English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Mademoiselle

Mademoiselle translate Turkish

8,197 parallel translation
Et pourtant vous êtes là, mademoiselle, vous et votre Teddy.
Ama buraya geldiniz, Bayan, Sen ve Teddy'in.
Mademoiselle Thorne?
Bayan Thorne?
Oh, Mademoiselle, ce dont souffrait le jeune Lindsay n'avait pas de remède.
Küçük hanım, hastalanan küçük Lindsay'in hiçbir fani tedavisi yoktu.
OK, on va prendre ce truc morceau par morceau et cette petite mademoiselle conneries souhaitera ne jamais avoir entendu le nom de Louis Litt.
Pekala, bu şeyi lime lime edip parçalarına ayıracağız böylece Bayan Zırva, Louis Litt ismini duymamış olmayı dileyecek.
Désolé, mademoiselle pas de badge, pas de concession.
Üzgünüm, hanımefendi, rozet yoksa görüşme de yok.
Désolé, mademoiselle.
Özür dilerim, bayan.
Vous êtes ici de votre propre volonté, mademoiselle Abbott?
Kendi isteğinizle mi buradasınız Bayan Abbott?
Pas de problème, Madame. Mademoiselle.
Sorun değil, hanımefendi.
Excusez-moi mademoiselle.
Afedersiniz bayan.
On a déjà payé pour vous, Mademoiselle.
Parası ödendi bayan.
Mademoiselle Partridge, nous voudrions vous posez quelques questions a propos du site web "The Phoenician Exchange".
Bayan Partridge, "Fenikeli Takas" Web sitesi hakkında birkaç soru sormak istiyoruz.
Sur vos pieds, mademoiselle.
Ayağa kalk bakalım genç hanım.
Où va-t-on mademoiselle?
Nereye bayan?
Mademoiselle Jones, nous voilà au lancement de votre tournée de supermarchés dans tout le pays.
Bayan Jones, burada sizin ülke çapındaki alışveriş merkezlerine yapacağınız turun açılışındayız.
Mademoiselle Martin?
Bayan Martin?
Allez sur le dos, Mademoiselle
Sırt üstü uzanın hanımefendi.
Mademoiselle...
Şey...
Mademoiselle!
hamfendi!
Peut-être que mademoiselle a besoin d'une aide pour les révisions?
Belki de bayan bir çalışma arkadaşı istersin?
Mademoiselle?
Hanımefendi.
Plus de problème, mademoiselle.
Başka bir sıkıntımız olmayacak, bayan.
Excusez-moi, mademoiselle?
- Affedersiniz bayan.
Excusez-moi, mademoiselle, mais plus je vieillis, plus il m'est difficile d'annoncer des mauvaises nouvelles.
Affedersiniz bayan, ama yaşlandıkça kötü haberleri vermem de zorlaşıyor.
Et bien, nous sommes des gens très résistants, mademoiselle...
- Bizler çok dirençli insanlarız Bayan... - Martin.
Etes vous allée à l'école de la vallée, Mademoiselle Martin?
Burada mı okula gittiniz Bayan Martin?
20 dollars pour une couche s'il vous plaît mademoiselle?
Beze 20 dolar veririm bayan, lütfen?
Mademoiselle Martin?
Bayan Martin.
Et personne ne s'en approche avec des ciseaux ou une tondeuse. Entendu, mademoiselle Espinoza?
Ayrıca kimse makas veya kırpıcı bir aletle saçıma yaklaşmasın.
Excusez-moi, Mademoiselle.
Harika. Affedersiniz bayan.
Éclaire-moi sur la nature de ta relation avec mademoiselle Atkins.
İstersen beni biraz Bayan Atkins ile ilişkin hakkında aydınlat.
Le bras de mademoiselle est cassé?
Leydimin kolu mu kırıldı?
Votre témoin, mademoiselle Vasco.
Tanığınız, Bayan Vasco.
Mademoiselle Vasco?
Bayan Vasco?
Excuse moi, mademoiselle?
Bakar mısınız, hanımefendi?
Asseyez-vous, Mademoiselle Pratt.
Bir sandalye kapın, Bayan Pratt.
Le t-shirt du Procureur Williams est bleu, Mademoiselle Tanner.
Savcı Williams'ın gömleği mavi, Bayan Tanner.
Mademoiselle Stangard, une étudiante de 21 ans de l'université de Philadelphie n'a plus été revue depuis que ses amis l'ont vu partir d'une fête de fraternité plus tôt cette semaine.
Philadelphia Üniversitesi'nde öğrenci olan 21 yaşındaki Bayan Stangard, hafta başındaki kardeşlik partisinden ayrıldıktan sonra bir daha görülmedi.
Merci mademoiselle, euh...
Ah. Teşekkür ederim, bayan um...
Avant que "Mademoiselle parfaite" ne vous alarme, les neurones dans vos cortex préfrontaux ventromédian et dorsolatéral tournaient à plein régime, générant une poussée d'adrénaline et de dopamine un peu comme un boxeur prêt à monter sur le ring.
Doğruluk timsali bayan ilan etmeden önce tüm silindirleri yanıyor olan ventromedial ve dorsolateral prefrontal kortekslerinizdeki nöronlar, bir boksöre ringe çıkarken olduğu gibi adrenalin ve dopamin akını gerçekleştiriyordu.
Et bien, je dois voir une pièce d'identité, Mademoiselle...
O zaman kimlik görmeliyim, Bayan...
Mademoiselle Wheet.
Bayan Wheet.
Mademoiselle Martin.
- Bayan Martin.
Donc "mademoiselle" a des idées derrière la tête, elle est mystérieuse hein?
Küçük hanımın aklında bir şeyler var. Gizemli davranıyor.
Notre réputation est essentielle, mademoiselle Scott.
Tom.
Où est-ce qu'on vous emmène, mademoiselle?
- Nereye gitmek istersiniz bayan?
Excusez-moi, mademoiselle?
Bakar mısınız hanımefendi?
Sortez votre main de la boite, mademoiselle.
Ellerinizi kutudan çekin bayan.
Vous n'êtes pas ici, Mademoiselle.
Listede adınız yok bayan.
Mademoiselle Miles.
Bayan Miles.
Bonjour, mademoiselle.
Merhaba, hanımefendi.
Mademoiselle?
Bayan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]