bunu sevmedim. - Tamam.
Le sac est blanc, il y a du violet, et le logo est rose.
Üstünde mor bir resim var ve ipi de pembe. - Evet.
Ils ont piqué ma tronche et ils s'en servent de logo.
Tek bildiğim, suratımı çalıp aptal logoları için kullandıkları.
Bouge ton camion avec le gros logo GloboTech avant que les médias arrivent.
Muhabirler buraya üşüşmeden şu GloboTech kamyonunu buradan çek.
Elle a dit qu'elle nous aiderait pour un logo.
Laura ayrıca Icehouse'un yeni bil logo yapımında da yardımcı olacağını söyledi.
J'ai reconnu le logo.
Logoyu tanıdım.
Un papier à lettres, avec un logo
Üzerinde yazılar olan antetli bir kağıt.
Le papier, le logo, tout concorde
Antetli kağıt, logo ve daktilo tutuyor.
J'ai appelé à Moorhead City, ils se souviennent du logo
Moorehead City'dekini aradım. Küçük yelkenli logosunu hatırladıklarını söylediler.
C'est un logo.
Bu bir amblem.
Vieux... du début du siècle... Ie logo d'une maison d'édition.
Eski yüzyıl başına ait bir yayınevi amblemi.
Merde, t'as vomi sur le logo.
Logo'ya kustun!
L'annonce.
Logo girsin.
Votre logo préféré?
Bunu logo olarak mı kullanıyorsun?
Envoyez le logo.
Kahretsin!
Votre logo dit : "Depuis 1912".
1912'den beri. Bu logonuzda var.
Cherche une plaque, une plaque de métal avec un logo.
Bir tür kaldıraç var. Levha veya üzerinde logo olan bir metal plakaya bakmalısın.
On dirait le logo de la chaîne CBS.
CBS logosu gibi.
Chilton a des chaussettes à logo.
Chilton'ın özel armalı çorapları vardır.
Il avait un logo sur sa chemise avec des lettres qui voulaient rien dire.
Cebinin üstünde de bir arma. Bir sürü harf vardı ama bir anlamı yoktu.
Votre logo est un paon.
Sembolü tavus kuşu.
C'est le logo de ma société, une figure du Yi-King.
I Ching'den aldığım şirket logom.
Si j'étais associée, ça m'éviterait d'avoir à concevoir mon logo.
Eğer beni ortağın yaparsan beni kendi antetlerimi yapma derdinden kurtarmış olursun.
Et cette femme morte dans le Winnebago a eu la même chose le logo tattooed sur elle en arrière.
ve Winnebago daki ölü kadının da sırtında aynı logo vardı
Vosu avez mis mon logo sur ces bottes.
Bu çizmelere benim logomu basmışsınız.
Alors, ici notre logo du levé du soleil symbolisant la foie... et la colombe symbolisant les vraies valeurs.
Güneşin doğuşu imanı simgeliyor güvercin de dostluğu simgeliyor.
QUEL LOGO COURAGEUX!
NE CESUR BİR ŞİRKET LOGOSU!