Translate.vc / French → Turkish / Maestro
Maestro translate Turkish
747 parallel translation
Mesdames et Messieurs, mon chef préféré, Ricardo Romero, a gentiment demandé à Melle Carrol et moi-même de danser la valse de son Swing Time.
Bayanlar baylar, en sevdiğim maestro, Ricardo Romero, büyük bir nezaketle Bayan Caroll'la birlikte yeni valsi Swing Time'da dans etmemizi istedi. - Bir dakika.
Monsieur Swingali Est-ce un homme ou un maestro?
Bay Swingali O bir orkestra şefi
- Le maestro sera là à temps.
- Maestro zamanında gelecekmiş.
Maestro, je suis votre admirateur inconditionnel.
Üstadım, Tartışmasız sizin artık bir hayranınızım.
Je crois que oui, maestro.
Sanırım, Maestro.
Bien, maestro.
Evet, Maestro.
À quoi bon?
Yararı yok, Maestro.
- La mélodie en était simple, maestro.
- O kolay bir melodi, Maestro.
Que vais-je devenir, maestro?
Ben ne yapacağım, Maestro?
Merci, maestro.
Teşekkürler, Maestro.
En doutez-vous?
İkna oldunuz mu, Maestro?
- Merci, maestro.
- Teşekkürler, Maestro.
- Maestro.
- Maestro.
- Le piano a été accordé.
- Piyano akort edildi, Maestro.
- Merci encore, maestro.
- Tekrar teşekkürler, Maestro.
Jouez, maestro. Jouez!
Çal, Maestro.
J'étais maestro en mécanique à Turin.
Ben Torino'da tamirci ustasıydım.
Professeur de chant
MAESTRO GUARDI - Şarkı Söyleme Öğretmeni
Signor Guardi, puis-je vous parler sérieusement... très sérieusement?
Sinyor Guardi, sizinle ciddi bir konuda konuşabilir miyim? - Çok ciddi. - Maestro.
Depuis sa mort, nul n'a été aussi bon que vous.
Sevgili Maestro, o öldüğünden beri bana kimse sizin kadar iyi davranmamıştı.
Maestro, aidez-moi!
Minstrel, başla lütfen.
Le maestro.
Orkestra şefi.
Ce Maestro est divin.
- Orkestra şefi rüya gibiydi!
Bonne chance, Maestro.
- İyi şanslar, maestro. - Sağolun.
Maestro! Vous n'avez rien de plus gai?
Hey, profesör, daha neşeli ve canlı bir şey çalsan!
J'ai que 10 billets, le maestro et toi voyagerez dans les W.C.
Sadece 10 biletim var, sen ve orkestranın tuvalette kalması gerekiyor.
j'en demande au maestro...
Maystrodan alacağım.
Maestro, un si bémol, s'il vous plaît.
Üstat, si bemol, lütfen.
Maestro, prêt?
Maestro, hazır mıyız?
On s'en va! Vous permettez, maestro? Maréchal Carotenuto, chevalier.
Günaydın Bando Çavuşum Bendeniz Antonio Carotenuto.
Portez-vous bien!
- Hoşça kal, Maestro.
Maestro, plus vite.
Maestro müziği hızlandır.
Les personnes que nous déplacerons pourront s'installer ici même sur la scène et le maestro Oscar se fera un plaisir de vous interpréter un pot-pourri des succès de l'année...
Şuradaki masaları sahneye alalım. Maestro Oscar bizi son zamanların popüler şarkılarıyla eğlendirecek.
- Sûrement.
Çok basit, maestro.
Mais il chante. Il maestro.
Şarkı söylüyor, usta.
- Pagliacci. Il maestro.
- Caruso'nun Pagliacci'si.
Merci, maestro.
Teşekkür ederim maestro.
Maestro.
Üstat.
Maestro.
Çal, maestro.
- Salut, maestro.
- Selam maestro.
Que pensez-vous du pizzicato que nous venons d'entendre?
Maestro, az önce dinlediğimiz pizzicatoyla ilgili bir de sizin yorumunuzu duymak isterim.
Le réalisateur ne vous a rien dit?
Maestro daha size bölümünüzü açıklamadı mı?
Maestro, nous sommes à votre service.
Sağolun. Maestro, emrinizdeyiz..
Maestro!
Maestro!
Ma vie ne vaut rien, mais toi, maestro!
Eğitim almayan mütevazi bir adamım, ve benim hayatım buna değmez.
Je ne sais quand nous nous reverrons.
Sevgili Maestro... bir daha ne zaman görüşeceğimizi bilmiyorum.
Je vais te montrer comment on fait.
Bu şeyin nasıl çalındığını sana maestro şefi gibi göstereceğim.
Maestro Vidillo, chevalier.
- Maestro Jonny Vidillo.
Bonne route, maestro.
- Hiç önemli değil.
Maestro.
Maestro...
Pardon, c'est vous le maestro?
Şef siz misiniz?