English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Lynx

Lynx translate Turkish

275 parallel translation
Sacré œil de lynx!
91 00 : 07 : 01,704 - - 00 : 07 : 03,831 - İşler kesat değil mi? - Sorma.
Quel oeil de lynx!
Gözlerin ne de iyi görüyormuş.
Un vrai lynx.
Bir vaşak yaptı bunu gerçek bir vaşak.
Derrière ta beauté, tu caches une âme sordide, une âme de lynx
Güzel bir yüzün ardına gizlenmiş kötü bir kurt.
Je frappe plus fort, je cogne plus fort et j'arrache les yeux plus vite que les lynx de ce côté des Alleghenies.
Çok sıkı tekme ve yumruk atarım ve de Allegheny'lerin bu tarafında vaşağın gözünü bile yuvalarından çıkarabilirim.
Et si un lynx me pourchassait?
Bir vaşak bizi takip etti galiba.
Certains deviennent plus méchants qu'un lynx s'ils ne mangent pas.
Bazılarının yemekle arası yok, fıçıda yaşıyorlar!
Allez, viens, oeil de Lynx.
Gel hadi Keskin Göz.
Des aveugles à l'oeil de lynx...
20'de 20 görebilen körler.
- Oeil de lynx. Un instant je vous prie.
Bir dakika lütfen.
- Capitaine Œil-de-lynx Pierce.
- Yüzbaşı Şahin Pierce.
- Capitaine Œil-de-lynx.
- Yüzbaşı Şahin.
Œil-de-lynx Pierce.
Şahin Pierce.
Moi, c'est Œil-de-lynx.
Hayır. Adım Şahin.
- Où est Œil-de-lynx?
- Şahin nerede?
Œil-de-lynx?
Şahin?
Je suis Œil-de-lynx Pierce.
Ben Şahin Pierce.
- T'en penses quoi, Œil-de-lynx?
- İyi mi, Şahin?
J'ai aussi constaté que les infirmières vous appellent "Œil-de-lynx".
Dikkatimi çekti, size hem hemşireler hem de erler "Şahin" diyor.
Je m'appelle Œil-de-lynx Pierce.
Çünkü bu benim ismim. Şahin.
Frank Burns et Œil-de-lynx Pierce.
Frank Burns ve Şahin Pierce.
Non, Œil-de-lynx lui propose une tournée dans les autres camps.
Hayır, Şahin onunla tüm kampları ziyaret etmesi için konuşuyor.
Œil-de-lynx interroge le major sur un point d'anatomie.
Şahin Binbaşıya anatomi ile ilgili bazı sorular yöneltiyor.
Si je baise Lèvres-en-feu et je tabasse Œil-de-lynx, je peux rentrer aussi?
Albay. Sıcak Dudak'ın ırzına geçip, Şahin'i yumruklasam, ben de eve dönebilir miyim?
- Œil-de-lynx!
- Şahin!
- Œil-de-lynx.
- Şahin. Şahin.
Œil-de-lynx. - Oui?
- Tamam, Red.
Œil-de-lynx, tu joues? Il y a une chaise qui t'attend.
Şahin, burada oyuncu bekleyen boş bir sandalye var.
Écoute, Œil-de-lynx, imagine que t'en étais une?
Bak, Şahin, ya sen de öyle olduğunun farkına varsaydın?
Œil-de-lynx, je dois vérifier avec l'aumônerie militaire.
Şahin, ben... ben askeri rahibe danışmalıyım.
Non, Œil-de-lynx.
Hayır, Şahin.
- Oh, Œil-de-lynx.
- Ah, Şahin.
Œil-de-lynx!
Şahin!
- Salut, Œil-de-lynx.
- Selam, Şahin.
Écoute, Œil-de-lynx, l'artère pourrait lâcher.
Bak, Şahin, arter aşınabilir.
Garde tes plaisanteries pour un autre jour, Œil-de-lynx.
Jilet gibi keskin zekanı kendine sakla, Şahin, memlekette midye avlarken işine yarar.
Tout le monde s'aligne à droite du centre à part Œil-de-lynx, qui recule d'un mètre avant le coup d'envoi.
Şahin dışında herkes ortanın sağına geçecek. Şahin, top atılmadan bir metre geride duracak.
Œil-de-lynx a volé cette jeep?
Şahin o cipi çaldı mı?
Suivez Œil-de-lynx, Piégeur, Duke, Gros-qui-tache,
Şahin, Tuzakçı, Duke, Dago Red'i izleyin.
Paraît qu'au Grand Belt y a des castors gros comme des lynx.
Mavi'deki Koca Kemer'de vaşak büyüklüğünde kunduzların olduğunu duydum.
Griffes lynx.
Ve bunlar da vaşak pençeleri.
- T'as fini par l'attraper, ton lynx!
- Sonunda şu vaşağı yakaladın demek, ha?
Il va essayer d'escalader la clôture, comme le lynx.
Muhtemelen bir vaşak gibi tel çitlerin üzerinden kaçmaya çalışacak.
Tu ressembles à Betty Jambe de Lynx.
Betty'nin tıpatıp aynısısın... Betty Lynx Leg.
Mon oil de lynx l'a pas raté.
Üstüne atladım.
Elle a des yeux de lynx.
X-ray gözleri vardı.
Œil de lynx est de retour.
X-ray kadın geri döndü.
J'ai un œil de lynx pour ces détails-là.
Ayrıntıları iyi gördüğümü düşünüyorum.
Εnvoyez les Lynx!
Askeri polisleri gönderin!
Non, c'est un lynx.
Uh-uh.
Tu n'es pas une Jambe de Lynx?
Lynx Leg ile kan bağın yok demi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]