Translate.vc / French → Turkish / Mace
Mace translate Turkish
380 parallel translation
- Mace, très bon morceau, les Majorettes.
Selam, Burl, Virginia. - Mace, şu batonlu şov muhteşemdi.
- Cpt. Mace.
- Binbaşı Mace.
Stoney, Mace.
Stoney, Mace.
On y va, Mace.
Abartma Mace.
C'est Mace.
Bu Mace.
Qui a bien pu tuer Mace Jones?
Mace Jones'u kim öldürmek isteyebilir?
Mais pour l'outrage infini commis par l'assassin de Mace Jones, je demande une punition infinie, car il a tué dans la maison de Dieu.
Ama Mace Jones'u katledenin içindeki o sınırsız kötülük için,.. ... Tanrı'dan sınırsız ceza diliyorum. Bir insanın canını Tanrı'nın evinde aldığı için.
Prions pour que le ciel accueille l'âme de Mace Jones, et que l'âme de son assassin erre dans les limbes pour toujours.
Şimdi Mace Jones'un ruhunu cennete göndermek, ve bu katilin ruhunu karanlığa hapsetmek için hep birlikte dua edelim.
Chaque homme est un pécheur, mais Tu es juste, je prie donc pour que Tu absolves Mace Jones de tous ses péchés.
Tüm günahkar kulların gibi, bugün sonsuz yolculuğa uğurladığımız Mace Jones için senden af diliyoruz.
Stoney, du barbelé, Fred étouffé, Mace, la corde.
Stoney'nin boynuna tel dolandı, Fred boğuldu, Mace ilmikle öldü.
Tout le monde devrait avoir quelqu'un qui lui dit au revoir. Même toi, Mace.
Herkesin hoşça kal diyecek birileri vardır, senin bile Mace.
Vous semblez mal vivre le fait que Mace ait été tué dans votre église.
Bu sabah Mace Jones'un cenazesinde, kilisende katledildi diye fena içerlemiş gibiydin.
Cette nuit-là, vous étiez sorti depuis longtemps quand la cloche a sonné?
Mace'in bulunduğu gece dışarı çıkmanla çanın çalması arasında ne kadar zaman geçti?
Toujours à ressasser cette histoire de Mace Jones?
Hala Mace Jones'a olanlardan dolayı endişeli misin?
Mace Jones dans l'église, Joe Hurley dans l'écurie.
Mace Jones'u kilisede, Joe Hurley'i ahırda.
Carson, Mace, Hurley.
Carson, Mace, Hurley.
Installe-toi Mace.
İnsene Mace. Sofraya buyur.
Voici le père Chaney et son fils qui fait des études.
Mace, bu Pop Chaney. Arkadaki delikanlı, oğlu. Rahiplik okuyor.
Et ce n'est pas demain.
Ve sabaha eve gitmiyor Mace.
Si tu te trouves seul avec Pop et son fils, ne leur tourne pas le dos.
Mace, Pop ve oğluyla yalnız kalırsan onlara asla sırtını dönme. - Biliyorum.
Je ne te l'ai pas encore dit mais je suis content de te revoir.
Mace, söylemeye fırsatım olmadı ama seni gördüğüme çok sevindim.
Mace croit à la bonté de son prochain.
Kim, Mace mi? O insanların iyiliğine inanır.
Ça en a l'air.
Öyle görünüyor Mace.
Mace, on va s'installer là-dedans.
Mace, o bara yerleşeceğiz.
Tu crois qu'on pourrait aller au Montana?
Mace, sence Montana'yı deneyebilir miyiz?
Simplement qu'il y a un tas d'Indiens au Montana.
Montana'da sürüsüne bereket yerli var demek istiyorum Mace.
C'est juste un sentiment que j'ai... mais...
Sadece bir duygu Mace. Bilirsin, sadece bir duygu, ama...
Tu as raison.
Haklısın. Bu doğru Mace.
Tu n'es pas fait pour la prison.
Senin gibiler hapiste fazla yaşayamaz Mace.
Qu'en est-il de Mace, Miguel, Hyatt?
Peki Mace, Miguel, Hyatt?
Mace, Gauche m'a envoyé pour toi.
Mace, Gauche beni sana gönderdi.
Où est Mace, où est Pepi?
Mace nerede, Pepi nerede?
- Mace?
- Mace.
Sois prêt, Mace!
Bekleyeceğim, Mace.
Ace, une cliente pour toi.
Selam Mace. Sana yeni bir tane daha getirdim.
Non. Le mace.
Dow'u biliyorum.
De prendre le mace.
Biber gazını alacağım. Burası Mandrake Falls değil.
- Mace...
- Mace...
- Fiche le camp, Mace.
- Terket dedim burayı, Mace. - Peki, tamam.
Traduit par : Anne-Laure Macé
Çeviren :
La pauvre Macey a eu une crise cardiaque, ne lui en provoquez pas une autre.
- Bize izin ver, canım. - Elbette. - Zavallı Mace.
- Bien fait.
- Merhaba Faye, Sam. - Mace.
- Des ours bruns.
- Mace, peki ya yerliler?
Et quoi d'autre?
- Ya başka Mace?
Assieds-toi!
Oturur musun Mace?
Je suis fatigué.
Yoruldum Mace.
Il nous faudra de l'argent.
Mace, paraya ihtiyacımız var. Bunu düşündün mü?
Qu'est-ce qu'elle a voulu dire?
Mace, acaba ne demek istedi?
Toi Mace?
Sen mi Mace?
T'as entendu Mace?
Duydun mu Mace?
T'es là Mace?
Burada mısın Mace?