Translate.vc / French → Turkish / Magnum
Magnum translate Turkish
400 parallel translation
Du poulet et un magnum de champagne, Boris.
Biraz tavuk, Boris. Ve büyük bir şişe şampanya. Ve çabuk ol.
Attention. Prends un magnum.
Üçümüze bir magnum söylesene.
Tu as raison.
Birer magnum.
- Oui? - Un magnum.
- Bir magnum getir.
Fréquence respiratoire très élevée chez un manipulateur dans la cellule 94107.
Montaj hücresi 94107'deki bir magnum birleştiricisinden sık nefes kaydediyoruz.
Qui a donné la priorité au Bloc-cerveau dans la cellule 94107?
Magnum hücresi 94107'de kim zihin durdurma izni verdi?
Comme ceci est un Magnum.44, le plus puissant feu... du monde, et qu'il t'arracherait net la tête... il faut te demander : "Ai-je de la chance?"
Ama bu 44 magnum, dünyadaki en güçlü tabanca ve kafanı uçurmaya yeter kendine soracağın bir tek soru var :
Un Magnum.458.
.458 Magnum?
Comme ceci est un Magnum.44, le plus puissant feu du monde... et qu'il t'arracherait net la tête... il faut te demander : "Ai-je de la chance?"
Ama bu 44 Magnum, dünyadaki en güçlü tabanca kafanı uçurmaya yeter kendi kendine soruyorsun "Şanslı biri miyim?"
D'abord, cette arme a une charge assez puissante pour abattre un rhinocéros qui viendrait vers vous.
Magnum kurşunun özelliği... size saldıran bir gergedanı bile... yere serme gücüne sahip olmasıdır
Ils ont sa voiture, bien sûr, un 357 Magnum, un fusil Remington, calibre 12, au moins 5o cartouches, et bien sûr sa matraque.
Devriye arabası alınmış. Magnum 357'leri var. 12li Remington ve Wingmaster tüfekleri en az 50 atımlık cephaneleri var.
Les flics ont des 3.57 magnums.
Polislerde ise 357 Magnum.
300 Magnum, 180 grains.
300 Magnum, 180 saçmalı.
C'est le moteur Magnum?
Magnum motorunu taktın mı?
Voilà, vous avez neuf P38 et un Magnum.357.
Tamam. Dokuz tane 38'lik, bir tane de Magnum.
J'ai amené cinq Smith, deux Luger, un Magnum.357.
Beş Smith, iki Luger ve bir 357 Mag.
Voici un Magnum.44, le revolver le plus puissant du monde... il peut vous arracher la tête!
Bu 44'lük Magnum, | dünyadaki en etkili tabanca. Ve kafanı tamamen uçurabilir.
Ils ont dû être tués avec un Magnum.
Evet, sanırım bir Magnum'la öldürülmüşler.
J'ai un meilleur contrôle qu'avec un.357 et des cartouches de compétition.
Bu büyüklükte bir silahı, kesik uçlu mermileri olan... 357'lik bir Magnum'dan daha iyi kontrol edebiliyorum.
L'arme était un.357 Magnum.
Silah, 357'lik bir Magnum'muş.
Un.357 Magnum, hein?
357'lik Magnum mu?
- C'est quoi? - Un Magnum 7 mm.
- Bakalım burada ne var.
Mécanisme Mauser.
- 7mm. Magnum.
Ce "tronc cérébral" est composé du mésencéphale, d'une protubérance arrondie appelée le pont de Varole, et d'une tige effilée vers le bas appelée le bulbe rachidien, qui sort du crâne par le foramen magnum et devient, bien sûr, la moelle épinière.
Buna aynı zamanda, ortabeyin denir ki, bu da yuvarlak bir çıkıntı olan pons, foramen magnum aracılığı ile kafatasını terk eden medulla oblangata ve elbette spinal korddan ibarettir.
Je vais la tuer avec un Magnum.44.
Onu, bir 44'lük Magnum'la öldüreceğim.
J'ai un Magnum.44. Je vais la tuer avec.
Benim bir 44'lük Magnum'um var. Onu o silahla öldüreceğim.
Vous avez déjà vu le visage d'une femme après un coup de.44?
44'lük Magnum'un bir kadının yüzüne neler yapabileceğini gördün mü?
Faut le voir, un coup de Magnum.44 dans le con d'une femme.
44'lük Magnum kadının kukusuna neler yapabileceğini görmelisin.
- Vous avez un.44 Magnum?
- 44'lük bir Magnum'un var mı?
Le Magnum, on l'utilise en Afrique, pour tuer les éléphants.
Magnum, bunu Afrika'da fil avında kullanırlar.
350 pour le Magnum, 250 pour le.38... 125 pour le.25, 150 pour le.380.
Magnum için 350, 38'lik 250 25'lik 125, 380 için de 150.
Des.357 Magnum?
357 Magnum?
.357 Magnum, avec permis de port d'armes dissimulé.
357 Magnum, taşıma izninde var.
Il me faut un Thompson, un Magnum, peut-être un fusil.
Bir Thompson istiyorum, bilirsin, bir Magnum. Belki bir av tüfeği. Ayarlayabilir misin bana?
II m'aurait eue au magnum!
Bana bir Magnum'la ateş etmek üzereydi.
Le magnum!
Magnum'u ver bana.
L'arme qu'il m'a montrée était un Magnum de calibre 38.
Bayan, bana gösterdiği silah bir 38 Magnum idi.
Un Clint Eastwood Spécial!
Olur mu hiç? Bu bir Magnum P.I.!
Ceci est un Magnum 44.
Bu bir 44 kalibrelik otomatik Magnum.
- Un magnum 44.
-.44'lük magnum.
J'ai un Magnum 375.
Bu bir 375 Magnum.
Le.475 Wildey Magnum.
Bir 475 Wildey Magnum.
C'est comme le.44 Magnum?
44'lük Magnum gibi mi?
Non, le.44 Magnum est un pistolet à cartouches.
Hayır. 44'lük Magnum, tabanca mermisi kullanır.
- Un.357 Magnum.
Bir 357 Magnum.
Je vais aller dans mon bureau prendre mon 357 Magnum et je vais revenir te voir et on pourra discuter de ce que j'ai le droit de faire.
Şimdi odama gidip. 357'lik Magnumumu alacağım ve geri geleceğim. Kimin neye hakkı varmış o zaman tartışırız.
Un bon coup de pied dans une porte peut vous éviter le pruneau d'un Magnum.357 qui va vous lacérer les entrailles.
Bazen sıkı bir tekme... iç organlarınızı delik deşik eden bir kurşunun... dayanılmaz acısından sizi koruyacak tek şey olabilir.
C'est mon opus magnum!
En büyük eserim Baldrick.
Ma puce en magnum. Tu as écrit un roman?
"En güdük keserim."
- Mon.357 Magnum.
Benim 357'im.
Magnum et je sais m'en servir!
Ama yapmayacağım.