Translate.vc / French → Turkish / Manuel
Manuel translate Turkish
2,972 parallel translation
On mange pas, Manuel. J'ai besoin de ton aide.
Yemek istemem Manuel Bir konuda yardımına ihtiyacım var
Je te présente Gabilolo. Gabarolo. Gabarolo.
Manuel bu Gabriolo Gabarolo Gabarolo
O.K., Anonymus, tu vois le gars qui est assis au fond, là, qui fait semblant de lire un manuel, mais qui regarde dans notre direction?
Tamam, Anonim şurada oturan çocuğu görüyor musun? Kitap okuyormuş gibi yapıyor ama yönü bu tarafa bakıyor.
Donne-moi le manuel qui est sous ton siège.
Orada koltuğun altında bir pilot yönlendirici kılavuz olmalı. Onu bana verebilir misin? Lütfen.
Viens, Manuel.
Manuel Hadi.
Manuel.
Manuel.
Manuel Escobar et Mauricio Tellez.
Manuel Escobar ve Mauricio Tellez.
Kodai, Vous avez lu le manuel?
kullanım kılavuzunu okudun mu?
Ne cite pas le manuel d'entraînement!
Sen de eğitim konuşmalarını tekrarlama!
N'importe quel manuel parental te dira que c'est pour ton bien.
Biraz ebeveynlik kitabı oku. Bu bana değil sana yardım ediyor.
Nulle part est-ce écrit dans le manuel.
Hiçbir yerde öyle bir kural yazmıyor.
Ici, t'es un ouvrier manuel!
Burada işçisin, işini yap.
Ils savaient qu'en me brisant le coeur, je perdrais goût à la vie, ce qui anéantirait nos chances aux régionales, c'est le manuel.
Eğer yarışmaya yakın kalbimi kırarlarsa yaşama isteğimi kaybedeceğimi ve New Directions'ın bölge yarışmasını kazanma şansının hiç olmayacağını biliyorlardı.
Merci. J'ai lu le manuel nerd herd hier soir, et j'ai quelques questions sur l'enregistrement des installations.
Dün inek Sürüsü kilavuzunu okuyordum bir kurulumu nasil kayda girecegimizi soracaktim.
Tu as lu le manuel nerd herd en dehors des heures de travail?
Kilavuzu mesai saati disinda mi okudun?
Je me sentais incapable de faire autre chose qu'un travail manuel.
Bundan dolayı el emeği gerektiren işler harici çalışacak durumda değildim.
Non, Manuel Alberto! Dans la voiture sinon je te mets dans le coffre!
Hayır, Manuel Alberto, bin arabaya yoksa seni bagaja tıkarım!
J'étais obligée... Je ne veux pas de réponse sortie du manuel de police.
Buraya, kitaptan okunan cümleler duymaya gelmedim.
Vous êtes encore en vacances dans votre tête. Donc, vous allez à la page 7A de votre manuel, redécouvrir les bases du latin 1re année.
Görünen o ki hala tatil modundasınız, o yüzden kitabınızın 7A sayfasına dönmenizi istiyorum, ve basit Latince ile kendinizi biraz ısındırmanızı istiyorum.
Ce n'est pas un manuel.
Burası okulun içi değil, McGill.
- Reste calme, Manuel.
- Sakin ol Manuel.
Dis-leur que c'est une blague, Manuel.
Şaka olduğunu söyle Manuel.
S'il te plaît, Manuel! Demande-lui pardon.
Tanrı aşkına Manuel, özür dile.
Hier, a commencé dans la première section du pénal de l'Audience Nationale l'audience de la cause d'Eleuterio "El Lute" Sanchez Rodriguez, et de ses frères, Manuel et Raimundo, alias "Lolo et Toto".
Yüksek Mahkeme'de, Eleuterio "El Lute" Sanchez Rodriguez ve..... "Lolo ve Toto" takma adlı kardeşleri Manuel ve Raimundo'nun duruşmaları dün sabah itibariyle başladı.
- Je vérifie dans le manuel.
- Kullanma kılavuzundan bakıyorum.
Le manuel.
Kullanma kılavuzuymuş.
Je pourrais écrire : Le Manuel du parfait tueur.
"Vurulmanın kuralları" diye de bir kitap yazabilirim.
Il disait qu'il écrivait un manuel du tueur à gages.
Kiralık katil olmakla ilgili bir kitap yazdığını söylemişti.
On est attaqué par des statues dans un vaisseau-épave - y pas de manuel prévu!
Düsmüs bir gemide heykeller tarafindan saldiriya ugruyoruz,... bunun kullanma kilavuzu yok ki!
D'après le manuel, il y a une formation de cadre pour les minorités.
Egitim kitapçiginda yazdigina göre Tallahassee'de azinliklar için bir Yönetici Egitimi programi varmis.
- Je dois aller chercher le manuel?
- Gidip kullanma kilavuzunu getireyim mi?
Tu as jeté le manuel dans une supernova?
Kullanma kilavuzunu bir süpernovaya mi attin?
Pisse et nichon, le manuel était en japonais!
Hay amına koyayım, kullanma kılavuzu Japoncaymış!
Momifier un corps est un travail manuel.
Bakın Dedektif. Mumyalama, el ile yapılan bir prosestir.
- Oublie le manuel.
- Kuralları boşver.
On va comparer nos exemplaires du manuel des parents.
Ben diyebileceğimi sanmıştım. Gel ebeveyn kitaplarımızı karşılaştıralım.
Il y a pas de manuel pour les parents.
Ebeveyn kitabı diye bir şey yok.
On m'a jamais fait d'avances avec un manuel, ça m'excite!
Dalga mı geçiyorsun? Daha önce bana hiç eğitim literatürü teklifi yapılmamıştı. Tahrik edici bir şey.
Un manuel!
Kılavuz mu?
On n'a pas besoin de manuel bidon.
Kılavuza ihtiyacımız yok.
Ce n'est pas important, mais... un truc manuel, sûrement.
Çok fark eder mi bilmiyorum ama sanırım ellerimle çalışırdım.
Un matin, elle s'est mise à lire la Bible au lieu du manuel de psycho.
Bir sabah psikoloji kitabı yerine İncil okuyordu.
Qu'est ce que c'est, le manuel?
Bu da nesi, kullanma kılavuzu mu?
Ce sont des Manuel Aris... de Milan.
Manuel Aries. Milano'dan.
Visualize : Manuel de vie.
Visualize, "Yaşamak için bir araç."
Trancito, Manuel et Carlos, voici ma femme Gloria.
Trancito, minik Manuel, Carlos. Eşim Gloria'yla tanışın.
Mon frère Manuel m'a emmené à l'hôpital.
Benim kardeşim Manuel, beni derhâl hastaneye götürdü.
Écoute, Manuel...
Dinle Manuel
Manuel!
Manuel!
- Hé, manuel.
- Selam Manuel.
J'ai lu le manuel sur les pièges.
Tuzaklar için el kılavuzum mevcut.