Lux translate Turkish

La chanson des bulles de Lux.

"Omo" dan "köpük" şarkısı.

Ce ne sera jamais le grand lux e ici, mais la bouffe sera meilleure si un certain monsieur veut bien se laver.

Burası asla Delmonico'nun yeri gibi olmaz, ama sabunu kullanırsan yiyeceklerin lezzeti artar.

Il s'est sauvé et est entré à l'Hotel Palace.

Sonra kaçtı ve Lux Otel'e girdi.

En tant que membres de la famille impériale, vous pouvez vous payer le lux e d'être républicains, moi je ne peux pas.

İmparatorluk sülalesinin bireyleri olarak Cumhuriyetçi olmak gibi bir lükse sahip olabilirsiniz. Ben olamam.

La photo est devenue un article de lux e.

Fotoğraf, pahalı bir meta olmaya başlıyor.

Personnellement, je préfère Lux mais Palmolive a un arôme exquis.

Kişisel tercihim Lux olmakla birlikte, Palmolive de ağızda güzel, mayhoş bir tat bırakıyordu.

Baisse la luminosité d'un tiers de lux.

Işığı üçte bir standart lüks oranında azalt.

T'as pas un poème? Ce serait pas du lux e.

Çok ihtiyacım var.

Dr Weaver, j'obtiens un résultat de 500 lux.

Dr. Weaver, 500 lux'luk bir veri alıyorum.

Lux, 14

Ve Lux, 14.

Lux, s'il te plaît, ton gilet!

Âmin. Lux, lütfen, derhal hırkanı giy.

Presque tous les jours tout en surveillant Cecilia, Lux prenait un bain de soleil vêtue d'un bikini qui amena le rémouleur à lui faire une démonstration de 15 minutes.

Hemen her gün, hatta Cecilia'ya göz kulak olmazken bile Lux bir havluya uzanıp mayosuyla güneşlenirdi. Bu da bıçak bileyicisinin ona 15 dakikalık bedava bir gösteri sunmasını sağlardı.

" Lux en a caressé une.

" Lux eğilip balinayı okşadı.

" Lux est folle de Kevin...

"Lux, gönlünü Kevin H..."

Lux est folle de Kevin Haines, l'éboueur.

Lux, gönlünü Kevin Heines'e kaptırdı, şu çöpçü adama.

Lux a pleuré toute la journée.

Lux bütün gün yatağında ağladı.

Mary, Lux, Bonnie et Theresa vinrent comme si de rien n'était.

Eylül'ün 7'si. Mary, Lux, Bonnie ve Therese okula sanki hiçbir şey olmamış gibi geldiler.

Les types qui parlaient à Lux étaient toujours les plus bêtes et ne nous apprenaient rien.

Lux ile konuşan oğlanlar hep en aptallarıydı ve berbat bilgi kaynaklarıydı.

Le seul type fiable qui fit la connaissance de Lux était Trip Fontaine.

Ama Lux'u gerçekten tanıyan tek güvenilir erkek Trip Fontaine idi.

Toutes, sauf Lux.

Bütün kızlar...

Trip nous dit que tout avait commencé quand il était entré dans une salle de cours.

Trip bize Lux Lisbon için hissettiği tutkunun beşinci saatte yanlış tarih sınıfına girdiği zaman başladığını söyledi.

Lux, ton pied, s'il te plaît.

Lux, lütfen ayağını yerde tut tatlım.

L'inviter au bal de fin d'année. Asseyez-vous une minute.

Lux'u Okula Dönüş partisine davet etmek istiyorum.

Venez regarder la télé, Aucun problème. Mais vous ne pouvez pas sortir avec Lux, surtout en voiture.

Eğer tekrar bize gelip TV izlemek istersen tamam ama Lux'u dışarı çıkaramazsın, hele arabayla hiç.

J'emmène Lux Lisbon au bal.

Lux Lisbon'u partiye götürüyorum.

Trip Fontaine et Lux Lisbon!

Trip Fontaine ve Lux Lisbon.

Lux, pas nous.

— Luxie mahvoldu.

Après l'escapade de Lux, on s'attendait à des retombées, mais à rien d'aussi radical.

Lux'un eve dönüş saatini tutturamayışı yüzünden herkes bir facia bekliyordu. Ama çok azı bu denli ağır olacağını tahmin edebilirdi :

Le dimanche suivant, en rentrant de l'église elle exigea que Lux détruise ses disques de rock.

Bir pazar, kilisedeki ilham verici bir söylevin ardından Bayan Lisbon Lux'a rock albümlerini yok etmesini emretti.

Lux se mit alors à faire l'amour sur le toit avec toute sorte de types.

O günlerde, Lux'u çatıda gelişigüzel oğlanlarla ve adamlarla sevişirken görmeye başlamıştık.

Lux est encore sur le toit.

Lux bu akşam yine çatıda!

Lux ne reparla jamais à Trip.

Ve Lux, Trip ile bir daha hiç konuşmadı.

- Vous êtes en sûreté.

— Lux, burada güvendesiniz.

Lux fut la dernière.

Lux son gidendi.

Fiat lux.

Fiat lux!

1 lux, 250 par 268 pixels.

1 lüks, 250 ye 268 piksel.

- Allex Jane Lux, Concorde Givré.

Allex Jane Lux, Concord Üzümü. Bayıldım.

Lux, tu sais où traîne ce mec qui vend des stéroïdes?

Lux, şu herifin nerede andy sattığını biliyorsun, doğru mu?

Mes amis m'appellent Lux.

- Arkadaşlarım bana Lux diyor. - Lux.

Leica Mini-Lux.

Leica Mini-Lüks.

Mon préféré, c'est le "Luck Show", avec en vedette Rosemarie Kluni tous les jeudi à 10h00.

Tamam. Ve benim favorim her Salı saat 10'da izleyebileceğiniz Rosemary Clooney'nin "The Lux Show" u...

Mon nom est Stephan Lux.

Adım Stephan Lux.

LE CABARET LUX PRÉSENTE VITÓRIA DOS ANJOS

Lüks Kabare, Vitoria Dos Anjos'u sunar.

Mais on vous accuse de voler le Cabaret Lux... situé au 38, rue de l'Apothicaire, aux environs la place 11 Novembre.

Ancak siz, 11 Aralık Palas'ın yanında yer alan eczane sokak, numara 38'deki Lux Kabare'sinde hırsızlık yapmaktan ötürü suçlanıyorsunuz.

C'est la magie du savon de beauté LUX! Quoi d'autre?

Bu güzellik sabunu büyüleyici.

[UNCUT ] Mais je pourrais être présentateur à vie. [ UNCUT] Comme Guy Lux.

Eğer alabilirsem harika olur, çünkü pembe dizilerde ne olacağını asla bilemiyorsun.

Ils ont pris un verre au Soho Lux jusqu'à minuit. Ensuite, il a passé la nuit dans son appartement.

Gece yarısına Soho Lux'ta içki içmişler ve geceyi kadının evinde geçirmişler.

Elle se rappelle avoir beaucoup bu et avoir quitté le Soho Lux vers 23 h.

Çok fazla içtiğini, Soho Lux'ten gece 11 gibi ayrıldığını hatırlıyor.

Vous devriez utiliser Lux pour vos mains, comme moi.

Ellerine Lux sürmelisin Ben öyle yapıyorum.

Adaptation : Tsuboi Keiko Fabrice Arduini Sous-titrage :

Zephyros, oezel, HE-MAN, Lloth, lemur, Noi, NeCRiS, pross grabby, lux aeterna, GunsLinGeR, OrkanST, KHaRSas, nazo82, Darkopal shirak, goblin _ sy, pinarb, Seijaku Samurai, NeOttoman.

- Non.

Lux.