Translate.vc / French → Turkish / Malik
Malik translate Turkish
1,134 parallel translation
- Et Malik?
- Malik nerede?
Malik, ils sont trop nombreux ici.
Şu grup çok büyüdü.
Malik, dites à la famille Law qu'on n'a aucune nouvelle.
Malik, Law ailesine hala bir haber gelmediğini söyler misin?
- Malik, venez avec moi.
- Malik, bana katılır mısın?
Malik.
Malik.
- Allez viens, Malik.
- Haydi Malik.
- Malik, lâche-moi.
- Malik, sus artık.
- Malik, un brancard.
- Malik, sedye getir.
- Malik, 1,25 mg.
- Malik, ona 1, 25 ver.
Malik lui donne le biberon.
Malik ona bir şişe hazırlıyor.
Malik!
Malik!
Malik, donne-moi 1 g d'Ancef.
Malik, bana bir gram Ancef ver.
Malik, préparez la Réa 2 et appelez la Chir.
Malik, Travma 2'yi hazırla ve Cerrahi'ye haber ver.
- Malik, avec moi.
- Malik, benimle gel.
Lydia Wright, Malik McGrath, infirmiers.
Doktor Benton ve Weaver. Hemşire Lydia Wright ve Malik McGrath.
Vite, Malik!
Haydi Malik.
- Malik.
- Ben Malik.
Malik, elle voudra peut-être le voir.
Malik kadın gelmek isteyebilir.
Appelle la banque du sang.
Malik kan bankasını ara.
- Malik.
- Malik.
Montez-le. Malik, reste avec nous.
Malik, sen bizimle kal.
- Hé, Malik.
- Malik.
- Malik, essaie de brancher le scope.
- Malik kalp ekranını bağlamaya çalış.
Malik, il nous faut une pince coupante, au plus vite.
Malik bir an önce kesici lazım.
- Merci. - Malik, vous pouvez l'emmener là-haut?
- Malik onu götürebilir misin?
Malik, qui a laissé ça pour moi?
Malik, bunu posta kutuma kim bıraktı?
Malik, on rajoute une chimie standard et 1 g d'Ancef.
Malik, Chem-7 ekle. Bir gram Ancef verin.
Par ici, Malik.
Al Malik.
Qui aux Services de Santé s'occupe des problèmes de rats?
Malik, Sağlık Bakanlığı'nda sıçan sorunuyla ilgilenecek kim var?
Malik, je peux te poser une question?
Malik sana bir şey sorabilir miyim?
Malik, tu as un appel aux admissions.
Malik, kayıt masasından seni arıyorlar.
J'ai demandé de l'aide à Malik pour l'IV.
Malik'ten damar açarken yardım istedim.
Laissez-donc Malik s'occuper de lui pendant que je vous examine.
Ben sizi çabucak muayene ederken, Sparky'yle Malik ilgilensin.
Nous revenons tout de suite.
Malik ile hemen döneceğiz.
Merci de le préciser, Malik.
Açıklaman için teşekkürler Malik.
- Merci, Malik.
- Teşekkürler Malik.
Malik, tu veux de l'aide?
Malik, yardım ister misin?
Malik, ça va aller?
Malik idare edebilir misin?
Malik, où es-tu?
Malik. Neredesin?
Malik, le plateau de trépanation.
Malik, kafasını delmek için tepsi getir.
Qu'est-ce qu'il a Malik?
Malik'in nesi var?
- Ça, c'est Malik.
- Malik işte.
- Oui toi, Malik.
- Sen ol, Malik.
Malik, beepez le Dr McLucas.
Malik, Dr. McLucas'ı ara.
La Gameboy de Malik.
Malik'in Gameboy'u.
Malik, j'ai besoin des constantes dans la 3 et tu peux libérer M. Dudley.
Malik, yatak 3'ün postüral hayati bulgularını al... ... ve Bay Dudley'i taburcu edebilirsin.
- C'est la faute de Malik.
- Malik ayarttı beni.
Malik, ça va?
Malik, iyi misin?
Malik!
Malik.
Des drôles de gugusses, comme dirait Malik,
Birkaç tuhaf adam, Malik'in deyimiyle.
Un pipi dans le flacon que vous donnerez à Malik.
Şu kaba çişini yap ve Malik'e ver.